Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Yavaşşehir'ler ve Turizm(!)

07 Aralık 2011 Çarşamba
\n\n\n

İtalyadan dünyaya yayılan Yavaşşehir (Cittaslow) hareketi, 5inci yılında 25 ülkeden 150yi aşkın katılımla etkin bir uluslararası örgüte dönüşüyorİlk ve öncü üyemiz Seferihisar ise yeni adaylarımızın saptanması ve başvurularına önderlik ediyor.

\n

Yavaşşehirli olmak, kimilerinin sandığı gibi miskin kentli olmak değil. Kentin özgün değerlerini yaşatma çabası öncelikli koşul.

\n

Örneğin AVM yerine geleneksel çarşı-pazarlarımızı geliştirmek; otomobili kent merkezinden çıkararak yayalaşmayı ve bisikleti yaygınlaştırmak; hormonsuz yerel ürünlerle tarımsal kalkınmayı sağlıklı yaşamla bütünleştirmek; turizm için de çok yıldızlı azman tesisler yerine ev pansiyonculuğunun yeğlenmesi demek..

\n

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyerin aracılığıyla başvuruları iletilen Gökçeada, Taraklı, Akyaka ve Yenipazar işte bunlara da evet demiş oldular... şimdi de sıra dosyaları hazır olan Perşembe, Yalvaç ve Vize ilçelerimizdeymiş..

\n

Yıllardır savunduğumuz kimlikli ve yaşanabilir kentözlemimizin Cittaslow sayesinde önemsenmesi, hem coşku verici hem de düşündürücü. Günümüzde sömürgeciliğe dayalı küresel kent politikalarına karşı yerel zenginliklerimizi sahiplenmek neden ulusal şehircilik politikamız olamıyor da İtalyanların öncülük ettiği Cittaslow bunu şart koşunca makbule geçiyor?

\n

Yanıtını ne Soyerden ne de yeni Yavaşşehir yöneticilerinden bekliyorum.

\n

AVMlerin kent dışına çıkmasını öngören yasayı 7 yıldır Başbakanlıkta bekletenler; kentlerin imar ve ulaşım planlarını hâlâ ve sadece otomobile göre düzenleyenler; yapıları yöresel dokulara uyarlamak yerine, tek tip apartmanlaşmayı TOKİnin önderliğinde tüm yurda musallat edenler; kısaca en küçük kentte bile dinginlik, huzur ve yöresel karakter yerine tüketimi, betonlaşmayı, nefes nefese yaşamayı özendiren tüm siyasiler ile bürokratlar buyursunlar açıklasınlar...

\n

Neden elalemin uyarılarını bekledik; neden ranta değil insanca yaşamaya yönelik bir kentleşmeyi binyılların uygarlık ülkesinde yaratarak öncelikle biz tüm insanlığa armağan edemedik?

\n

Çünkü Yavaşşehirde kentin sırtından para kazanmaya değil, kenti kuşaktan kuşağa yaşanılır kılmaya öncelik veriliyor..

\n

Turist yerine ‘konuk’

\n

Ne var ki çiçeği burnunda Yavaşşehirlerimizle ilgili haberlere bakıldığında, kentte hedeflenen sakin yaşamın, öncelikle yerel sakinlerin esenliği için değil, daha çok turistik çekicilik açısından hedeflendiği yönünde de izlenimler elde ediliyor.

\n

Örneğin, Seferihisarda “2011’in en değerli yatırım fırsatı sloganıyla pazarlanmaya başlanan yazlık konut arsalarının reklam broşüründeki başlık şöyle: İstanbuldan sakin şehre göç başladı.”

\n

Broşüre göre projeleri hazır arsaları satın alacaklar, yavaşşehir ilkeleriyle yaşayacaklarına dair söz de vereceklermiş!

\n

Akyaka da yavaşşehir olunduktan sonra artan turist sayısı nedeniyle yeni turistik tesislere ihtiyaç doğduğu belirtilerek otel yatırımcılarına davetiye çıkarılıyor.

\n

Hele, Birecik Barajı nedeniyle üçte biri Fıratın sularına gömülen Halfetinin bile yavaşşehir özleminin gerekçesi meğer turizmmiş!

\n

Oysa gerçek bir Cittaslow olabilmenin öncelikli koşulu, turistik tesis ve yazlık konutların kısıtlanması; bunların yerine kent sakinlerinin evleri ya da belli bölümlerini değerlendirecekleri pansiyon turizminin geliştirilmesi böylece hem kentin dokusunun korunması, hem de turizm gelirinin kent sakinlerince üleşilmesi. Öyle ki evlerini pansiyona dönüştürmek isteyenlere onarım ve mefruşat giderleri için kredi olanağı bile sağlanabiliyor.

\n

Cittaslow öncülerimiz bu tarihsel sorumluluğu önemsemez; hareketi bir yerel kalkınma aracına dönüştürecek pansiyonculuk yerine yıldızlı tesisler peşine düşerlerse, bu kez de Yavaşşehir kavramını ranta alet eden ülke konumuna düşmez miyiz?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları