Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çevrecilere yönelik cinayetler rekor düzeyde
Uluslararası sivil toplum kuruluşu Küresel Tanık (Global Witness) tarafından yayımlanan bir rapor, 2018 yılında dünya çapında 164 çevrecinin, çevre koruma faaliyetleri yürütürken öldürüldüklerini ortaya koyuyor.
Küresel Tanık’ın yıllık raporu, başta madencilik olmak üzere çeşitli endüstri işkolları tarafından tahrip edilen doğal alanları korumaya çalışan eylemcilere karşı dünya çapında işlenen cinayetleri konu aldı. Çevre savunucularına yönelik daha hafif düzeyde saldırıları da mercek altına alan rapor, büyük şirketlerin ve hükümetlerin, şiddetli tacizlerine ve başvurdukları sinsi yöntemlere de dikkat çekti.
43 maden karşıtı öldürüldü
Rapor, 2018 yılında dünya çapında 164 çevre eylemcisinin öldürüldüğünü ve sayısız eylemcinin de şiddetli saldırılar, tutuklamalar, ölüm tehditleri veya davalarla susturulduğunu ortaya koyuyor. Haftada ortalama üç ölüme tekabül eden sayı geçen yıla oranla azalsa da, Küresel Tanık kıdemli kampanya koordinatörü Alice Harrison’a göre durum yine de pek de iç açıcı değil.
Huffington Post’a konuşan Harrison, “Cinayetlerdeki düşüş, başka bir korkunç gerçeği maskeliyor” dedi ve ekledi, “Brezilya ve diğer birçok ülkedeki ortaklarımız, çevrecilere karşı ölümcül olmayan saldırı biçimlerinde artışa işaret ediyor; öldürmekten çekindikleri için çoğu zaman acımasız saldırılar düzenliyorlar” dedi.
Rapor madencilik sektörünü, eylemci ölümleriyle en çok bağlantılı işkolu olarak tanımladı. Buna göre dünya çapında, maden ocaklarının çevre üzerindeki zararlı etkilerine karşı direnen 43 eylemci öldürüldü.
Lider ülke Filipinler
Brezilya, Küresel Tanık’ın 2012 tarihli ilk raporundan bu yana çevrecilere yönelik cinayetlerde lider ülkeydi ancak bu yıl yerini, bu alanda 30 cinayete sahne olan Filipinler’e bıraktı. Rapora göre Filipinler, topraklarını veya doğayı koruyan insanlar için her dönem dünyanın en ölümcül ülkelerinden biri olarak listede yer almayı başardı. Mevcut Başkan Rodrigo Duterte döneminde de bu alanda bir iyileşme gözlenmedi.
Geçen yıl Filipinler’i 24 ölümle Kolombiya ve 23 ölümle Hindistan takip etti. Mayıs 2018’de Hint polisinin, Tamil Nadu eyaletinde bir bakır madenini protesto eden kitleye ateş açması sonucu 13 kişi yaşamını yitirmiş, onlarcası ise yaralanmıştı.
Brezilya’da da durum farklı değil. The New York Times’a göre, Brezilya’nın yeni Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro’nun ocak ayında göreve başlamasından bu yana Brezilya Amazonları’ndan 1330 mil2 (3444 km2) alan eksildi.
Çevreciler nasıl ‘terörist’ oldu?
Bolsonaro’nun çevreye yönelik düşmanlığı, hükümetlerin çevreciler için giderek daha güvensiz bir iklim yaratmasının tipik bir örneği. Bolsonaro geçen yıl, kırsal arazilerde çalışan işçiler ve aileleri adına toprak reformu kampanyaları düzenleyen MST adlı çevreci grubun faaliyetleri için “terörizm” ifadesini kullandı. Hemen ardından, Aralık ayında iki MST üyesi öldürüldü. Benzer olaylara artık her yerde rastlanıyor.
ABD ve İngiltere’de, çevrecilere yönelik devlet baskısına, söz konusu ülke hükümetlerinin, enerji ve tarım endüstrisi patronları ile rahat ilişkileri eşlik ediyor. Çevrecileri terörist olarak etiketlemek, onlar tarafından ortaya koyulan eylemlerin suç kapsamına alınmasına zemin hazırlıyor.
ABD ve İngiltere baskıcı
Küresel Tanık, eylül ayında İngiltere’deki çevre yanlısı gösterilerde gözaltına alınanlara yönelik “çok acımasız” hapis cezaları verildiğini vurguladı. Hemen ardından bu ay eski bir İngiliz terörle mücadele görevlisi, iklim değişikliğine yönelik protesto eylemlerini örgütleyen Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) adlı grubu, “aşırılıkçılık” örneği olarak nitelendirdi ve yürüttükleri sivil itaatsizlik eylemlerinin “devlet ve demokrasinin parçalanmasına” yol açabileceğini iddia etti.
Bununla birlikte, Beyaz Saray’ın çevrecilere yönelik tutumu da geçmişteki yönetimlere oranla daha tehditkâr. Harrison’a göre, Başkan Donald Trump’ın yoğun enerji merkezli gündemi, ABD’deki konuya ilişkin siyasi ve yasal manzarayı rahatsız edici şekillerde değiştirdi. Harrison bu konuya ilişkin olarak, “Dakota Boru Hattı protestoları patlak verdiğinden beri devlet nezdinde sözüm ona “eko-terörizme” yönelik atıflarda artış gözlendi” ifadelerini kullandı.
Washington ve Kuzey Carolina’daki milletvekilleri, çevre eylemcilerini “ekonomik teröristler” olarak nitelendirdi. 2017 yılında 84 Amerikan Kongre üyesi Adalet Bakanlığı’nın, Dakota’daki boru hattı sabotajını, “yerel terörizm suçu” kapsamında kovuşturmasını önerdi.
Kanadalı yerlilere hukuk çelmesi
Şirketler protestoculara karşı saldırgan bir tavır izleyerek muhalefetin susturulmasında büyük rol oynuyor. Kasım 2018’de bir TransCanada iştiraki, arazilerinden geçen bir doğalgaz boru hattının inşasını durdurmak için barikat kuran Kanadalı Unist’ot kabilesi üyelerine dava açtı. Britanya Kolumbiyası Yüksek Mahkemesi de kabileye, şirketin siteye girmesine izin vermesini emretti.
Raporda hükümetlerin şu ana kadarki tepkisi, “tepkisizlik” olarak nitelendirilirken, Harrison’a göre, çevre konularına ilişkin artan farkındalık, gezegeni ve onu savunan insanları korumak için somut eylemlere dönüştürülmeli.
AMANDA SCHUPAK, Huffington Post
ÇEVIREN: M. BIROL GÜGER
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'Berat Albayrak' iddiası
- Birinci girdiği mülakatta elendi: İntihar etti!
- 'Dilruba'dan Özgür Özel'e yanıt: 'Yuh, yalana gel'
- Narin davasında kan donduran ifadeler ortaya çıktı!
- Belediyelerden hastane adımı
- Nurseli İdiz aylık kazancını açıkladı!
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Kelepçeli burjuvanın duyulmayan çığlığı
- Özgür Özel'den canlı yayında kayyum tepkisi!
- ‘Yediniz, içtiniz, geldiniz’