Olaylar Ve Görüşler

Kriminal devlet yahut mafya devlet - Prof. Dr. Tevfik DALGIÇ

01 Şubat 2023 Çarşamba

2006 yılında Global Crime isimli derginin 3-4. sayısında “Kriminal Devletleri Tanımlamak” (Defining Criminal States) başlıklı 14 sayfalık bir makale yayımlandı. Yazarları Robert J. Bunker ve Pamela L. Bunker. Makalede özetle şu görüşlere yer veriliyor.

Kriminal devlet yeni ve tehlikeli bir devlet cinsi. Bir bakıma devletle ilişkisi olmayan kurum kişi ve kuruluşların ve bunların ağının ulusal devletle savaşının yan ürünü. Cihatçı gericilerin deneyimlerinden sonra dört çeşit kriminal devlet türü ortaya çıktı:

1- Ulusal devletin çöküşü (cihatçı ayaklanma)

2- Hukuksuz bölgeler,

3- Kriminal ele geçirme (yasadışı işler)

4- Oligarşik rejimler (sülale devletleri)

Bu dört kriminal devletin de ortak özellikleri yasadışı ekonomik faaliyetler ve lojistik destekli olmaları. Uluslar bu tür devlet sistemlerine karşı ve her kılığa giren kolayca her koşula uyan bu tür kurum kuruluş ve varlıklara karşı uyanık olmak zorundadır. Bu suç örgütleri kendi içlerinde evrim geçirerek, koşullara adapte olarak ulusal devlet vatandaşlarını ve hükümetlerini tehdit ediyorlar. Geçtiğimiz yıllarda görünen odur ki bu tür gruplar, kurumlar, kişiler giderek hükümetlere, devletlerin yasal örgütlerinin içine sızıyorlar, ekonomik ve siyasal güç kazanıyorlar. Hele ulusal hükümetler uluslararası normlardan ve insan hak ve özgürlüklerinden uzaklaştıkça, hukuk tarafsızlığını kaybedince bu yasadışılık devletin kendi politikası haline geliyor. Sonuçta bu tür ülkeler ve ulus devletler uluslararası düzeni tehdit ediyor güvenlik sorunları yaratıyor.

Kriminal devletler yahut mafya devletleri değişik coğrafyalarda yasadışı gizli ekonomik faaliyetlere girişiyor, narkotik ticareti, kaçakçılık, rüşvet, iltimas, gizli madencilik, sahte marka ve ürün ticareti ile karapara aklama bunların en bilinenleri. Bu yasadışı faaliyette bulunanlar zamanla hükümet bürokratlarını bu yasadışı ağların vazgeçilmez elemanları haline getiriyorlar. Onların öncelikleri artık görevlerini yapmak yerine bu daha çok çıkar sağlayan yasadışı faaliyetler oluyor.

AKLA GELEN SORULAR

2008 dünya ekonomik bunalımı ve arkasından gelen COVID-19 salgınının getirdiği sıkıntılar bu tür karanlık, yasadışı, başıboşluk faaliyetlerine hız kazandırdı.

Türkiye’de bazı siyasilerin suç örgütü ile ilgili kişileri destekledikleri, onlarla resim çektirdikleri gibi medyaya yansıyan iddialar, bazı siyasilerden emir aldıkları ima edilen hâkim ve savcılar, yurtdışından gelen ve kaynağı sorulmayan paralar, ülkeye giriş ve çıkışı denetlemek yerine kanunsuz göçü destekleyen siyasi yönetim, bazı üst düzey yöneticilerin yurtdışı hesaplarla ilgili dedikodular, imalar, aile boyu zenginleşmeyi yansıtan ses kayıtları, ülkede kamuyu denetleyecek sistemin ortadan kalkması, parlamentoda araştırma ve incelemeye fırsat verilmemesi, şeffaflıktan uzak uygulamalar, Merkez Bankası bağımsızlığının ortadan kaldırılması, basın ve medya özgürlüğünün tek kişinin isteğine bağlı olması gibi uygulamalar ister istemez insanın aklına sorular getiriyor!

PROF. DR. TEVFİK DALGIÇ

TEKSAS ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları