Olaylar Ve Görüşler

Akıl çağında cumhurbaşkanlığı seçimi - Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY

15 Ağustos 2022 Pazartesi

Jean Paul Sartre, 1941’de bitirip 1945’te yayımladığı “Akıl Çağı” adlı romanını İkinci Dünya Savaşı’nın ve 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın olumsuz koşullarının sürdüğü bir ortamda Paris’te yazmıştır. Sartre, romanında; baskıcı sistemin bireylerin kararlarını etkileyerek karar veremeyen, sisteme boyun eğen bireyler yarattığını yazar. Vermek istediği mesaj, ülkelerin ana sorununun, sisteme boyun eğmeyen, kendi başına karar verebilen, kararının sonuçlarını kabullenen bireyleri var edebilmek olduğudur.

Kararıyla kendisini var edebilen ve boyun eğmeyen bireylerin ortaya çıkması, aklın egemen olması demektir. Sartre, bunu Akıl Çağı olarak tanımlar. Aydınlanma olarak da adlandırılan Akıl Çağı’nda bireyler geleneksel, değişmez kabul edilen önyargılardan ve ideolojilerden özgürleşirler. Yeni bilgileri kabul ederler, kararlarını ona göre verirler. Akıl Çağı, dini ve mistik öğelerin yıkıldığı, bireylerin aklın ve bilimin ışığında olgunlaştığı, özgürleştiği ve demokratlaştığı bir dönemdir.

TOPLUMSAL BARIŞ

Günümüzde birçok ülkede yöneticilerin bireysel, keyfi yönetimlerine karşın hızla gelişen bilişim ve iletişim teknolojilerinin de etkisiyle toplumlar birçok önyargılarından, geleneksel kabullerden uzaklaşıyor, yeni bilgiler ışığında yeni kabullere yöneliyorlar.

Dünyamızda ve bölgemizde yerel savaşların ve çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimi yaklaşıyor. Bu ortamda ülke içi dayanışma ve barışın önemi her geçen gün artıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplumsal barışı ve dayanışmayı önceleyen, hiçbir grubu ve kişiyi ötekileştirip dışlamayan, etnik ve mezhepsel kaygıların tuzağına düşmeden, yurttaşların eşitliği temelinde herkesi kucaklayan demokratik bir politikayı başarıyla sürdürüyor. Bin yılı aşkın bir süredir Ahmet Yesevi’den el alan Hacı Bektaş, Ahi Evran, Sarı Saltuk, Yunus Emre, Mevlana gibi Anadolu erenlerinin engin hoşgörüyü ve sevgiyi yücelten, aklı ve insanı odağa alan, karşılıklı saygı ve diyaloğu önceleyen anlayışlarını yeniden egemen kılmaya dönük girişimleri ve söylemleri ile çalışmalarını sürdürüyor.

ÖNYARGILARI YIKMAK

Dünyada rekor düzeye ulaşan ülkemizdeki enflasyon ve yoksulluk ortamında Kılıçdaroğlu’nun unutulmaya yüz tutmuş çoğulculuk, eşitlik, özgürlük, hoşgörü temelli Anadolu kültürüne sahip çıkarak ülkemizin sorunlarını çözmeye aday çabalarının Anadolu’da güçlü bir karşılık bulmaya başladığı anketlerden anlaşılıyor. Gelişmeler, 2023 yılının başlarında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminde duyguların değil aklın ve sağduyunun egemen olacağının güçlü işaretleridir. 

Dünyada önyargıların yıkıldığı bir dönemde, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimine alt kimliklerin yön vereceği kaygıları hızla anlamsızlaşmaktadır. Türk seçmeni de dünyadaki örnekleri gibi önyargıları yıkarak Kılıçdaroğlu başkanlığında Anadolu’da yeni bir akıl çağını başlatacaktır. 

PROF. DR. MEHMET TOMANBAY



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları