Olaylar Ve Görüşler

Emekçi dostu Ecevit ve sendikalar

05 Kasım 2019 Salı

Türk siyasetinin “Karaoğlan”ı Bülent Ecevit’i yitireli 13 yıl oldu.

Sade ve mütevazı yaşamı kadar, güttüğü politikalarında emekçi dostu olması, köylüyü, çiftçiyi, mazlumu savunması ile öne çıkan bir liderdi Ecevit. Her daim hakkı ve halkı savunan halkın Karaoğlan’ı Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ABD’nin dayatmacı politikalarına karşı koyarak ne denli ulusal çıkarlara bağlı olduğunu göstermişti. Günümüzde ABD ile yaşananlar dikkate alındığında ulusal tutumundan alınacak öyle dersler var ki. Hiçbir şaibeye, yolsuzluğa karışmayan, akçeli işlerden uzak duran Bülent Ecevit’in değeri bugünkü ortamda daha iyi anlaşılıyor.

Görevi sırasında siyasi karşıtlarınca epey hırpalanan, ağır eleştirilere uğrayan Türk siyasetinin “Karaoğlan”ı dürüstlüğünün yanı sıra nezaketi ile örnek politikacıydı.

Her ne kadar kibar olsa da ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda dayatmalara diklenen, karşı koyabilen liderdi. Ülkeyi ve ulusu baskı altına alabilecek politikalara sus pus değildi. Kıbrıs Barış Harekâtı ile tarihe damgasını vuran, Kıbrıslı Türkleri Rum esaretinden kurtaran Ecevit, barışçıl yönü ile de dünyaya örnek olan siyasetçiydi.

“Ne ezilen ne ezen” söylemi  ile genel başkanı olduğu CHP’nin sosyal demokrat bir partiye evrilmesine yönelik uğraş veren Ecevit, aralıklarla bakan ve başbakan olduğu dönemlerde emekçi dostu olduğunu çıkarılmasına katkı sağladığı yasalarla kanıtlamıştı

Eğer bugün milyonlarca işçi ve memur toplu iş sözleşmesi hakkından yararlanıyorsa, kuşkusuz bunun en büyük mimarı Bülent Ecevit’tir. Emekçilerin kolayca işten atılmalarını önleyen İş Güvencesi Yasası’nın çıkması için ilerlemiş yaşına karşın Meclis Genel Kurulu’nda sabahlamıştı. O denli emekçi dostuydu Karaoğlan.

Ne var ki, ne sendikalar ne de işçiler, onu yeteri kadar anıyor, anımsıyor.

Özellikle işçi sendikaları en azından 12 Eylül darbeci liderlerinin yok ettiği, mumla aranan çalışma yaşamında devrim sayılacak 274 ve 275 sayılı toplu iş sözleşmesi, grev, lokavt ile sendikalar yasasından ötürü hatırlayabilir, tören düzenleyebilirler. Ama nerede?

Aslında sendikalar işlevinden çok şey yitirdi günümüzde. Çoğunluğu iktidara biat etmiş durumda. İki veya üç yılda bir toplu iş sözleşmesi bağıtlamak dışında yaptıkları bir iş yok. Yani etkin bir sivil toplum örgütü olmaktan hayli uzaklar. Oysa, demokrasilerde sendikalar ve sivil toplum örgütleri güçlü birer baskı gruplarıdır. Maalesef ülkemizde bu örgütlerin etkinliği “yok” denilecek denli azaldı. Arada bir gür olmayan sesle emekçi aleyhine olan düzenlemelere karşı çıkıyorlar. O da siyasi iktidar tarafından olumlu karşılık bulmuyor. 

Bülent Ecevit’in en büyük düşü köy-kent projelerinin yurt ölçeğinde yaşama geçirilmesiydi. Ordu-Mesudiye’de bir süre uygulanan projenin ülkenin tamamında hayata geçirilememesi Karaoğlan’ı oldukça üzmüştü. Köylünün, çiftçinin, kırsal kesimdeki insanların üretimini teşvik edecek ve sattıkları ile yaşamını sürdürecek, köyden kente göçü önleyecek projenin günümüzde hâlâ tartışılması ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor. Kuşkusuz köyden kente göçü durduracak, işsizliği ve yoksulluğu azaltacak önemli bir adımdı Bülenti Ecevit’in köy kent projesi. Ama olmadı, olamadı atıl kaldı.

“Bizim iki gücümüz var: Hak ve halk” diyen Bülent Ecevit’in en önemli özelliği katıksız emekçi dostu olmasıydı.  İşçilerin yanı sıra, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası’nın çıkmasına öncülük ederek memurları  grev hakkı olmasa da toplu iş sözleşmesi hakkına kavuşturmuştu. Eğer bugün işçi ve memurlar toplusözleşme hakkından yararlanabiliyor, maddi kazanımlar elde edebiliyorsa “Karaoğlan” Ecevit’in katkısı yadsınamaz. 

Sendikaların ona karşı olan vefasızlığı düşündürücü ve acı. Nerede onun çıkardığı yasalar sayesinde toplu iş sözleşmesi hakkına kavuşan işçi ve memur sendikaları? Nerede onun savunucusu olduğu, her daim koruduğu işçi ve memurlar?

13. ölüm yıldönümünde andığımız Bülent Ecevit’in politikalarından alınacak öyle çok ders var ki. Emekçi babası, mazlum dostu Karaoğlan, tarihe damgasını vuran az sayıdaki devlet adamlarından biriydi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları