Olaylar Ve Görüşler

Mustafa Kemal’in 19. Tümen Komutanlığı’na atanması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

20 Mart 2024 Çarşamba

Çanakkale Kara Savaşlarında büyük bir kahramanlıkla çarpışan Mustafa Kemal’in, 19. Tümen Komutanlığı’na nasıl atanmış olduğunu kendi ağzından dinleyelim.

Mustafa Kemal, Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında Sofya’da yaşamış olduğu acı günlere ilişkin anılarını Falih Rıfkı Atay’a şöyle anlatmaktadır:

“Ben, Kaymakam Mustafa Kemal, Sofya’da ataşemiliter olarak bulunuyordum. (Mustafa Kemal Sofya’da askeri ataşeyken 28 Temmuz 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlamıştı.) Harp çıktı. Alman Askeri Islahat Heyeti Başkanı Liman von Sanders’in Çanakkale’yi savunacak ordunun başına geçtiğini henüz bilmiyordum. Osmanlı ordusunda hemen seferberlik yapılması bile düşünülecek bir sorun iken devletin Karadeniz’de hâlâ bugün bile nasıl geçmiş olduğunu öğrenemediğim bir olay üzerine harbe girmiş olmasından şikâyetçiydim. Bu şikâyetlerim o vakit ne kadar manasız sayılmıştı. Çünkü ben, yalnız şikâyetçi olduğumu söylemiyordum; ‘Almanlarla beraber olanlar yenileceklerdir’ diyordum. Bu sözlerim ise gerçekten çok elverişsiz bir zamana rastlıyordu. Çünkü Alman kuvvetleri dev adımlarla Paris üzerine yürümekteydi. Türkiye’yi bilerek veya bilmeyerek aldatmak için, çenelerini işletenlerin doğru bir iş yapmak neşesiyle sarhoş oldukları günlerde, bir Sofya ataşemiliteri çıkmıştır, İstanbul’da bazı kimselere sayfalar dolusu tenkitler yapmakta, yanlış bir iş yapıldığını söylemektedir, bu adam delinin biri değildir de nedir?...

Bütün memleketin bence açık bir felakete atılmış olduğunu gördükten ve bütün Türk ordusunun bu felaketi her ne pahasına önlemek için kanını dökmeye hazırlanmasından başka çare kalmadığını anladıktan sonra, benim hâlâ Sofya’da kordiplomatik (diplomatik heyet) içinde rahat salon hayatı geçirmekliğime imkân olabilir miydi?.. Başkumandanlık vekilliğine başvurdum. Ordu içinde rütbeme uygun herhangi bir görev istedim. Başkumandan vekilinden (Enver Paşa) şu cevap geldi: ‘Sizin için orduda daima bir görev vardır. Fakat Sofya ataşemiliterliğinde kalmanız çok önemli sayıldığı içindir ki sizi orada bırakıyoruz.’ Ben (Mustafa Kemal), cevap verdim:

‘Vatanımın savunması ile ilgili fiili görevlerden daha önemli bir görev olamaz. Arkadaşlarım savaş meydanlarında, ateş hatlarında bulunurken ben Sofya’da ataşemiliterlik yapamam. Eğer birinci sınıf subay olmak değerinde değilsem, inancınız bu ise lütfen açık söyleyin.’ ...

Uzun süre cevap gelmedi. O günlerde neler çektiğimi anlatamam. Gerekirse bir er gibi herhangi bir cepheye katılmaya karar vermiştim... Daha sonra harbiye nazırı vekilinden 19. Tümen Kumandanlığı’na tayin olduğumu bildiren bir telgraf aldım.”

19. tümenin nerede olduğunu araştırmak için İstanbul’daki 1. Ordu Karargâhı’na giden Mustafa Kemal’i, Ordu Kurmay Başkanı Yarbay Kâzım (İnanç), 26 Ocak 1915 günü komutanı Mareşal Liman von Sanders ile tanıştırdı. O ilk buluşmada von Sanders, Mustafa Kemal’e Bulgarların niçin savaşa girmediklerini sormuş; Mustafa Kemal de şu yanıtı vermişti: “Benim anladığıma göre Bulgarlar, iki ihtimalden biri gerçekleşmedikçe savaşa girmezler. Bunlardan biri, Alman ordusunun başarıya ulaşacağına inandıracak açık kanıt görmedikçe; ikincisi ise savaş eylemleri kendi topraklarına değmedikçe...” Bunun üzerine von Sanders, Mustafa Kemal’e, “Bulgarlar hâlâ Alman ordusunun başarısına güvenemiyorlar mı” sorusunu yöneltmiş ve Mustafa Kemal, bu soruyu “Hayır, ekselans!” diye yanıtlamıştı. Mustafa Kemal’in bu yanıtı karşısında kızgınlığını gizleyemeyen Liman von Sanders, bu kez de Mustafa Kemal’in kendisinin ne düşündüğünü sormuş; Mustafa Kemal de “Bulgarları görüşlerinde haklı buluyorum” demişti.

Cesaretli subay

Liman von Sanders, kendisiyle bu konuşmayı gerçekleştiren 34 yaşındaki genç Osmanlı yarbayının, tanıdığı diğer Osmanlı subaylarından farklı bir yapıda olduğunu anlamıştı. Bu genç asker, görüşlerini büyük bir cesaretle, ezilip büzülmeden, mareşal rütbesindeki bir Almanın yüzüne karşı söyleyebiliyordu.

19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal’e, “Maydos Mıntıka Komutanlığı” adı altında Ece Limanı’yla Seddülbahir ve Morto Limanı arasındaki sahilin savunma görevi verilmişti. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları