Olaylar Ve Görüşler

2023 seçimlerine giderken - Doç. Dr. Hüner TUNCER

01 Şubat 2023 Çarşamba

Seçimlere katılacak olan muhalefet partilerinin programlarında, özellikle Atatürkçü düşünce sistemi temel olarak alınmalı.

Türk ulusunu her dönemde karanlıktan çıkararak ışığa götürecek olan yegâne yol, Atatürkçü düşünce sistemidir. Atatürkçü düşünce sistemi, bazılarının sandığı gibi, geçmişin karanlıklarında kalan ve devrini çoktan yitirmiş olan bir kavram değildir; çünkü Atatürk Devrimi’nin temel ilkelerinin başında gelen “devrimcilik” ilkesi uyarınca, yıllar içerisinde ortaya çıkabilecek yeni gelişmelere uyumlu olarak yeni önlemlerin alınması ve böylelikle, devrim hareketinin süreklilik kazanması öngörülmektedir.

Ne yazık ki Atatürk’ün düşünceleri, ilkeleri ve devrimleri, 1950’den itibaren iktidara gelen hükümetler tarafından göz ardı edilmiş; Cumhuriyetin kazanımları karşıdevrimle büyük ölçüde aşındırılmıştır.

ATATÜRK’ÜN DEVRİMCİLİĞİ

Cumhuriyetin temelinde, tek bir kişinin ya da topluluğun iradesi değil, ulusun egemenliği yatmaktadır. TBMM’de beliren ulusal istencin, yurdun yazgısına doğrudan el koymasını kabul etmek temel ilkedir. Türk ulusu, kurduğu yeni devletin yazgısına ve bağımsızlığına, sanı ne olursa olsun, hiç kimseyi karıştıramaz! 

TBMM’den başka hiçbir makam ulusun yazgısında etkin olamaz! Bütün yasaların düzenlenmesinde, her türlü örgütlenmede, yönetimin bütün ayrıntılarında, genel eğitim sisteminde ve ekonomik işlerde ulusal egemenlik ilkesine uyulması gerekir.

2023 seçimlerinin sonucunda iktidara gelecek olan parti ya da partiler, “Atatürk Devrimi”nin temelinde yatan görüşler çerçevesinde hükümet programlarını oluşturmalı ve bundan böyle Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, demokratik ve laik bir devlet olarak varlığını sürdüreceğini kabul etmelidir. Çağdaşlaşma, Türk devletinin bilinçli olarak yeniliğe yönelmesidir. 

Atatürk’ün ilkelerinin başında gelen devrimcilik kavramı eskiyle değil; ileriyle, gelecekle ilgilenmektir. Devrimcilik, dinamik bir devrim anlayışını sağlamak ve sürdürmektir. “Atatürk Devrimi”, kesinlikle statükocu ve dogmatik, yani durağan olmayacak, kendisini sürekli olarak yenilemeye açık olacaktır. Atatürk’ün devrimciliği, barışçı ve demokratik bir devrimcilik anlayışıdır. Atatürk Devrimi’nin amacı, Türkiye’yi yalnızca çağdaş ve demokratik bir topluma dönüştürmek değildir; Türkiye’nin sürekli olarak bu yönde gelişmesini ve ilerlemesini sağlamaktır.

ÇAĞIN GERİSİNE DÜŞMEK

Acaba Atatürk ve İnönü dönemlerinden sonra iktidara gelen hükümetler, “devrimcilik” ilkesine ve “Atatürkçü çağdaşlaşma”ya bağlı kalmışlar mıdır? Ne yazık ki bu hükümetlerin her ne pahasına olursa olsun iktidarlarını korumak kaygıları, Türk devletini ve toplumunu çağdaş kılma amacının önünde yer almış ve çağdaşlaşma yerine halkımızın dini duyguları sömürülmek suretiyle çağdaşlıktan çok uzaklaşılarak, ülkemiz her alanda çağın gerisine düşürülmüştür.

Eğer 1950’lerden sonra iktidara gelen hükümetler, Atatürkümüzün yolundan gitmiş olsalar ve onun devrimleri doğrultusunda hareket etmiş olsalardı, ülkemizin bugün dünyanın en gelişmiş devletleri arasında yer alması işten bile değildi! Bu nedenledir ki 2023 seçimlerine gidilirken muhalefet partilerinin sık sık Atatürk ismini anarak, o büyük insanın düşüncelerini ve öngörülerini programlarına temel olarak almalarını ve ülkemizin gelecekteki yapılandırılmasında “Atatürkçü çizgi” doğrultusunda yürümelerini yürekten diliyorum!

DOÇ. DR. HÜNER TUNCER



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları