Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tarih ateş altında

06 Eylül 2012 Perşembe
\n

\n

Sömürgeci siyasetin Suriye’de yarattığı savaş ‘insanlık mirası’nı da tahrip ediyor

\n

\n\n\n

Önce, Kültür Bakanlığının eski Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Kenan Yurttagülü dinleyelim. Ağustos başlarında gazetelerde de yer alan çağrısında Afganistan, Körfez ve Irak savaşlarında müzelerin yağmalanması ve kültürel miras tahribatı karşısındahükümetlerarası kuruluşların etkisiz kaldığını anımsatarak dedi ki;

\n

Şimdi Suriyede benzer durum yaşanıyor. Halep ve Şam müzeleri ile kültürel miras alanları silahlı çatışma yıkımının tehdidi altında.

\n

Yurttagül, Türkiyenin de imzaladığı 1954 tarihli Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Varlığın Korunması-Lahey Sözleşmesinin Suriyede çatışan taraflara hatırlatılması gerektiğini; savaşlarda yaşanan aymazlığın da önüne geçilmesi dileğini kamuoyu ile paylaşıyor... Bunun için önerisi ise çatışmalar şiddetlenmeden Suriyenin Kültürel Mirasının Korunması İçin Sivil Girişim oluşturmak ve harekete geçmek...(Cumhuriyet-Bilim Teknik/17 Ağustos)

\n

Bu çağrıya koşut bir açıklamayı, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla eşgüdüm içinde çalışan UNESCO Türkiye Milli Komisyonu da yaptı.

\n

Komisyon Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuzun imzasını taşıyan Kültürel Mirasın Koruması Sözleşmeleri ve Suriye başlığı altında; Lahey Sözleşmesinin yanı sıra 1975 tarihli Dünya Doğal ve Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesini de, aralarında Türkiye ve Suriyenin olduğu 100den fazla devletin imzaladığı anımsatılarak özetle şunlar vurgulandı:

\n

Suriyenin Dünya Miras Listesinde Şam, Halep, Bosra tarihi şehirleri ve Selahattin Kalesi ile birlikte 6 kültürel mirası bulunuyor. Uluslararası sözleşmeler egemenlik alanlarındaki kültürel mirası insanlık adına da korumaya karar vermiştir. Yaşanan son durum ise uluslararası toplumun duyarlılığını da gerekli kılmaktadır.

\n

Otorite boşluğundan yararlananların müzeleri yağmalamaları ve sınırlarımızdan tarihi eser kaçakçılığı girişimlerinin ortaya çıkması muhtemeldir; güvenlik tedbirlerinin artırılması yararlı görülmektedir.

\n

Suriyede çatışmaların bir an önce sona ermesini diliyor, uluslararası toplumun kültürel mirasların korunmasına yönelik tedbir ve duyarlılıklarını arttırmalarını ümit ediyoruz..

\n

Bütün bu dilek ve umutlara katılmamak elbette ki olanaksız ama sonuçta insanlarla birlikte kentlere ve tarihi eserlere karşı da acımasızlığın doruğunu sergileyen çatışmalara karşı dünya kültür çevrelerinin kınama dışında yapabilecekleri de olmalı!..

\n

Sömürgeci çıkarlar uğruna gerçekleşen bu çatışmalarda kültürel mirasa karşı dikkatli olunması nasıl sağlanabilir?

\n

Roma’dan Osmanlı’ya

\n

Suriyedeki uygarlık birikimlerini özetlemeye bile kitaplar yetmez... Örneğin MÖ 300 yılında Romalılar tarafından inşa edilen Madik Kalesi ve Afamya antik kenti, Hama şehrinin 60 kilometre kuzeyinde; Selahaddin Eyyubinin yaptırdığı Şövalye Kalesi, Dera, Humus, Lazkiye ve Halepteki çok sayıda Osmanlı eseri kaleler, kapalı çarşılar ile Türkiye sınırındaki antik köyler, askeri kullanımlardan ötürü ağır hasar görme tehlikesiyle karşı karşıya..

\n

Mimar Sinanın da 2si Şamda 2si de Halepte olmak üzere 4 önemli eseri var. Şamdaki Süleymaniye Külliyesi, Yavuz Sultan Selimin Çaldıran seferi sırasında yeniçerilerin çadır kurdukları yerde inşa edilmiş. Beylerbeyi Hüsrev Paşanın Halep çarşısı yanına yaptırdığı Hüsreviye Camisi de Sinanın ilk eserlerinden.

\n

Şam ve Halepin kentsel doku olarak UNESCO Miras Listesinde yer alması, sivil mimarlık zenginliğini de yeterince kanıtlıyor... Buna karşın bu zenginliğin çatışmalardan ötürü zarar gördüğü ise artık tahmin değil gerçek...

\n

Shaam News Network adlı internet sitesinde, Suriye ordusunun operasyonlarında tank mermilerinin tarihi Madik Kalesine isabet etmesi sonucu kalede meydana gelen hasarı gösteren görüntüler yayımlandı. Bu tahribata her gün yenileri ekleniyor.

\n

Bir Halep izlenimi

\n

2000’ler başlarken, Mimarlar Odamız ile Suriye Mühendis ve Mimarlar Birliği arasındaki Kültürel İşbirliği görüşmesi için Gaziantepten günübirlik Halepe geçmiştik... O gün kentin tarihi dokusunu ve restorasyon çalışmalarını da görme fırsatı bulduk.

\n

Eski kentte, korunan ve özgün durumları yaşatılarak yenilenen evler ve sokaklar karşısında hayranlık duyduk; kaleye ve tarihi çarşılara gösterilen özen ile yeni yapıların Halepin yöresel mimarisine uygun inşa edilmeleri de övgüye değerdi..

\n

Tarihe olan bu saygı öylesine içten olmalıydı ki bazı kâğıt paralarda ülkedeki antik kentlerin, hatta Roma İmparatorlarının resmi vardı...

\n

Şimdi merak ediyorum. Tarihi değerlerini yaşatmaya ciddi gayret gösteren, dahası yeni binalarını da eskiyle uyumlu bir çağdaşlıkta gerçekleştiren Suriyede, insana ve mirasa karşı bugünkü acımasızlık hangi nedenden kaynaklanıyor?

\n

O insani ve kültürel çabalar ile şimdi yaşananları kıyaslarsak, insanlık dışı çatışmaların ardında Suriyeye yabancı güçlerin varlığını sezmemek mümkün görünmüyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları