Olaylar Ve Görüşler

Aile projesi gençler - Prof. Dr. Nazife GÜNGÖR

20 Temmuz 2022 Çarşamba

Çoğu ailede çocuk doğar doğmaz, ileride eğitim göreceği üniversite, okuyacağı bölüm ve yapacağı meslek kararlaştırılmış oluyor. Anne ve babalar, henüz çocuk doğarken onun hedeflerini ve ideallerini belirlemeye yöneliyorlar. Bu da çoğu ailede her bir çocuğun öncelikle bir aile projesi olarak yetiştirilmesi anlamına geliyor. 

AKTARMALI HEDEF VE İDEALLER

Peki ya çocuğun hedefleri veya idealleri? Ne yazık ki işin bu kısmı çoğu insanın pek de umurunda değil. Çocuk öncelikle ailesi için bir gösteriş aracı, ailenin kendisini konu komşuya ya da sosyeteye kanıtlayacağı bir fırsat olarak görülüyor. Dolayısıyla da çocuğun yetiştirilmesi sürecinde, onun kendi yetenekleri, istekleri, amaçları, hedefleri, idealleri değil; ailenin çocuk üzerinden geliştirdiği idealler, hedefler, istek ve amaçlar öne çıkmakta. Çocuk da eğitim yaşamı boyunca aile aktarmalı hedef ve idealleri gerçekleştirmek için kıvranıp durur. 

Aile projesi kıskacına sıkıştırılan çocuğun eğitim öğretim yaşamı, üyesi olduğu ailenin dünya görüşü, yaşam biçimi, politik/ideolojik duruşu, inanç yapısı, sosyokültürel konumu ve ekonomik durumu doğrultusunda biçimlendirilir. Bu sırada çocuğun potansiyel yönelim ve yetenekleri, istekleri, hevesleri, merakları vs. dikkate alınmaz. Çünkü her anne baba için dünyaya getirdikleri çocuk zaten bir dâhidir, yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği iş yoktur.

Çoğu çocuğun hikâyesi hep aynı düşsel ortamda başlar. Ta ki çocuklar birer yetişkin birey olmaya ve yaşamlarına ilişkin karar sürecine gelip dayanana kadar. Bu da özellikle ülkemizde çoğu genç birey için üniversiteye giriş sınavı aşamasıdır. Yaşamının o ana kadarki tüm bilgi birikimini bir sınavla somuta dökmeye çalışan genç, bir yandan kendisini kanıtlamaya çalışırken diğer yandan da bundan sonraki yaşamına ilişkin bir dolu sorunla ciddi bir kafa karışıklığı yaşamaya başlar. Bunca yıllık akademisyenlik deneyimim ve gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki üniversite aşamasına gelen çoğu genç birey bu noktada ciddi ölçüde kararsızlık ve belirsizlik içerisine düşmektedir.

ÖZGÜR SEÇİM HAKKI

Hedef ve idealleri ailelerininkiyle sınırlı kalan genç kuşakların, toplumu bulunduğu noktadan ileriye taşımalarını beklemek boşunadır. Özellikle de günümüzün gelişmiş teknolojik ortamında genç bireylerin kendilerinden önceki kuşakların hedef ve ideallerini aşmaktan alıkonulmaları geleceğe uyum sağlamaları ve vizyon sahibi olmalarının önünde büyük engel oluşturmaktadır. 

Diğer yandan kendi hedef ve ideallerini özgürce biçimlendiremeyen bireyin kendi yaşamını güvenle inşa etmesi, yaşamdan keyif alması, yaşam enerjisi oluşturması da oldukça zordur. Aile aktarmalı hedef ve idealler etrafında bir yaşam inşa eden genç bireyin ömür boyu devşirme bir yaşam biçimine mahkûm edilmesi anlamına gelir ki bu haksızlıktır. Kendi yaşamlarına dair idealleri, yaşadıkları dünyaya ilişkin kaygıları ve katkıları olması isteniyorsa gençlerin kendi tercihlerini belirlemelerine, kendi yaşam projelerini kendi istekleri doğrultusunda oluşturmalarına fırsat verilmelidir.

PROF. DR. NAZİFE GÜNGÖR

ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları