Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sarıkeçililer 'Bohem'de

01 Mart 2012 Perşembe
\n

Yayın yaşamına başlayan Bohem dergisinin ilk sayısında ‘Anadolu’nun Son Göçerleri’ de var

\n\n\n\n\n

Belgesellerin iki talihsizliği var...

\n

Birincisi, nedense sinemaların gösterim programlarında yer almazlar Sinema sayılmadıklarından değil, seyirci bulamadıklarından..

\n

Oysa belgesellerin de sinema salonlarında halkla buluşmaları sağlanabilse, eminim ki başlangıçtaki çekingenlikler giderek ilgiye ve hatta beğeniye dönüşür. Onca emek, ustalık, duygu ve çalışkanlıkla gerçekleştirilen belgeseller şu bilgi toplumu hedefine de eşsiz katkılarda bulunur.

\n

İkinci talihsizlik ise TVde gösterilse bile aynı saatlerde diğer kanallardaki çekicilik yarışları Diyelim ki belgeseli futbol maçına yeğlediniz; hadi şu çokbilmiş konuşmacıların günlük siyaset tartışmalarını da önemsemediniz; ya bütün bir geceyi alıp götüren dizilere ne demeli?

\n

Yine de belgeseli seçenlerin sayısını ne siz tahmin edin ne de ben düşüneyim...

\n

Bütün bunlar, Egeli yönetmen Yüksel Aksunun olağanüstü bir çabayla 4 ayda çektiği Anadoluda Son Göçerler adlıSarıkeçililer belgesi için aklıma gelmişti. Önceki yıl ilk tanıtımının yapıldığı günleri izleyen birkaç hafta içinde çok sayıda yazı, yorum, yergiler ve övgüler filme hak ettiği değeri veriyordu da ya nasıl izlenecekti?

\n

Aksunun tüm içtenliğiyle onlardan uygarlığı öğrendim dediği, hatta en özgür Türkler diye tanımladığı Sarıkeçililer, Toroslarda bir obadan öbürüne hâlâ göçer dururlarken onların destansı ve gerçek yaşamöykülerini tam 60 saatlik bir çekimle belgeleyen 75 dakikalık film için tek seçenek CDsini bulabilmekti...

\n

Yayın yaşamına başlayan Bohem dergisinin ilk sayısında Sarıkeçilileri gördüğümde, keşke dedim, filmin CDsini de dağıtsalardı. Ama ne fayda; asıl olan bu enfes belgeseli sinema salonlarında, kalabalıklarla birlikte seyretmek değil miydi?

\n

Konya’dan Armağan

\n

Konyada yaşayan her yaştan aydınımızın katkılarıyla Sille Sanat Sarayı ve Bohem Tanıtımın birlikte hazırladıkları derginin ilk sayısına uygun görülen tema umut”…

\n

Genel Yayın Yönetmeni Barış Yaman bakın ne diyor Başlarkende; Umudun olsun ama kırılmayan. / Umudunun peşinde tutkuyla koş, / hayatta umutsuzluğa yer vermeden..

\n

Bilge Bahçıvan ise ilk sözünde soruyor; “... daha lüks bir yaşam, daha iyi bir araba isteyen insanlar; daha çok tüketimde bulunmak arzusunda olan insanlar mı umutlu insanlar olacaklar?”

\n

Bohem, Nisan-Mayıs sayısında da okurlarınıHayatla buluşturacak

\n

Bahçıvanlar Matbaasında basılan dergide Yarınsızlığa Umut Direnişi başlığıyla yer alan Sarıkeçililer yazısını fotoğraf sanatçımız Tahir Özgür kaleme almış Özenle düzenlenmiş diğer sayfalarda ise Mustafa Çıpanın Gülzâr-ı Aşk başlıklı yazısı; “Atölye köşesinde Mutluhan Taşın heykelleri; Belçikadaki Gilles Karnavalını fotoğraflarla anlatan Reha Bilirin yazısı, Halûk Uygurun Fotoğrafım Para etmiyor, Ne Anlarlar ki Fotoğraftanyazısı; tiyatro sanatçısı Alpay Aksumun kadife perdeköşesindeki söyleşisi; Bilge Beştan Bahçıvanın Nevzat Çakır, Ozan Sağdıç ve Güler Ertan ile hasbihâl köşesindeki umudun fotoğrafı üzerine söyleşisi; kayıp hazineler köşesinde Ateşbâz-ı Veli Tekkesi”; Bayram Sarıtaşın Yasak adlı öyküsü; fotoğrafçı Osman Özelin moda çekimleri; Şadiye Yılmazın, Yılmaz Güneyin Umut filmi ile Ayşe Kulinin Umut kitabı üzerine yorumları; Egenin tarihi beldesi Birginin tanıtımı; Reha Bilirin Konyada Sanat Var yazısı, Melih Suların Şiirimsi isimli yazısı ve Süleyman Candanın fotoğraflarından oluşan Portfolyo yer aldı.

\n

Ayrıca Tripod Fotoğrafçılıkla birlikte Sille Sanat Sarayı ve Selçuk Üniversitesi Fotoğrafçılık Topluluğu üyeleri arasında düzenlenen umut konulu yarışmada ödül alan eserler de Bohemde...

\n

Ve Kıl Çadırlarda

\n

Yüksel Aksunun Bütün çekimleri Dil Tarih Coğrafya Fakültesi ve muhtelif antropoloji bölümlerine etnografik malzeme olacak vereceğiz. Gelecekte, o kaybolmuş orijinal Türkçeyi ve yaşantıyı gelecek kuşaklara aktarmalıyız dediği filmin kahramanları Sarıkeçililer için Tahir Özgürün fotoğrafları eşliğinde yazdıklarına gelince...

\n

Yazları Akdenizin sahillerinden Konyanın dağlık bölgelerine giderken yürüdükleri yollarda kendi ritüellerini gerçekleştiriyor ve yarına yürüyorlar aslında.. Kışın ise Mersin sahillerine yolculuklarında aynı umut taşıyor onları dediği bu son göçerlerimiz, tüm baskılara direnerek, hatta hor görülmelerine rağmen, Orta Asyadan 1050lerde geldikleri gibi kıl çadırlarda sürdürüyorlar hâlâ yaşamlarını...

\n

İşte bu efsanevi çağdaş serüveni Bohemde o denli içten, o denli insan sevgisiyle okuyorsunuz ki neresinden alıntı yapsam asla anlatmaya yetmeyecek..

\n

(0332. 3452424 / www.bahcivanlar.com.tr)

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları