Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Atatürk’ün millet tanımı - Gülseven Güven YAŞER
Mustafa Kemal Paşa, henüz Samsun’a çıkıp, Kurtuluş Savaşı’nı başlatmamıştır. İstanbul’da hazırlıklarını sürdürmektedir. 4 Şubat 1919’da, aykırı görüşlerini bildiği Alemdar gazetesi muhabiri Refi Cevat’la (Ulunay) bir söyleşi yapar. Söyleşi bittiğinde, “Vatan, içine düştüğü felaketten nasıl kurtulur, bağımsızlığına nasıl kavuşur” diye bir soru sormanızı isterdim diyen Atatürk’ü, “Vatanın kurtarılmasını en uzak bir ihtimalle bile mümkün görmediğim için, böyle bir soru sormadım” diye yanıtlar Refii Cevat.
‘EKSİK OLAN ÖRGÜTTÜR’
Bu sözler üzerine Mustafa Kemal Paşa, “İmkânsız gördüğünüz kurtuluş yolları vardır. Bugün, herhangi bir örgütçü, Anadolu’ya geçer de milleti silahlı bir direnişe hazırlarsa, bu ülke kurtulabilir” der. Refii Cevat bu kez, “Paşam, milli direniş, güzel ama neyle? Hangi asker, hangi silah, hangi parayla? Maalesef Paşam, kupkuru bir çölden farksız hale gelen bu ülkede, artık hiçbir yaşam belirtisi görülmüyor” sözleriyle umutsuzluğunu ortaya koyar.
Bu kez Mustafa Kemal Paşa şöyle der: “Öyle görünür Refii Cevat Bey, öyle görünür. Ama çölden bir yaşam çıkarmak, bu çöküntüden bir varlık, yeni bir kuruluş yaratmak gerekir. Siz şu andaki boşluğa bakmayınız. Boş görünen o alan doludur. Çöl sanılan bu dünyada, gizli ve güçlü bir yaşam vardır. O, millettir; o, Türk milletidir. Eksik olan örgüttür. Bu örgüt kurulursa, vatan da millet de kurtulur. Bunu böyle bilesiniz, Refi Cevat Beyefendi”.
Refi Cevat, sonrasını şöyle nakleder: “Gazeteye geldim. Kafam karma karışıktı. Anlattıkları çok aykırı şeylerdi. Ne kafam almıştı ne mantığım. Daha doğrusu, bana deli saçması gibi gelmişti. Anlat, neler söyledi diyen arkadaşlara, konuşulanları anlattım. Bu deli değil, zırdeliymiş dediler”.
ONUR MÜCADELESİ
Cumhuriyeti kuranlar onurluydular, cesur ve kararlıydılar. Bizler ise sessiz, korkak ve suskunuz. Bu nedenle tarih boyunca tüm baskı rejimleri, yükümlülüklerini yerine getirmekten çekinen aydınlar ve bilimadamlarının suskunluğu üzerine kurulmuş ve süreklilik sağlayabilmiştir.
Gericilerin, bölücü güçlerin ihanetleri ve siyasetçilerin katkılarıyla her şey baş döndürücü bir hızla erozyona uğruyor. Yobazlaştırıcı, yabancılaştırıcı, Araplaştırıcı bir abluka, bütün toplumu karabasan gibi sarıyor. Toplumdan çığlıklar yükseliyor.
Çok daha geç olmadan bir şeyler yapılmalı, yapmalıyız! Bu hepimizin, Cumhuriyet değerlerini sahiplenen çağdaş, bağımsız, laik Türkiye’nin onur mücadelesi olmalı. Yoksa, önceden planlanmış bir büyük tiyatro oyununun, elimizden hiçbir şey gelmeyen seyircileri olarak kalacağız!..
GÜLSEVEN GÜVEN YAŞER
ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI KURUCU BAŞKANI
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- 3 ülke daha BRICS'e 'ortak üye' oldu!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- 'Tahmin edemedikleri kadar dirençliyiz'
- CHP'den Tekin hakkında suç duyurusu!
- MHP'den 5'inci paylaşım da aynı saatte geldi!
- Özel'e soruşturmada 'yetkisizlik' kararı
- Mesele 'yeşil alan' değil 1.5 milyar dolar!
- Rusya, bir ülkeye daha gaz tedarikini kesiyor
- Erdoğan'ın Özer'e mektubu, davetler...