Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukuku savunmak - Prof. Dr. Köksal BAYRAKTAR
Son günlerde toplum bir konuya odaklandı. Bir ses sanatçısının aylar önce söylediği ileri sürülen sözler nedeniyle eleştiriler, tartışmalar, kızgınlıklar birbirini kovaladı. Olayın bir tutuklama kararı ile büyümesi bu tepkileri daha da alevlendirdi. Tutuklama kararı, daha sonra itiraz üzerine ev hapsi ve elektronik kelepçe ile sürdürüldü...
Acaba hukuk düzeni savunusu içinde verilen ve alınan kararlar hukuka uygun muydu? Tutuklamanın ağır niteliği ve yarattığı toplumsal tepkide olay ile ilişkili suç unutuldu ya da bir kenara itildi.
BELİRSİZLİK
TCK 216. maddede bulunan halkı kin ve düşmanlığa tahrik ya da aşağılama suçunun meydana gelip gelmediği, hukuk kamuoyunda henüz tartışılmadı. Bu maddede önce halkın bir kesiminin diğer bir kesim aleyhine kin ve düşmanlığa kışkırtılması cezalandırılmaktadır. Halkın bir kesiminin belirsizliği ve genişliği sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge kavramları ile belirginleşmektedir. Kin ve düşmanlığa kışkırtmanın oluşabilmesi için söylenen sözlerde, yazılan yazılarda, gerçekleştirilen hareketlerde açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması gerekmektedir. Açık ve yakın tehlike, suçun ağırlığının saptanması için önemli bir ölçüttür. Bu tehlike var olmadıkça suçun oluştuğu ileri sürülemeyecektir.
Söz konusu maddenin devamında halkın; sosyal sınıf, ırk, din, mezhep ve bölge unsurları ile sınırlanmış bir kesiminin diğer kesimi aşağılaması suç olarak belirtilmiştir.
TUTUKLAMA TEMELSİZ
Maddenin sonunda, bir kesimin benimsediği dini değerlerin aşağılanması cezalandırılmıştır. Ancak bu aşağılama cezalandırma için yeterli olmayıp, aşağılayıcı hareketlerin kamu barışını bozmaya elverişli olması bir koşul olarak aranmıştır. Kamu barışını bozmaya elverişlilik, neye göre ve nasıl tayin edilecektir? Maddenin sonunda yer alan bu koşul, madde içinde öngörülen halkın bir kesimi, açık ve yakın tehlike kavramlarının sınırlamayı ve belirliliği arayan niteliği ile çelişmektedir.
Ayrıca kamu barışını bozmaya elverişli olma ceza hukukunun temel ilkeleri olan, “suçta kanunilik” , “kıyas yasağı” ilkelerine de aykırılık taşımaktadır.
Türkiyemizin bütün illerinde öğretim ve eğitimi devam ettiren ortaöğretim kurumlarıyla ile ilgili iddia konusu sözlerin ceza hukukuna aykırı olup olmadığının bu bilgiler çerçevesinde kalması hukukun bir gereğidir ve tutuklama ile ev hapsinin temelsizliğini kolayca tespit edebilmek mümkündür.
PROF. DR. KÖKSAL BAYRAKTAR
EMEKLİ GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'
- Seyircisiz konserlere ne kadar harcandı?
- MİT Başkanı CHP'de sunum yapacak!