Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Orman' ve 'Su' İşleri

17 Temmuz 2011 Pazar
\n

\n\n\n

Yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını irdelemiştik. İlerleyen günlerde de bu bakanlığın çalışmaları öncelikli konularımız olacak. Bu köşe açısından önem kazanan ikinci yeni bakanlık ise “Orman ve Su İşleri”.

\n

Düşüncelerimizi özetlemeden şunu belirtelim kiçevresadece şehircilik alanında değil, enerjiden turizme, hemen tüm kalkınma alanlarında gözetilmesi gereken bir kavram… Hele son yıllardaki maden ruhsatlarına, turizm merkezikararlarına ve akarsularımıza sıralanan HESlere bakılacak olursa, şehircilik dışındaki konularda da çevrenin önemsenmesi gerektiğini anlatmaya gerek bile yok…

\n

Bu nedenle tüm yatırımlarda doğa ve kültür açısından denetleyici görevler üstlenecek bağımsızbir çevre bakanlığı gerekirken, sadece şehirciliğe bağlanması güven verici bir tutum değil… Hele bunun, Bakan’ın kişiliğinde TOKİdeneyimlerine bağlanmasının ise çevreyi ve şehirciliği yok saymanın bu kez “bakanlık güvencesi”yle sürdürülmesi olduğunu da geçenlerde özetlemiştik.

\n

Şimdi gelelim 4 Temmuz 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanan 645 nolu “Orman ve Su İşleri Bakanlığıkararnamesine...

\n

Kararname \t\tne diyor?

\n

Kararnamenin görevlerbaşlıklı 2. maddesinin (c) bendinde su kaynaklarının korunmasına ve süründürülebilir bir şekilde kullanılmasına dair politikalar oluşturmak, ulusal su yönetimini koordine etmekhükmü yer alıyor.

\n

Şimdi de hem bugüne dek izlenen su politikalarını, hem de bu bakanlığın başına getirilen Veysel Eroğlunun kararnamedeki görevler konusunda tutumlarını anımsayalım.

\n

Su politikalarından sorumlu kılınan Eroğlu’nun, örneğin Hasankeyfe baraj yapılmasına karşı çıkan Orhan Pamuk, Yaşar Kemal gibi sanatçılarınız için onlar Türkiye’yi sevmiyorlardediğini sanırım herkes anımsayacaktır. Ayrıca Tarkan için de şunu söylemişti; Kendi işine baksın; bizim işimize karışmasın. Gündemde kalmak için böyle numaralar çekiyor.(2 Eylül 2010 - Gazeteler)

\n

Aynı Eroğlu’nun DSİ’den sorumlu iken, 2000 yaşındaki antik termal suyu merkezi Allianoinin 40 yıllık ömrü olan bir sulama barajı uğruna killi toprak altına gömülerek boğulması için gösterdiği yasadışı çabaları da unutmak mümkün mü?

\n

Oysa Eroğlu’nun doğum yeri olan Afyonkarahisarın Şuhut ilçesi, ulusal bağımsızlığımız açısından çok özel bir yer. Atatürk kurtuluşun başlangıcı olan Büyük Taarruz’u bir gece önce gizlice bu ilçede planlamış. Şuhut denince akla yurt zenginliklerinin gözden çıkartılması değil, tüm yaşam kaynaklarımıza yurtseverbir heyecanla sahip çıkmak gelir..

\n

Buna rağmen Sayın Bakan, ülkenin tarihsel kimlik değerlerini; vadilerini ve akarsu kaynaklarını ardı arkası kesilmeyen HES’lerle ve orman katliamına yol açacak termik santrallerle yok eden bir politikayı adeta militanca destekliyor. Böyle olunca da Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın ülkeye ne denli yararlı olup olmayacağı konusundaki tereddütleri artırıyor.

\n

Eğer Veysel Eroğlu açıkça özeleştiri yaparak; artık derelerimizi ve ormanlarımızı rant tesislerine kurban etmeyeceğizdemezse, sanayi, turizm vb amaçlarla yatırımcılara arsaolarak teslim edilen ormanlarımızın ve derelerimizdeki HES zincirleriyle pazarlanan akarsularımızın akıbeti açısından çok daha riskli dönemler yaşanabilir.

\n

Yani Orman ve Su İşleri Bakanlığı, ormanların ve su kaynaklarımızın korunduğu ve yaşatıldığı değil, tümünün pazarlanmasına yönelik koordinasyonun organize edildiği bir satış kurumuna dönüşebilir...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları