Olaylar Ve Görüşler

Konuşma cesareti ve kaba kuvvet - CEZMİ DOĞANER

19 Ağustos 2024 Pazartesi

“Önderleri nazik olurlarsa, halkları saygısızlığa cesaret edemez. Önderler adil olurlarsa, halkları serkeşliğe cesaret edemez. Önderleri güvenilir olursa, halkları yalancılığa cesaret edemez.”

Konfüçyüs konuşmanın bir iletişim yolu olmasının yanı sıra belirli bir görüşü ve davranışı benimsemelerini sağlayacak biçimde kişileri, kitleleri, toplumları etkileme sanatı olduğunu unutmamalıdır. Kendine güveni olmayan, cahil, görgülü olmayan, bilgisiz insanlar saldırgandır. Ülkemizde siyasi tartışmalar genellikle çok düzeysiz, anlamdan yoksun konuşmalardır.

Başarısızlıklarının serin kanlı bir ortamda irdelenmesini sağlayıp bundan ders çıkarmak yerine eleştirileri önlemek ve ülke sorunları üzerinde düşünülmesini engellemek amacıyla yurttaşları birbirlerine karşı düşmanlığa kışkırtan ve bu amaçla kendisini eleştirenlere kaba kuvvet kullanan ve kaba sözcükler (küfür) yağdıran siyasetçi, ulus ve yurt sevgisinden yoksunluğunu sergilemiş olur.

Karşıtına küfür savurmanın kendisine ağır sözcük söylenmesine çağrı çıkarmak olduğu apaçık bir olgudur. Ayrıca bunu yapanların kendilerine de saygısı yok demektir. Topluma örnek olmak durumunda olanların bu bilinçten yoksunluğu, bir ulus, devlet ve yurt adına çok üzüntü vericidir.

DOĞRU İFADE BİÇİMİ

İki tür konuşmacı düşünelim. Birinci konuşmacı duyguları sömürerek, hayalleri yıkarak, içgüdüleri kışkırtarak, korku ve heyecan yaratarak, aklı uyuşturarak, düşünmeyi körelterek gerçekleri çarpıtır, demagojiyle izleyenleri yanlış yola yönlendirmeye çabalar. İkinci konuşmacı duyguları yücelterek, hayalleri geliştirerek, aklı işleterek, düşünmeyi güçlendirerek, gerçekleri ortaya koyar, bilimsel düşünce ve önerilerle izleyenleri doğru ve olumlu çalışmaya yönlendirmeye çalışır.

Gelecek; yalanı, demagojiyi, kabalığı, kötüyü ve çirkini değil; doğruyu, saygıyı, efendiliği, iyiyi ve güzeli benimseyenlerin olacaktır. Kızıp bağıran kaybeder, sakin kalıp nazik ve güzel konuşan kazanır.

Konuşmada amaç çok önemlidir. Konuşmanın amacı: “Olumlu, yapıcı, uyarıcı, yardımcı olmak” mıdır, yoksa kırıcı, yıkıcı, kışkırtıcı olmak” mıdır? Her sözcük, her tümce düşünülerek, tartılarak söylenmelidir.

Güzel konuşmak olgun kişilik işidir. Konuşmaları, gelişi güzellikten kurtarmalı, bilerek, düşünerek ahlaklı, düzeyli hale getirmeli. Konuşmanın hedefi, anlaşılırlık, açıklık, yalınlık ve akılcılıktır. Güzel konuşma bir içtenliktir. Önyargılardan, kalıplaşmış açıklayıcı tekrarlardan kaçınmak her yeni öneri ve konuşma karşısında yeni öneri ve yorumlar yapmak, yol göstermek temel amaç olmalıdır.

CEZMİ DOĞANER

AVRUPA SOSYAL DEMOKRAT HAREKETİ BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları