Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Tabiat' komisyona havale!

24 Kasım 2011 Perşembe
\n

İleri demokrasi için ‘özerk’ koruma kurulları yerine ‘bağımlı’ komisyonlar yeğleniyor

\n\n\n\n\n

Hükümetin Bayındırlık ve İskân Bakanlığı yerine kurduğu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB) kararnamesine göre, doğal zenginliğimize bundan böyle Kültür Bakanlığı ile Orman Bakanlığı değil, yeni bakanlığın Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğübakıyor.

\n

Doğal sitlerden milli parklara, anıt ağaçlardan tabiatı koruma alanlarına dek, ormanlar dışındaki tüm doğal mirasımızı korumayı üstlenen genel müdürlük, bu önemli görevi özerk bilimsel kurullar yerine bağımlı bürokratik komisyonlarla yürütecek!

\n

Nasıl mı?

\n

İşte, 18 Ekimde Resmi Gazetede yayımlanan Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonları Yönetmeliğinin özeti:

\n

1-CŞBde büyük çoğunluğunu bakanlık elemanlarının oluşturduğu 15 kişilik Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu kuruluyor. Yılda sadece 2 olağan toplantı yapması öngörülen TVKMKnin başkanı ise müsteşar ya da görevlendireceği yardımcısı...

\n

2-ÇŞBnin belirleyeceği illerde, üyelerinin çoğunluğu bu kez yerel bürokratlardan oluşan Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları kuruluyor Konularla ilgili ön raporları ÇŞB il müdürlüğünün elemanları hazırlanan komisyonların müdürleri ise ÇŞB il müdürleri.

\n

3-Komisyonların üyeleri her yıl ocak ayında yeniden belirlenecek. Belirlenmezse, üyeler yeni atamalara kadar görevlerini sürdürecek.

\n

4-“Merkez Kurul tabiat varlıklarının korunmasıyla ilgili genel ilkeleri belirlerken Bölge Kurulu kararlarına kurumlarca ya da vatandaşlarca yapılabilecek itirazları da sonuçlandırabilecek.

\n

5-“Bölge Kurulları bölgenin özelliğine göre bakanlıkça karar verilecek 5 ya da 7 üyeden oluşacak. Ayda en az bir kez toplanacaklar

\n

6-“Bölge Kurullarıbakanlıkça saptanacak doğal sit ve tabiat varlıkları için görüş verecekler; bu alanlardaki koruma planlarına, geçiş dönemi yapılanma koşullarına ve uygulama projelerine bakacaklar.

\n

7-“Bölge Kurul kararları, ancak onay mercii (yönetmelikte aynen böyle yazılı, kim olduğu belli değil) onaylarsa kesinleşebilecek. Onaylanmayan kararlar Bölge Kuruluna iade edilecek.

\n

‘Kurul’ların farkı

\n

Şimdi bir de eski Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları ile ÇŞBye aktarıldıktan sonra oluşan yeni Kültür Varlıklarını Koruma Kurullarının çalışma yöntemlerine bakalım. Aynı sırayla özetliyorum:

\n

1-Bakanlıkta, müsteşar başkanlığında kurulan Koruma Yüksek Kurulunda ilgili bakanlıkların temsilcileriyle birlikte Bölge Kurullarının Başkanları da var. Yüksek Kurul konular biriktikçe toplantıya çağrılabilir.

\n

2-Bölge Kurullarının müdürleri bakanlığın il müdürleri değildir. Kendi özerk yapılanmasında ayrıca görevlendirilen kurul müdürleridir. Raportörleri de aynı özerklik içinde bağımsız çalışan kurul uzmanlarıdır.

\n

3-Kurul üyeleri bir yıl için değil 3 yıl için belirlenir.

\n

4-Yüksek Kurul genel koruma ilkelerini belirler; ancak Bölge Kurullarına itirazları sonuca bağlama yetkisi yoktur. Bölge Kurulu kararlarına ancak idare mahkemelerinde dava açılabilir. Sadece kamu kurumları kendi alanlarıyla ilgili koruma planlarına itiraz ederlerse, Yüksek Kurul bunu inceleyebilir; ancak karar alamaz görüşünü ilgili Bölge Kuruluna iletir, son karar yine Bölge Kurulunun yetkisindedir.

\n

5-Bölge Kurulları 7 üyeden oluşur; ayda en az 4 toplantı yaparlar.

\n

6-Doğal SİTleri ve korunması gerekli diğer tabiat varlıklarını, tıpkı kentsel-arkeolojik-tarihsel sitler ve kültür varlıkları gibi bakanlık değil bölge kurulları belirlerler. Bunu yaparken bakanlık teknik destek dışında talimat vb. müdahalede bulunamaz.

\n

7-Bölge Kurullarının kararları, ayrıca bir onay merciinin onayına gerek kalmaksızın kesinleşir ve müdürlüğün dağıtımıyla yürürlüğe girer. Kararlar kanunlara ya da Yüksek Kurul ilke kararına aykırı ise kurul müdürleri kararı dağıtmadan önce genel müdürlükten görüş sorabilir.

\n

Yanıt bekleyen sorular

\n

Şimdi de ilk akla gelen ve yanıt bekleyen sorularımızı sıralayalım:

\n

1-Demokratikleşme sürecinde, her yeni yasanın öncekinden ileri olması gerekirken; tabiatı korumada özerk koruma kurullarına koşut bir yapılanmayı daha da güçlendirmek neden yeğlenmedi?

\n

2-Tabiatı Koruma Bölge Komisyonlarının aldığı kararlar ancak onay mercii! uygun görürse yürürlüğe girecekse, belli ki sadece danışman gibi görülen bu komisyonların gücü, doğal varlıklarımız üzerindeki olası siyasal müdahaleleri durdurmaya yetebilecek midir?

\n

3-Tabiat varlıklarıyla birlikte geleneksel kırsal mimarlık örneklerini, tarihi köprüleri ve yolları, yine kırsal yaşamın anıtlarını, özgün dinsel yapılarını, korunması gerekli sosyal ve ticari mekânlarını da barındıran kültür mirasıyla bütünleşmiş doğal sitlerin, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulları yetkisinden alınması, hangi mantığa ve bilimsel yaklaşıma dayanmaktadır?

\n

Bu tartışmayı, Türkiyenin doğasına, kültürüne ve koruma bilinci birikimlerine yakışmayan düzenlemelerden kurtuluncaya kadar sürdüreceğiz..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları