Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Şehirciliğimize armağan

29 Mart 2012 Perşembe
\n

Prof. Dr. M. Çubuk’un ‘Akademi’de Şehircilik Eğitimi Tarihi’ 30’lardan günümüze bir belgesel

\n\n\n\n\n

Şimdiki adıMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) olan Sanayi-i Nefise (Güzel Sanatlar) Mektebi, dönemin ünlü sanat tarihçisi, arkeoloğu ve müzecisi ressam Osman Hamdi Bey tarafından Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şâhâne adıyla 1882de kuruldu.

\n

Türkiyenin sanat ve mimarlık alanındaki bu ilk yüksekokulu, Cumhuriyet devriminin ardından 1928de Güzel Sanatlar Akademisi adını aldı... Akademi, 1969da çıkan kanunla bilimsel özerkliğe kavuştu. 12 Eylül faşist darbesinin YÖK örgütlenmesine bağlanabilmesi için 1982de çıkan kanun hükmünde kararnameyle üniversiteye dönüştürüldü.

\n

130 yıllık kimliğiyle bugün de Akademi olarak anılan okul, resim, heykel gibi plastik sanatların yanı sıra mimarlığın da bir güzel sanatlar dalı olduğu bilincine tarihsel katkılarda bulunmuştu. Akademili mimarların tasarımlarını sanatsal kaygılarla yaptıkları yaygın bir kanıdır...

\n

Nitekim YÖKten önce mimarlık bölümüne girebilmek için de sanat, kültür ve özellikle resim alanlarındaki yetenek sınavlarından yüksek notlar almak gerekiyordu. Şimdi ise sadece merkezi sistem puanıyla yetinilmesi; sanat eğitiminde yetenek ve istekliliğin gözetilmediğine dair bir eleştiri konusudur...

\n

Özellikle birbirlerine benzer-tip binaların yeğlendiği bir yapı üretimi piyasasında, mimarlığın sanatsal özünden uzaklaşılmasının da bu eğitim düzeniyle beslendiği kanısı yaygındır.

\n

‘Kürsü’den ‘bölüm’e...

\n

İşte bu süreçte, Akademi bünyesindeki yüksek mimarlık bölümünde, şehirciliğin, önce bağımsız bir kürsüde yoğunlaşılan eğitim programlarıyla öğretilmesi; üniversite döneminde ise bu kez mimarlık fakültesi kapsamındaki Şehircilik Bölümüyle lisans eğitimine dönüşmesi, ülkemiz şehircilik eğitimine özgün katkılar sağlamıştır.

\n

Okulun emektar şehircilik hocası Prof. Dr. Mehmet Çubukun bu katkıları kaleme aldığıAkademide Şehircilik Eğitimi Tarihi kitabında vurguladığı gibi; Türkiyede şehircilikle ilgili bilgilerin mimarlık eğitimi gören öğrencilere verildiği ilk kurum Sanayi-i Nefise Mektebi / Güzel Sanatlar Akademisi olmuştur.

\n

Bugünkü şehircilik öğretmenlerinin de hocası olan Çubuk, yaklaşık 70 yılın kahramanlarını özetle şöyle anlatıyor:

\n

1931-32’de Ernest Eglinin şehircilik konusunu da içeren mimari seminerleri başlangıç sayılabilir. İlk dersleri 1933te Celal Esat Arseven vermişti. 1936-37de ise Bruno Tautun gelmesiyle şehircilik dersi daha da önem kazandı. Bir süre Seyfi Arkanın öğretmenlik yaptığı dersi 1937-38de Dr. Martin Wagner sürdürdü ve Akademide ilk şehircilik dersi kitabı yazıldı.

\n

Çubukun andığı yabancı hocalar, Hitler faşizminden kaçarak Atatürkün himayesinde ülkemize sığınan ve üniversitelerimizde ders veren Yahudi kökenli Alman bilim insanlarıydı.

\n

Nitekim 1941de Prof. Ölsner de İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) şehircilik derslerine gitmekte ve bu derslerde kendisine Doç. Kemal Ahmet Aru da katılmaktaydı. 1942-44’te Ölsner ile UNESCOnun bu yıl (2012) dünya çapında andığı Aru, Akademide de şehircilik hocalığı yaptılar Ardından Mehmet Ali Handan aynı görevi üstlendi. 1946-50de ise İstanbulun imar planlamasını yürüten Fransız mimar ve şehircilik uzmanı Henri Prost da Akademideki derslere katılmıştı.

\n

Peki, Prof. Dr. Mehmet Çubuk bu tarihe nasıl eklemlendi; kendisinden dinleyelim: 1961’de Akademiye öğretim elemanı yetiştirmek amacıyla Fransaya gönderildim. 1966da eğitimi Paris Sorbonne Üniversitesinde tamamlayarak yurda döndüm.”

\n

Çubukun Şehircilik Kürsüsündeki en heyecan duyduğu faaliyetlerinden biri de 1975 yılında Şehircilik Araştırma Enstitüsünün kurulmasıdır. Prof. Mehmet Ali Handan enstitü başkanlığına, Mehmet Çubuk genel sekreterliğe getirilmişti... 1981de YÖK çerçevesinde oluşturulan yeni düzende bu bölüm, Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde bir yüksek lisans programına dönüşmüştür.

\n

Prof. Handanın emekli olması üzerine Mehmet Çubuk 1984te bölüm başkanı oldu. 2002de emekli olmasına kadar da denebilir ki görevini tatil bile yapmadan, 7 gün 24 saat bir çalışkanlıkla sürdürmüştür.

\n

İşte bu serüvende katkısı olan hemen tüm öğretim üyelerinin ve emektar bilim insanlarının belgelerle beslenen yaşamöyküleriyle 1930lardan 2000lere akan faaliyetler, önemli etkinlikler ve dünya üniversiteleriyle kurulan ilişkiler Akademide Şehircilik Eğitimi Tarihinin sayfalarında ayrıntılarıyla yer alıyor...

\n

Mimarlığı, öncelikle bir sanat dalı olarak önemseyen Akademinin çağdaş şehircilik eğitimimize de aynı sanatsal duyarlılıkta yaptığı eşsiz katkılar, Çubukun birikimli ve güçlü kaleminden tüm şehircilik dünyamıza tarihsel bir armağan olarak sunuluyor...

\n

(Sis Yayıncılık 0 212 659 58 61/www.sisyayincilik.com)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları