Olaylar Ve Görüşler

Kuralları zamana uydurmak - Günel ALTINTAŞ

01 Ağustos 2022 Pazartesi

Tanrı daha önce indirdiği kimi ayetleri daha sonra değiştirmiş. Ben, gençliğimde, bu işi bilenlere sorardım: “Şu ayette ak dediğine öteki ayette niçin kara diyor” Bana, “O ayet Mekke’de indi, öteki Medine’de” de ondan diye cevap verirlerdi. Niçin Mekke’de ayrı, Medine’de ayrı kural koyduğunu anlayamazdım.

KOŞULLAR DEĞİŞİYOR

Tanrı da Bakara Suresi’nin 106. ayetinde “Herhangi bir ayetin bir hükmünü kaldırırsak, yerine daha iyisini ve daha hayırlısını getiririz” diyor zaten. İslamiyette buna nesih (değiştirme, düzeltme) deniyor. Tanrı da zamanla, değiştirme ve düzeltme ihtiyacı duymuş ve değiştirmiş. Zaman ve koşulların değişmesi, kurallarda da değişme ihtiyacını doğurmasa, Tanrı o değişiklikleri yapar mıydı?

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş, bu soruya şöyle cevap veriyor: “İslamın kuruluş safhasında konulan bazı hükümlerin, koşulların değişmesiyle kaldırılıp yerine başka hükümlerin konması pek tabiidir ve Allah’ın hikmetine uygundur.” (Kur’ân-ı Kerîm Tefsiri, Milliyet, 1995.)

Falih Rıfkı Atay’ın da şeriatı bırakıp modern hukuka geçmenin İslama (Allah’ın hikmetine) uygun olduğunu ileri sürdüğü bir yazısını hatırlıyorum. Peki, İslamiyetin kuruluş safhası denen 20-22 yılda koşullar değişir de o tarihten bu yana geçen 1400 yılda değişmez mi? Üstelik, bugünlerde yeni bir dünya düzeninin kurulmakta olduğu söyleniyor. Koşullar, her gün, her dakika değişiyor.

Dediği nedir Tanrı’nın? “Kendisinin tek ilah olduğuna, kadere, ahiret gününe, meleklere, kitaplarına, peygamberlerine, hayır ve şerrin Tanrı’dan geldiğine (...) inanın” diyor. Yaptığı nedir? Bunların dışındaki hükümleri zamana uydurmak! Artık yeni peygamber gelmeyeceğine göre, bugün o kuralları zamana uydurmak insan aklına düşüyor. Kitapta var diye köle alıp satabilir misiniz? İnsanlık suçudur. Dört kadın alabilir misiniz? Tanrı dört kadın almayı bütün zamanlar için gerekli görseydi, bir erkeğe karşı dört kadın yaratmaz mıydı?

İSLAMA KARŞI ÇIKMAK

Atatürk düşmanları Atatürk’e şeriat hukukunu kaldırıp laik hukuku getirdiği için düşmandır. Ama Falih Rıfkı Atay’ın dediği gibi, onun yaptıkları İslama uygunsa, Atatürk’e karşı çıkmak İslama karşı çıkmaktır! Demek ki, naslar dünya durdukça geçerli kurallar değil. “Faiz haramdır” nasının ülkeyi getirdiği acıklı durum ortada. Kişi bir nasa uymak istiyorsa, kendisi için uyar. Laik bir ülkede toplumu naslara göre yönetmek olası değildir.

Benim babam Trablusgarp’ta İngilizlere esir düşmüş, sonra Çanakkale’de ilk siperleri kazarken şarapnel yarası almış, yıllarca yargıçlık ve avukatlık yapmış bir insandı. Ödemiş’e ağır ceza hâkimi olarak tayin edildiğinde, oranın müftüsü olan zat medreseden arkadaşıymış. Bize bir akşam yemeği ikram etti, eksik olan kuş sütüydü. Babama ettiği iltifatların haddi var, hesabı yoktu. Sonra görüşmez oldular. Bir gün babama dedim ki “Müftü o kadar iyi arkadaşındı. Artık neden görüşmüyorsunuz?” “Annen ve ablaların yüzünden. Onların başını örtmediğim için” dedi.

İslamı yaşatmak gerekiyor ve isteniyorsa, onu bu türlü parazitlerden temizlemek, çağdaşlaştırmak ve bu dediklerimin mutlaka ve mutlaka camilerde halka anlatılıp belletilmesi gerekmektedir.

GÜNEL ALTINTAŞ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları