Olaylar Ve Görüşler

Bir ekmek, bir gazete (Cumhuriyet)

02 Kasım 2018 Cuma

Sabahları evde kim erken kalkarsa, önce gazete bayimiz İsmet Ağabeye uğrar. Gazetemiz “Cumhuriyet”i ardından mahallemizin ekmek fırınından ekmeğimizi alırdı. Zaman zaman ekmek almayı unuturduk ama sınıfımız, öğretme- nimiz Cumhuriyet’i asla unutmazdık. Devir, “bir ekmek, bir ‘Cumhuriyet’” devriydi. Gazete bayimiz çok iyi birisiydi. Babacan, güleç yüzlü... Her gün aldığımız Cumhuriyet’in ücretini her ay başı ödeyen sadık, emektar okuyucusuyduk. Babam bir Cumhuriyet sevdalısıydı. Bize Cumhuriyet’in bir okul olduğunu öğretmişti. 12 Eylül’ün karanlık günlerinde bile arka cebinden Cumhuriyet’i hiç çıkarmadı. Öğretmenimiz hep evdeydi. İlhan Selçuk’un “Pencere”si ilk öğretmenimizdi. Uğur Mumcu kahramanımızdı. Hıfzı Veldet büyük tarihçimizdi. Mustafa Ekmekçi, Köy Enstitüsünün Hasan Âli Yücel’i, Tonguç’uydu. Yazılarıyla ilk kez Köy Enstitüleri’ni anlatan, unutulmaz, espri dolu bir yazardı. Erdal İnönü’ye “Hint horozu” lakabını takmıştı, evde gülerdik. İş, sendika, emek yazıları; Işık Kansu, Şükran Soner ve Atilla Özsever “Emek en yüce değerdir” anlayışını okuyucuya didaktik mesajlar vererek ulaştırırlardı. Biz “Halit Çelenk” adında bir hukuk savaşçısını Cumhuriyet’te tanıdık. “Fakir Baykurt” adında sol sosyalist yazarla orada el sıkıştık.

Şehitler veren gazete
Cumhuriyet, şehitler veren bir gazeteydi. Her şehitte biz evde ailece ağladık. “Ali babasının gazetesini bırakıyor” sloganıyla Cumhuriyet’e alternatif kartel medyanın çıkarttığı gazetelerine bile tenezzül etmedik, elimizin tersiyle ittik. Hak, adalet, eşitlik kavramlarını çocuk yaşta Cumhuriyet’ten öğrendik. Son Cumhuriyet’e yapılanlar bizim gibi kadim Cumhuriyet öğrencilerini yürekten üzdü. Biz, önceleri öncülüğünü Hasan Cemal’in yaptığı gazeteyi parçalamaya çalışan ekibi bile yerdik, eleştirdik.
Cumhuriyet bir düşünce gazetesidir. Bir ilke, fikir, ideoloji gazetesidir. O yüzden diğerlerinden ayrılır. Aydınlık, çağdaşlık ve demokrasi onun adıdır. Son gazetenin çizgisinde yapılan ufak tefek değişiklikleri bile “Yüz çiçek açsın, bin fikir yarışsın” diyecek kadar çoğulcu ve demokrat karşıladık. Gazeteyi bir kuşak aktarımı ayakta tutuyor. Nitekim gazetenin binalarını, bahçelerini kimler üzülerek akın akın doldurdu gördük. Bu gazetenin “yüzergezer” okuyucusu yoktur. Sayısı belli, niteliği belli bir tiraj kitlesi vardır. Bu kitleyi bir dönem yapıldığı gibi faşist falan diye de nitelemek sayın yazarlara yakışmaz.
Konjonktür yazarlığı, rüzgâr ne yandan esiyorsa tavrı bu gazete geleneğinde hiç olmamıştır. Bu gazetede uzun yıllar yazarlık yapan bir yazar, akil adam olmuştur. Hatta İlhan Selçuk’un deyimiyle, Cumhuriyet, Fethullah’a yazar bile vermiştir. Toktamış Ateş bunlara örnektir. Bu kavgalar bile Cumhuriyet’i yıkamamıştır. Hey koca çınar. Sen ne kavgalardan alnının akıyla çıktın, bu nedir ki. Bu nedir ki!  

Umut ÖZKAN
Eğitimci Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları