Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Serbest mimar'ların bildirileri

10 Mayıs 2012 Perşembe
\n

Mimarların ‘mimarlık yoksunu’ imar politikalarına karşı ortak duyarlılıkları

\n\n\n

\n

\n\n\n

İstanbul Serbest Mimarlar Derneğinin (İSMD) aşağıdaki bildirilerini okurlarımızla da paylaşabilmek için Mimarlar Odasının 17-19 Şubattaki İstanbul Şube ile 13-15 Nisandaki merkez genel kurulu ve seçimlerini sabırla beklemek ne zor geldi bilemezsiniz…\n

\n

Bildiriler, mimarlık kültürü yoksunu politikalara karşı Mimarlar Odası direnişini destekleyen serbest mimar görüşlerini özetliyor.\n

\n

Bu mesleki dayanışma belgelerini genel kurullar sürecinde yayımlasaydım denecekti ki: Gazete köşesini meslek odası seçimleri için kullanıyor; Cumhuriyet gibi ilkeli bir gazete buna nasıl göz yumabiliyor?\n

\n

Hatta eklenecekti: Köşe yazısında bir grubu övmek, gazetecilik etiğine uymaz; Odanın politikalarını eleştirerek seçimlerde aday olanların da fikirlerine neden yer verilmiyor?\n

\n

İşte bu gibi, özde toplum yararına mimarlığı yıpratmaya yönelik sözde tarafsızlık polemiklerine karşı gazetemi de korumak için Sabrın sonu selamettir deyip bugünleri bekledim.\n

\n

Doğrusu merak ediyorum, Mimarlar Odasını kapatmak lazım diyebilecek seviyesizliği gösterebilen kimi emlak taciri inşaat kralları bu bildirileri okuduklarında, Mimarlığı da kapatmak lazım mı diyecekler?\n

\n

Ya da yine genel kurullarda yıllardır seçilemedikleri yönetimlere yeniden aday olurken Oda, mimarların görüşlerini almadan siyaset yapıyor diyebilenler, aynı bildiriler karşısında acaba ne düşünüyorlar?\n

\n

Her neyse... Mimarlar, oylarını bir kez daha toplum, kent, çevre ve kültür yanlısı; yani mimarlıkyanlısı tutumlara verdiler... İSMD de mimarlığın kent yağmasının ve emlak sömürgeciliğinin maşası ol(a)mayacağını, tarihe geçen bildirileriyle vurgulamış oldu.\n

\n

Genel kurul çağrısı\n

\n

Önce, İSMDnin oda seçimlerinden önce, üyelerine yaptığı 8 Şubat 2012 tarihli genel çağrıyı özetleyelim:\n

\n

İstanbulumuzla ilgili önemli projeler birbiri ardına açıklanmakta ve uygulanmalarına başlanmaktadır.Kapalı kapılar ardındaalınan kararlara göre tasarlanan bu projeler, kent sakinleri ve mimarlık camiasının bilgi ve katılımlarından -adeta- kaçırılarak oldubitti şeklinde hayata geçirilmektedir. Kentsel boyuttaki kararların, mimarlık ve şehircilik denetiminden tamamen uzak alınabilmesi için, odalar, koruma kurulları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri gün geçtikçe etkisizleştirilmektedirler.\n

\n

Mesleki rekabet ve şeffaflık sağlanmadan elde edilen projeler, mimarlık ve kentsel planlama ilkelerine ters düşen, kentin tarihi dokusuyla kimliğini tahrip eden’, İstanbulluların yaşam kalitesini düşüren ve bedelleri gelecek nesillerce de ödenecek sonuçlar doğurmaktadır.\n

\n

İstanbulda mimarlık mesleğini uygulayan biz serbest mimarların, yaşadığımız çağın gereklerine uygun olarak İstanbulluların yaşam kalitesini yükseltecek değişim projelerinin destekçisi olmamız son derece doğaldır. Ancak aynı derecede doğal diğer bir husus da endişe verici boyutlarda karşımıza çıkan uygulamalara yukarıdaki nedenlerle karşı çıkıyor olmamızdır.\n

\n

Meslek kuruluşlarımıza sahip çıkmamızın son derece önem kazandığı bu dönemde, mimarlık mesleğinin çatı örgütü Mimarlar Odasının genel kurul ve seçimlerine katkı koyacağınıza inanıyoruz.\n

\n

Haliç köprüsü\n

\n

Aşağıdaki bildiri de Haliçe tasarlanan metro köprüsü hakkında; Mimarlar Odasının dünyadaki eşsiz tarihsel kent peyzajını zedeleyeceği kaygısıyla eleştirdiği tasarım için Projeyi beğenen bağımsız mimarlar(!) da vardenmişti Buyurun özetini okuyalım:\n

\n

İSMD, kentimizin kesintisiz çalışan, yaşamı ve ulaşım olanaklarını geliştiren bir metro ağı oluşturulmasına ihtiyacı olduğuna kesinlikle inanmakta ve her türlü çalışmayı desteklemektedir.\n

\n

Ancak sadece mühendislik çözümlerinin değil, tarihi doku ve çevresiyle kurduğu ilişkinin de düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz. \n

\n

D 100 köprüsü dışında, Haliçteki köprüler kent siluetini bozmamışlardır. Ancak yeni köprü için yayımlanan proje uygulanırsa tarihi kent siluetini olumsuz etkileyecektir. Çok yüksek pilonlar ve perde şeklinde gergi kabloları gerektiren bu köprü tipinin seçilmesi yanlıştır. Geçilen açıklıkta dokuyu bu derece zedeleyen taşıyıcılara ihtiyaç yoktur.\n

\n

Bu son derece önemli projenin hazırlanması için seçilen mimar meslektaşımızın hangi kıstaslara göre belirlendiği açıklanmalıdır.\n

\n

UNESCOnun uyarısı da üzüntü vericidir. Kültürel mirasımızı koruyacak bilince ve gelecek nesillere örnek tasarımlar bırakacak tasarımcılara sahibiz. Daha geç kalmadan, kısıtlı kaynaklarımızı doğru kullanarak İstanbulumuzu bu köprünün yaratacağı olumsuz etkilerden kurtaracak yeni projenin tasarlanması gerektiğine inanıyoruz.\n

\n

Acaba bir kamu yetkilisi, Dernek Başkanı Oğuz Öztuzcu ve Yönetim Kuruluna mimarlık, kültür ve İstanbul adına teşekkür etti mi?\n

\n

Biz duymadık da...\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları