Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ali Topuz ve Orhan Birgit’i uğurlarken
YAZAR:GÜLSÜN BILGEHAN
İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı
Yıllarca CHP örgütünde yöneticilik yapan, TBMM’de önemli görevler üstlenen, hükümetlerde bakan olarak yer alan Ali Topuz ve Orhan Birgit’i aynı gönül bağında buluşturan koşulsuz Atatürk ve İnönü sevgileriydi.
Cumhuriyet Halk Partisi, parti ve Cumhuriyet tarihine tanıklık etmiş iki dev çınarı, bilge siyasetçisini aynı gün kaybetti. Yıllarca CHP örgütünde yöneticilik yapan, TBMM’de önemli görevler üstlenen, hükümetlerde bakan olarak yer alan Ali Topuz ve Orhan Birgit’i aynı gönül bağında buluşturan koşulsuz Atatürk ve İnönü sevgileriydi.
4 Haziran 1998’de, İnönü Vakfı için anılarını anlattığı ve yakında yayımlanacak görsel söyleşide Ali Topuz bu bağlılığı şöyle vurgulamıştı: “Türkiye’nin çok önemli bir şansı var. Türk milletinin Atatürk gibi, İnönü gibi liderler yetiştirmiş olması önemli bir şansıdır. Ben çok sıkıştığım zaman veya ülkeyi çok sıkıntılı bir dönemde gördüğüm zaman aklıma ilk gelen bir şey vardır. İsmet Paşa olsa ne yapardı diye kendi kendime sorarım, bunu ne yapardı, diye. İnanınız, bu sorunun karşılığını vermek için, insan bir kere İsmet Paşa olsaydı ne yapardı diye düşünmeye başladığı zaman, bir kere kendinizi bütün alışkanlıklarınızdan ve kendi saplantılarınızdan kurtarıyorsunuz. Objektif bakıyorsunuz ve bir çıkış yolu buluyorsunuz.”
Koşulları kavrayamadık
“Türkiye’deki siyaset kadrosunun, siyasetçi kadrosunun çok büyük bir bölümü, belki tamamına yakını tarih bilgisinden yoksun siyaset yaptıkları için, geçmişteki tarihi ayrıntılarıyla incelemedikleri için, oradan yararlanacak noktaları bulamıyorlar.”
“Benim, partinin il başkanı olduğum dönem, partinin yeni bir hamle yaptığı, sol hareketlerin geliştiği ve elbette İsmet Paşa’nın bütün gücüyle o hareketleri desteklediği günlerdi. Fakat o hareket sonrasında öyle bir noktaya geldi ki, İsmet Paşa ile karşı karşıya geldik. Bizim için zor bir durumdu, ancak İsmet Paşa ile böyle olumsuz ilişkilerimiz sırasında bile, Paşa hiçbir zaman bizi kıracak davranışta bulunmamıştır. Örneğin il başkanı olarak birkaç kez çağırmış ve kendi düşüncelerini bana anlatmıştır. Kendisine o konuda yardımcı olmamı ima etmiştir. Ecevit’le olan çelişkilerini, Ecevit’in istifasından sonraki dönemlerde de ben her defasında düşüncelerimi Paşa’ya açıkça ifade edebilmiş, farklı düşündüğümü söylemiş, ama o kesinlikle beni kıracak davranışta bulunmamıştır. O dönemlerde söylediği bazı gerçekleri, o dönemin koşulları içerisinde yeteri kadar kavrayamamıştık. Sonradan o günlerde anlatmak istediklerini ‘keşke o zaman anlayabilmiş olsaydık’ dediğim olmuştur.
Kalbi ülkesi ve CHP için attı
Beraber çalıştığımız her zaman kendisine karşı cesaretle düşüncemi söyleme ortamını bulabildim. Oysa bugün hiçbir genel başkanla bu ölçüde konuşulamıyor.”
İsmet İnönü, Ali Topuz’u 1970 yılında genç İstanbul İl Başkanı olarak tanıdığında “Seni inşallah benim yaşımda görürüm!” demiş. “Bu benim için çok önemli bir an, bir saptamaydı, beraber bir hesap yaptık. İsmet Paşa’nın yaşama ne kadar bağlı olduğunu, uzun süre yaşayacağını konuştuk. Sanırım o günlerde 86 yaşlarındaydı.” Ali Topuz, 87 yaşında aramızdan ayrıldı. Son anına kadar kalbi ülke ve CHP için çarptı. Çok partili demokratik yaşamımızın ikinci seçimi olan 1950 seçiminden birkaç gün önce, İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olarak İstanbul’a son kez geldiğinde kendisini garda genç gazeteci, Ulus muhabiri Orhan Birgit karşılamıştı. Yıllar sonra, 1989 yılında, deneyimli siyasetçi Orhan Birgit, bu ilk karşılaşmayı İnönü Vakfı’na şöyle anlatmış, tarihe tanıklık etmişti:
Çarpıcı gözlem
“Ulus gazetesinin İstanbul muhabirliğini yapıyor, henüz 23 yaşında, partinin basın bürosunu yönetiyordum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Demokrat Parti karşısında girdiği 1950 seçimi öncesi, İsmet Paşa’nın İstanbul’a gelişinde Adapazarı’nın Geyve ilçesi yakınlarında ünlü Cumhurbaşkanlığı Beyaz Treni’ne bindiğimde, karşımda ansızın devletin kurucusunu, kurucularının iki numarası Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü gördüm. Trende kâh parti genel başkanı, kâh Cumhurbaşkanı olarak görev yapıyor; valilere, kaymakamlara, idari amirlere seçimin kesinlikle yansız yönetilmesi gerektiği talimatını veriyor, parti başkanlarından partinin durumuyla ilgili bilgi alıyor, onlara moral vermeye çalışıyordu. Ama anladığım kadarıyla ve sonraları da iyi değerlendirdiğimde, seçim sonucuna ilişkin kendisi bir yargıya varmıştı. Seçim sonucunun Türkiye’nin kendi ülkesinin, devletinin ve hatta partisinin geleceği bakımından daha yararlı olacağını varsayıyordu.”
Orhan Birgit’in, 14 Mayıs 1950 akşamı gözlemleri ise daha da çarpıcıdır:
“14 Mayıs akşamı oy sandıkları açılmaya başladığında, gelen sonuçlar CHP bakımından hiç yüz ağartıcı değildi. Seçim sonuçlarını CHP İl Merkezi binasında izlerken telefon çaldı, açtım. Sadi Irmak Beyefendi’yi -CHP Parti Müfettişi- Birinci Ordu’dan arıyorlardı. Sadi Bey’in, Birinci Ordu Komutanı ile konuşurken ses tonundan ve yüzündeki anlatımdan heyecanlandığı belli oluyordu; telefonu kapattı. Bana, “Söyleyin, bana Cumhurbaşkanı’nı bulsunlar” dedi. Santral Cumhurbaşkanı’na bağlanırken Sadi Bey kendisine iletilen olayı anlattı.
İki bilge kişi
İstanbul Sıkıyönetim ve Birinci Ordu Komutanı, komünistlerin sandığa müdahale ederek seçime fesat karıştırdıklarına ilişkin birtakım belgelerin ellerinde olduğunu söyleyerek harekete geçmek için Cumhurbaşkanı’ndan talimat bekliyordu. İsmet Paşa, “evet” derse hemen düğmeye basılacak ve belki de Türkiye tarihinde bir değişiklik olacaktı. Yaveri Cevdet Tolgay telefonu açtı, Sadi Bey bilgiyi iletti; Cumhurbaşkanı’na haber verildiği bildirildi. Yanıt için aradan geçen süre sanki çok uzun bir zaman gibi geliyor, kimse konuşmuyor, Sadi Bey, telefon ahizesi elinde bekliyordu. Sonunda yanıt geldi: “Cumhurbaşkanı gözlerinizden öpüyor, ordu komutanına da sevgilerini sunuyor. Milli irade gerçekleşmiştir. Halkın istediği şekilde iktidar devredilecektir. Bunu herkes içine sindirmelidir.”
İşte, böyle devlet adamları, siyasetçiler, gazeteciler... Aktardıklarından dersler çıkarmalıyız! Demokrasi tarihimizin iki bilge kişisi, Ali Topuz ve Orhan Birgit’i saygıyla anıyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Sanıklar tek tek ifade verdi
- Özgür Özel'den 'ABB' açıklaması
- Kelepçeli burjuvanın duyulmayan çığlığı
- Belediyelerden hastane adımı
- Yavaş'tan 'istifa' iddialarına açıklama
- ‘Yediniz, içtiniz, geldiniz’
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- Konserve ton balığında cıva tespit edildi
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- Tuncer Bakırhan hakkında soruşturma