Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demokrasi olan ve olmayanlar - Mehmet UYSAL
Demokrasi literatürüne baktığımız zaman burjuva demokrasisi, liberal demokrasi, sosyal demokrasi, demokratik sol gibi türler ile karşılaşırız. Acaba demokrasi, birçok türü olan bir olgu, bu nedenle tek bir tanımla ifade edilemeyen bir kavram mıdır? Bu sorunun cevabı “hayır”dır.
Demokrasi, insanlar arasında bağımlılık ilişkilerinin olmadığı, siyasetin, hukukun, ekonominin ve bunların sonucu olarak kültürün “bağımsız ve eşit birey” ilkesine dayandığı toplum biçimidir. Demokrasinin temeli olan bağımsız ve eşit birey ilkesi, “canlı olmanın doğası”na ve “yaşam birimi” olgusuna dayanır.
YAŞAMA HAKKI
Canlı olmanın doğası, canlıların hep yaşamda kalma, sonsuz yaşama yönelimidir. Bu yönelim, genlerin kendilerini sonsuza dek kopyalayabilme yeteneklerinden kaynaklanır. Yapıtaşları olan genlerin, kendilerini sonsuza dek kopyalayabilme yeteneği, canlılarda sonsuz yaşama yönelim olarak somutlaşır. Yaşam birimi ise canlı yaşamı taşıyıp kalıtan her bir organizmadır. Bakteriden solucana, tavşandan file, ayrık otundan sedir ağacına, her bir tekil canlı bir yaşam birimidir. Canlı yaşam, yaşam birimleri halinde yaşanıp kalıtıldığına, her bir canlı da sonsuz yaşama yönelik olduğuna göre, her bir yaşam birimi yaşama -doğal- hakkına sahiptir. İnsan da bir yaşam birimi olup her bir insan da yaşama -doğal- hakkına sahiptir.
Yaşama hakkı denince ilk akla gelen şey, dar anlamda can güvenliğidir. Ancak yaşama hakkı, insanlar arasında bağımlılık ve eşitsizlik ilişkisi olmaması gibi geniş bir anlamı da içerir. Çünkü insanlar arasında bağımlılık ve eşitsizlik ilişkilerinin amacı, bağımlı insanların yaşamda kalma olanaklarına, egemenler tarafından el konulmasıdır. Bunun sonucu ise bağımlı insanların yaşamda kalma olanaklarının kısıtlanarak ömürlerinin kısal(tıl)masıdır. Bu nedenle toplumsal yaşamdaki her türlü bağımlılık ve eşitsizlik ilişkisi, bağımlı insanların yaşama haklarına müdahaledir. İnsanların yaşama haklarına müdahale olmaması için insanların birbirleri karşısında bağımsız ve eşit konumda olmaları gerekir. Demek oluyor ki bağımsız ve eşit birey ilkesi, insanların canlı olma doğalarından ve yaşam birimi olmalarından kaynaklanır.
BAĞIMSIZ VE EŞİT BİREY
Bir toplumda, insanlar birbirlerinin karşısında bağımsız ve eşit konumdaysa o toplumda her bir insan kendi iradesi doğrultusunda yönetime katılıyor, bu nedenle kendi kendini yönetiyor demektir. Bu da demokrasiden başka bir şey değildir. Birtakım demokratik kurumların varlığı, adında demokrasi ibaresi bulunan toplumları demokratik yapmaz; kapitalizmde olduğu gibi “eksik demokrasi” yapar. Tam demokrasi, bağımsız ve eşit birey ilkesinin toplumsal yaşamın gözeneklerine kadar sindiği toplum biçimi olup bunun adı da “demokratik toplum”dur.
Öyleyse demokrasi, birden çok türü olan bir olgu ve kavram olmayıp bir toplum ya “demokrasi olan”dır ya da “demokrasi olmayan”dır. İkisini ayırt eden ölçüt de bağımsız ve eşit birey ilkesidir. Bu durumda demokrasi olanın birden çok türü yoktur; ancak demokrasi olmayanın çok sayıda türü vardır.
MEHMET UYSAL
FELSEFECİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Ünlü ton balığı markalarında 'yasaklı' madde!
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...
- Mesele 'yeşil alan' değil 1.5 milyar dolar!
- Rusya, bir ülkeye daha gaz tedarikini kesiyor
- 'Atatürk’e bağlılık ne zamandan beri suç sayılıyor?'
- Hangi suçlara tutuklama geleceği belli oldu