Olaylar Ve Görüşler

Emperyalizmin eskimeyen yüzü...

06 Ekim 2019 Pazar

YAZAR:Erol Ertuğrul
Avukat, Eski Kaymakam

Emperyalizmin soğuk yüzü hiç değişmedi. Dün İngiltere’nin yerini bugün ABD aldı. Yayılmacı ve sömürgeci güçlerin amacı hep aynıdır. Böl, parçala, yönet ve sömür.

Lozan görüşmeleri sırasında İngiliz delegasyon başkanı Lord Curzon’un İsmet Paşa’ya, “Tüm isteklerimizi reddettiniz, hepsini cebime koydum. Ülkeniz yanmış yıkılmış, toparlanmanız için paraya gereksiniminiz var. Yarın para diye bize geleceksiniz. O zaman cebime koyduğum isteklerimizi bir bir çıkarıp size kabul ettireceğiz” dediği bilinir. İsmet Paşa’nın yanıtı da ilgi çekicidir. “Eğer gelirsek yaparsınız” İsmet İnönü sonraki yıllarda, “Büyük devletlerle dostluk at ile yatağa girmektir. Bu dostluklar sırasında bu sözleri hiç unutmadım” demişti.

Amaç değişmedi
Emperyalizmin soğuk yüzü hiç değişmedi. Dün İngiltere’nin yerini bugün ABD aldı. Yayılmacı ve sömürgeci güçlerin amacı hep aynıdır. Böl, parçala, yönet ve sömür. Büyük devletlerle ilişkilerde İsmet Paşa’nın sözünü ettiği durumları hiç akıldan çıkarmamak gerekmektedir. Ancak, öyle görülüyor ki Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bu gerçek unutuldu. Birleşmiş Milletler kurulduğu zaman Atatürk’ün sözü “Çağırsınlar bakarız, gerekirse gireriz” olmuştu.
Emperyalizm bize hep acılar çektirmiştir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermeniler, Doğu Anadolu’da İngiliz altınları ve İngiliz silahları ile kurdukları Hınçak ve Taşnak dernekleri ile katliamlar yapmışlar, binlerce Türkü öldürmüşlerdir. Osmanlı-Rus savaşı sırasında da Osmanlı’yı arkadan vurmuşlardı. Bunun sonucunda 14 Mayıs 1915’te çıkarılan göç yasası ile zarar veremeyecekleri yerlere, Suriye’ye gönderilmişlerdi. Bu göç sırasında yaşanan ölümlerden İngiltere’nin baskısı ile Türk görevliler sorumlu tutulmuşlardı. Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey verilen emirleri uyguladığı halde haksız bir biçimde yargılanmış ve ölüm cezasına çarptırılmıştır.

Şehit Kemal Bey
Kemal Bey, 10 Nisan 1919 akşamı İstanbul Beyazıt alanında idam edilmiştir. Asılırken “Yabancı devletlere yaranmak için beni asıyorlar, eğer adalet buysa kahrolsun böyle adalet, yaşasın ulus, borcum var, servetim yok. Çocuklarımı ulusuma emanet ediyorum” demişti. Kemal Bey yazılı vasiyeti üzerine daha önce ölmüş bulunan oğlunun Kadıköy’deki mezarının yanına gömülmüştü. 14 Ekim 1922 tarihinde TBMM tarafından çıkarılan bir yasa ile “ulusal şehit” sayılmış eşi ve çocuklarına maaş bağlanmıştır.
Göç yasasını çıkaran sadrazam Talat Paşa 15 Mart 1921’de Berlin’de bir Ermeni tarafından arkadan vurulmuştu. Yakalanan katil Alman mahkemelerinde yargılanmış, yargılama Osmanlı’nın yargılamasına dönüşmüş ve sonuçta katil beraat ettirilmişti. Talat Paşa’nın mezarı 25 Şubat 1943’te Türkiye’ye getirildi. Cemal Paşa, 21 Temmuz 1921’de Tiflis’te şehit edilmişti. Bu alçakça cinayetlerin arkasında hep emperyalizm vardır. Sevgili Alev Coşkun’un “Diplomat İnönü” kitabında bu olayların, Lozan görüşmelerinin ayrıntıları anlatılmaktadır. Emperyalizmin amacı uşak bir Kürdistan kurmaktır. PKK’nin ve Cumhuriyet tarihimizin tüm Kürt ayaklanmalarının arkasında emperyalizm vardır. Şeyh Said ayaklanması Musul’u yitirmemize neden olmuştur. Bu saldırılardan kurtulmanın yolu akılcı politikalar izlemektir. Ne acı ki bugün ülkemizi yönetenler böyle bir tavır sergilemekten uzaktır. Ülkemizi kurtaran ve kuran, dev devrimleri yapan kahramanlarımız hiç utanıp sıkılmadan “iki ayyaş” diye karalanmaya çalışılmıştır. Tek adam olarak yanlış politikalarla ülkeyi çıkmaza sokacaksınız, sonra uluslararası platformlarda başkalarını suçlayacaksınız. Bunları söyleyenler ülkemizi Cumhuriyet tarihinin en kötü durumuna getirmişlerdir. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da Rusya ve İran ile 5. Suriye zirvesi yapılmıştır. Suriye’yi bölmeye çalışan, Suriye’de bir iç savaşa neden olan ABD’dir. Buna destek veren de ne yazık ki Bay Erdoğan ve AKP’dir.

Çözüm belli
Eğer Bay Erdoğan, Suriye’ye karşı düşmanca tutum sergilememiş olsaydı, Suriye bu duruma gelmezdi. Bunca terör olayını yaşamazdık. Güney sınırlarımız Suriye tarafından korunur olurdu ve dört milyon Suriyeliye bakmak zorunda kalmaz, onların yarattığı ekonomik, sosyal, sıkıntıları, güvenlik olaylarını yaşamazdık.
Çözüm Suriye ile dostluk kurmak ve göçmenleri memleketlerine göndermektir. ABD’ye güvenli bölge için süre veriyorsunuz, süre doluyor, hiçbir şey olmuyor. Geri adım atıp bu kez güvenli bölge yaşama geçirilmeli diyorsunuz. Devlet adamı olmak kolay değil. Devlet adamı sözünde duran, komşularla dostluk içinde yaşayandır. Onun için Atatürk, “Yurtta barış, dünyada barış” demiştir. Komşularla tarifsiz sorunlar yaratmak, içeride size karşı olanları cezaevlerine doldurmak, aşağılamak, tehdit etmek, sindirmeye çalışmak, yandaşlara yakın, karşı olanlara düşman olmak uygun yöntem olamaz. Gerçek bir devlet adamı böyle yapamaz. Doğal olarak Atatürk olmak, İsmet İnönü olmak zordur, ama herhalde adam olmak çok zor değildir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları