Olaylar Ve Görüşler

‘Demokrasi ve Cumhuriyet cephesi’ ve hedefleri üzerine

10 Ağustos 2019 Cumartesi

Bilinsin ki 82 milyonluk Türkiye, bugün kendisine giydirilmeye çalışılan deli gömleğini yırtıp atacak olgunluğa, cesarete ve yeteneğe sahiptir. Tam 100 yıl önce, Atatürk ve silah arkadaşlarının başlattığı Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkan halkımız, yaklaşık 200 yıllık aydınlanma ve modernleşme yürüyüşümüzü yok sayıp kendisini yeniden yurttaşlıktan kulluğa döndürmeye çalışan, ortaçağ değerler dünyasına ve ideolojisine yaslanan bu zihniyete karşı güç birliği yapmalıdır.
Anti-faşist ve anti-emperyalist mücadele çizgisinde tam bağımsız, laik ve demokratik Türkiye ütopyasını hayata geçirmek için öncelikli olarak yapılması gereken şey aşırı milliyetçi MHP’nin koalisyon ortağı olduğu, siyasal İslam hegemonyasının temsilcisi AKP zihniyetine karşı ülkedeki tüm demokratların, Cumhuriyetçilerin, ilericilerin ve laiklerin içinde yer aldığı bir Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi kurmaktır. Bu yüzden AKP’nin kendinden başkasına söz hakkı tanımayan, baskıcı, hukuku katleden ve millet iradesini yok sayan yaklaşımına karşı 23 Haziran’da ortaya konulan “İstanbul İnisiyatifi” çok değerlidir. Tüm demokratların, Cumhuriyetçilerin, ilericilerin ve laiklerin yeni rotası bu değerli girişimi, belirli ilke ve hedefleri olan bir demokratik cepheye dönüştürmek olmalıdır.
Milli iradenin oluştuğu seçim sandığını her seferinde tek adres göstererek, demokrasiyi seçim sandığına indirgemekten kaçınmayan AKP iktidarı, son İstanbul seçimine yönelik YSK’ye aldırdığı kararla birlikte artık milli iradeyi de tanımayacağını, çok açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Ancak 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçim sonuçları, AKP’nin yolun sonuna geldiğini gözler önüne sermiştir. 31 Mart’ta ülke çapında yaşadığı hezimetten sonra 23 Haziran seçim sonuçları da göstermektedir ki, aslında uzunca bir süredir yaşadığı çözülmeyi engellemeye ve siyasi ömrünü uzatmaya çalışan AKP’nin dağılması artık kaçınılmazdır. AKP’nin akıbetinin parçalanma ve yok oluş yönünde olacağı o denli netleşmiştir ki, 17 yıllık yıkım sürecinin önde gelen mimarları olan, ancak bir süredir AKP liderliği tarafından ikinci plana atılan kadroların sesleri dahi hiç olmadığı kadar gür çıkabilmektedir şimdilerde.
Öte yandan AKP iktidarının her köşeye sıkıştığında ortaya attığı “Türkiye İttifakı” söylemi samimiyetsizdir ve bu ülkenin yurtseverleri üzerinde hiçbir karşılığı yoktur. 17 yıllık AKP iktidarının duvara tosladığı ve uzatmaları oynadığı bugünlerde aklı, bilimi, vicdanı, özgürlüğü ve emeği savunan insanlarımızı aynı çatı altında buluşturup çoğaltabilmenin yolu da yine Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi’nden geçmektedir. Türkiye’nin aydınlanmaya gönül vermiş yurttaşlarının bunu yapmaya hem gücü hem de inancı vardır. AKP iktidarı eliyle bilerek ve isteyerek yoksul ve cahil kalmaya zorlanan halkımız, bu gerici ve yozlaşmış iktidara karşı kendi kaderini tayin edebilmesi için namuslu ve vicdan sahibi siyasi önderlerinin yol göstericiliğine, yürekliliğine ve dayanışmasına gereksinim duymaktadır.
Önümüzdeki süreçte, Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi’nin hayata geçirilmesi için tüm demokrat, Cumhuriyetçi, ilerici, laik ve vicdan sahibi insanların taşın altına elini koyması şarttır. Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi’nin bileşenleri, bu değerli yolculuklarında asla ve asla küçümseyici, ötekileştirici ve hasmane bir tutum sergilememelidir. Tam tersi önümüzdeki süreçte demokratik cephe kurulabilecek tüm siyasi unsurlarla, dayanışma ve eylem birlikteliğinin önü sonuna kadar açık tutulmalıdır.
Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi, yukarıda yer verdiğimiz temel anlayışa sahip çıkan tüm yurttaşlarımızla beraber tam bağımsız, laik ve demokratik Türkiye mücadelesinde bir kılavuz olma görevini üstlenecektir. Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi, aşağıdaki 15 maddede ifade ettiğimiz ve ülkemizin en acil sorunlarının tespitini ve çözümünü içeren konular etrafında oydaşma sağlamalı ve derhal harekete geçmelidir.
Demokrasi ve Cumhuriyet Cephesi’nin hedefleri:
• Cumhurbaşkanlığı sistemi iptal edilip parlamenter sisteme dönüş yapılsın.
• Halkın yaşamını kolaylaştıran, demokratik katılımı hedefleyen ve merkezi yönetimde aşırı şekilde toplanmış kimi yetkilerin yerele devredildiği çağdaş bir devlet aygıtı kurulsun.
• Yargı bağımsızlığı hayata geçirilsin, toplumun adalet duygusu karşılansın. Özgür ve adil seçim sistemi ve hukuku oluşturulsun.
• Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılsın.
• Devlet kadroları liyakat sistemine göre yeniden yapılandırılsın, cemaatçi kadrolar tasfiye edilsin.
• Neo-Osmanlıcı dış politika terk edilsin, “yurtta barış cihanda barış” özdeyişi hayata geçirilsin.
• Esad’la ve Suriye’yle barış sağlansın ve ülkemizdeki mültecilerin anavatanlarına dönüşünün önü açılsın.
• Eğitim başta olmak üzere her alanda laik Cumhuriyet karşıtı uygulamalara son verilsin.
• Yolsuzluk ve kayırmacılık düzeni sayesinde halkın varlıklarını talan ettikleri bağımsız mahkemelerce tespit edilenlerin mallarına el konulsun.
• Devletteki gösteriş ve israfa son verilsin, kara delikler kapatılsın. Bağımsızlığımız önündeki en büyük tehdit olan dış borçların ödenmesi plana bağlansın.
• Devletteki yolsuzlukların ana dayanağı olan ve son 17 yılda 186 kez değiştirilen Kamu İhale Yasası şeffaf, adil, katılımcı ve yolsuzluğa son verecek bir anlayışla yenilensin.
• Döviz üzerinden gelir garantisi verilen köprü, yol, şehir hastaneleri, havaalanları gibi yapıların ihaleleri incelenip usulsüzlük ve yasadışılık tespit edilenler iptal edilsin.
• Altyapıya yönelik projeler durdurulup önümüzdeki ilk 5 yılda, büyük yeni altyapı inşaatına girişilmesin.
• Yatırım bütçesinin en az yarısı, yurttaşlarımızın sağlıklı ve ucuz gıda erişimine sahip olabilmesi için tarım ve hayvancılığı desteklemeye aktarılsın.

Sedat BAKICI Gazeteci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları