Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyetin kayıp kızları - Erdal ATICI

13 Aralık 2022 Salı

Cumhuriyet bir kadın devrimiydi. Atatürk, daha Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarından başlayarak kadın erkek eşitliğinin sağlanması konusunda birçok kez, görüş ve düşüncelerini açıkça dile getirmiştir. Sakarya Savaşı öncesi toplanan Maarif Kongresi’nde de kadın ve erkek öğretmenlerin ayrı yerlerde oturmaları nedeniyle kongreyi düzenleyen erkek yöneticileri “Kendinize mi güveniniz yok yoksa hanımların iffetine mi?” diyerek eleştirmiştir. 

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Atatürk koşullar oluştukça kadın hakları konusunda gerekli kanunları çıkarttı. Saltanatın kaldırılması, Öğretim Birliği Yasası, kılık kıyafette değişiklikler, Medeni Kanun (1926), Yeni Türk Harflerinin kabul edilmesi (1928), eğitim seferberliğinin ilan edilmesi, kadınların toplum hayatında önünü açan devrimler oldu.

ÖDÜNSÜZ TUTUM

Siyasal alanda 1930’da kadınların belediye seçimlerine katılmaları, 1934’te milletvekili seçme seçilme hakkının verilmesi, yasalar önünde kadınları erkeklerle eşit hale getirdi. Kadına siyasal hakların verilmesiyle Türkiye, kadın hakları sıralamasında dünyada ilk beş ülke arasına girdi. 

Cumhuriyetin kurucu kadrolarının kız çocuklarının okutulması konusunda ödünsüz bir tutumları vardı. Koşullar ne olursa olsun, kız çocukları okutulacaktı. İlkokullar zorunlu hale getirildi, karma eğitime geçildi ve Köy Enstitüleri açıldı.

Atatürk’ü çok iyi anlayan Köy Enstitülerinin kurucuları Yücel ve Tonguç “dağ başlarında kendiliğinden açıp solan gül bırakmayacaklarına” adeta ant içerek, köylerden kız çocuklarının enstitüye kazandırılması için özel çalışmalar yaptılar. Köyünden bir kız öğrenci getiren erkek öğrenciyi sınavsız enstitüye aldılar.

NEREDEN NEREYE

1950 yılına kadar bu çabalar artarak sürdü. O yıldan sonra ise kız çocuklarının eğitiminde savsaklama ve gerileme dönemi başladı. 2002 yılından sonra bu gerileme hızla arttı... 

MEB’in 2021-2022 verilerine göre 866 bin kız çocuğu okuldan uzakta! İlkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu okula gidemiyor. Bu rakamlar doğu illerimizde daha da azalıyor. Açık lisede okuyor görünen 636 bin 270 kız öğrenci de bu sayıya eklenirse, bir buçuk milyonu aşkın kız öğrenci okullardan uzakta... Çocuklar için açık lise, okul olamaz. Çocuklar eğitim ortamından uzaklaştırılmamalıdır.

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamaya hazırlandığımız bir dönemde, bir buçuk milyon kız çocuğunun okuldan uzaklaşması sorunu üzerine derin derin düşünülmesi gerekiyor. Cumhuriyeti kuran kadronun büyük zorluklarla ve hatta hayati tehlikelerle sağladığı, herkese eşit eğitim hakkı ilkesi büyük tehlike altındadır. 

Köylerden tek tek toplanarak parasız ve yatılı okutulan kız çocuklarının eğitiminden eğitimde kız çocuklarının kayıp olduğu bir ülkeye doğru hızla yol alıyoruz. Cumhuriyetin parasız, laik, bilimsel eğitiminden bilimselliği, laikliği kalmamış, karma eğitimi bozulmuş, dinselleştirilmiş, küresel, piyasacı eğitime; karşıdevrim hızla hedeflerine doğru ilerliyor... 

Cumhuriyetle birlikte kadın erkek eşitliğiyle övündüğümüz yıllardan kız çocuklarının eğitim hakkının elinden alındığı, kadın erkek eşitsizliğinin topluma dayatıldığı dönemlere geldik!

ERDAL ATICI

KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları