Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sarıkeçililer 'Bohem'de
Yayın yaşamına başlayan Bohem dergisinin ilk sayısında ‘Anadolu’nun Son Göçerleri’ de var
\n\n\n\n\nBelgesellerin iki talihsizliği var...
\nBirincisi, nedense sinemaların gösterim programlarında yer almazlar… Sinema sayılmadıklarından değil, seyirci bulamadıklarından..
\nOysa belgesellerin de sinema salonlarında halkla buluşmaları sağlanabilse, eminim ki başlangıçtaki çekingenlikler giderek ilgiye ve hatta beğeniye dönüşür. Onca emek, ustalık, duygu ve çalışkanlıkla gerçekleştirilen belgeseller şu “bilgi toplumu” hedefine de eşsiz katkılarda bulunur.
\nİkinci talihsizlik ise TV’de gösterilse bile aynı saatlerde diğer kanallardaki çekicilik yarışları… Diyelim ki belgeseli futbol maçına yeğlediniz; hadi şu çokbilmiş konuşmacıların günlük siyaset tartışmalarını da önemsemediniz; ya bütün bir geceyi alıp götüren dizilere ne demeli?
\nYine de belgeseli seçenlerin sayısını ne siz tahmin edin ne de ben düşüneyim...
\nBütün bunlar, Egeli yönetmen Yüksel Aksu’nun olağanüstü bir çabayla 4 ayda çektiği “Anadolu’da Son Göçerler” adlı “Sarıkeçililer” belgesi için aklıma gelmişti. Önceki yıl ilk tanıtımının yapıldığı günleri izleyen birkaç hafta içinde çok sayıda yazı, yorum, yergiler ve övgüler filme hak ettiği değeri veriyordu da ya nasıl izlenecekti?
\nAksu’nun tüm içtenliğiyle “onlardan uygarlığı öğrendim” dediği, hatta “en özgür Türkler” diye tanımladığı Sarıkeçililer, Toroslar’da bir obadan öbürüne hâlâ göçer dururlarken onların destansı ve gerçek yaşamöykülerini tam 60 saatlik bir çekimle belgeleyen 75 dakikalık film için tek seçenek CD’sini bulabilmekti...
\nYayın yaşamına başlayan Bohem dergisinin ilk sayısında Sarıkeçilileri gördüğümde, “keşke” dedim, filmin CD’sini de dağıtsalardı. Ama ne fayda; asıl olan bu enfes belgeseli sinema salonlarında, kalabalıklarla birlikte “seyretmek” değil miydi?
\nKonya’dan Armağan
\nKonya’da yaşayan her yaştan aydınımızın katkılarıyla Sille Sanat Sarayı ve Bohem Tanıtım’ın birlikte hazırladıkları derginin ilk sayısına uygun görülen tema “umut”…
\nGenel Yayın Yönetmeni Barış Yaman bakın ne diyor “Başlarken”de; “Umudun olsun ama kırılmayan. / Umudunun peşinde tutkuyla koş, / hayatta umutsuzluğa yer vermeden..”
\nBilge Bahçıvan ise “ilk söz”ünde soruyor; “... daha lüks bir yaşam, daha iyi bir araba isteyen insanlar; daha çok tüketimde bulunmak arzusunda olan insanlar mı umutlu insanlar olacaklar?”
\nBohem, Nisan-Mayıs sayısında da okurlarını “Hayat”la buluşturacak…
\nBahçıvanlar Matbaası’nda basılan dergide “Yarınsızlığa Umut Direnişi” başlığıyla yer alan Sarıkeçililer yazısını fotoğraf sanatçımız Tahir Özgür kaleme almış… Özenle düzenlenmiş diğer sayfalarda ise Mustafa Çıpan’ın “Gülzâr-ı Aşk” başlıklı yazısı; “Atölye” köşesinde Mutluhan Taş’ın heykelleri; Belçika’daki Gilles Karnavalı’nı fotoğraflarla anlatan Reha Bilir’in yazısı, Halûk Uygur’un “Fotoğrafım Para etmiyor, Ne Anlarlar ki Fotoğraftan” yazısı; tiyatro sanatçısı Alpay Aksum’un “kadife perde” köşesindeki söyleşisi; Bilge Beştan Bahçıvan’ın Nevzat Çakır, Ozan Sağdıç ve Güler Ertan ile “hasbihâl” köşesindeki “umudun fotoğrafı” üzerine söyleşisi; “kayıp hazineler” köşesinde “Ateşbâz-ı Veli Tekkesi”; Bayram Sarıtaş’ın “Yasak” adlı öyküsü; fotoğrafçı Osman Özel’in moda çekimleri; Şadiye Yılmaz’ın, Yılmaz Güney’in “Umut” filmi ile Ayşe Kulin’in “Umut” kitabı üzerine yorumları; Ege’nin tarihi beldesi Birgi’nin tanıtımı; Reha Bilir’in “Konya’da Sanat Var” yazısı, Melih Sular’ın “Şiirimsi” isimli yazısı ve Süleyman Candan’ın fotoğraflarından oluşan “Portfolyo” yer aldı.
\nAyrıca Tripod Fotoğrafçılık’la birlikte Sille Sanat Sarayı ve Selçuk Üniversitesi Fotoğrafçılık Topluluğu üyeleri arasında düzenlenen “umut” konulu yarışmada ödül alan eserler de Bohem’de...
\nVe Kıl Çadırlarda
\nYüksel Aksu’nun “Bütün çekimleri Dil Tarih Coğrafya Fakültesi ve muhtelif antropoloji bölümlerine etnografik malzeme olacak vereceğiz. Gelecekte, o kaybolmuş orijinal Türkçeyi ve yaşantıyı gelecek kuşaklara aktarmalıyız” dediği filmin kahramanları Sarıkeçililer için Tahir Özgür’ün fotoğrafları eşliğinde yazdıklarına gelince...
\n“Yazları Akdeniz’in sahillerinden Konya’nın dağlık bölgelerine giderken yürüdükleri yollarda kendi ritüellerini gerçekleştiriyor ve yarına yürüyorlar aslında.. Kışın ise Mersin sahillerine yolculuklarında aynı umut taşıyor onları” dediği bu son göçerlerimiz, tüm baskılara direnerek, hatta hor görülmelerine rağmen, Orta Asya’dan 1050’lerde geldikleri gibi “kıl çadırlar”da sürdürüyorlar hâlâ yaşamlarını...
\nİşte bu efsanevi çağdaş serüveni Bohem’de o denli içten, o denli insan sevgisiyle okuyorsunuz ki neresinden alıntı yapsam asla anlatmaya yetmeyecek..
\n(0332. 3452424 / www.bahcivanlar.com.tr)
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!