Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Oktay Akbal'ın Büstü

22 Ağustos 2012 Çarşamba
\n\n\n

Cumhuriyetteki haberi Özcan Özgür yazmıştı. Güney Egenin doğa cenneti Gökova Körfezindeki alaylı mimarımız Nail Çakırhanın eseri, yöresel evleriyle ün yapan Akyakaya, aynı zamanda belde sakini de olan Oktay Akbalın büstü dikilmişti.

\n

Kitaplarını armağan ettiği Oktay Akbal Halk Kütüphanesinin bahçesine Akyaka Kültür ve Sanat Derneği (AKSDER) tarafından konulan büstün açılış törenini yazan Özcan özetle diyordu ki; Yazarlar, sanatçılar, tarihçi, arkeolog, siyasetçi ve akademisyenler ile Akyakalılardan oluşan katılımcılar bu anlamlı girişimden ötürü AKSDER yöneticilerini kutladılar. (Cumhuriyet/3 Ağustos)

\n

O gün orada bulunamadığıma, Oktay Ağabeye sarılamadığıma, Şadan Gökovalı gibi eki dostlarla buluşamadığıma hayıflanırken, neler söylendiğini de yıllardır aksatılmadan gönderilen Devrim Gazetesinden okudum. Törenin ayrıntılarını yazan Süleyman Akbulutun ardından Sakin Koşar da köşesinde diyordu ki: Ne iyi etmişler ki; bizim için ne kadar değerli olduğunu, kendisine hayattayken göstermişler. (Devrim/3-4 Ağustos)

\n

‘Aydınlanma Çınarı’

\n

Cumhuriyetimizin ve edebiyatımızın Aydınlanma Çınarı Akbal, hemen tüm aylarını artık Akyakada geçiriyor. Atatürk Türkiyesinin yaşatılması için sürdürdüğü mücadelesinde Cumhuriyet gazetesindeki aydınlanma derslerini de buradan yazıyor.

\n

Nitekim açılışta demiş ki; Ömrüm daktilo başında geçti. Hâlâ 50 senelik daktiloyla yazıyorum. İnsanoğlu hep üretmeli ben de böyle yapıyorum. Sizler de bana gönüllerinizde yer verdiniz. Bu toplantıya ve büstümün yapılmasına çok teşekkür ediyorum.

\n

Büstü yapan dostu Prof. Dr. Sadun Ersin ise heykelin öyküsünü şöyle anlatmış: Birinci aşamada tasarım ortaya çıkarıldı; işe çömlekçi çamuruyla başladım. İkinci aşaması yapımıydı, dökümlerdeki hataları düzelttik ve 3 parça olarak 2 buçuk 3 ayda tamamladık.

\n

AKSDER Başkanı Aydın Turuç da bakın neler söylemiş: Sayın Akbal Akyakada kendi ismini taşıyan sokak ve kütüphaneyle özdeşleşti. Şimdi de büstüyle ölümsüzleşti.

\n

‘İlhan Abi’ için de

\n

Cumhuriyetin haberinde ise şu bilgi de vardı: Törene katılanlar, Datçada Can Yücelin mezarının, Örende Melih Cevdet Andayın heykelinin bulunduğuna dikkat çekerek, Akyakaya da bir İlhan Selçuk büstü yakışırdediler.

\n

Orada olsam ben de şunu eklerdim: Tıpkı Çakırhan ve Akbal gibi İlhan Selçuk adı da o begonvillerle bezeli sokaklardan birine verilmeli...

\n

İlhan Abi de o hep kısa süren dinlencelerinde Akyakaya kaçar, akşamları Azmak kıyısındaki körfeze akan suyla ve yeşille bütünleşmiş Halilin Yerinde dostlarıyla söyleşirdi. Ortadan kaybolduğunda orada olduğunu ya Penceresinden ya da Akbalın Evet/Hayır köşesinden okurduk

\n

Akyakalılardaki İlhan Selçuk büstü özleminin nasıl giderilebileceğini sorarsanız, bana göre aynı heykelde mutlaka Handan Abla da yer almalı. Çünkü gerek Akyakadaki tek odalı minik dairenin, gerekse Muğladaki o küçük bahçeli evin her an İlhan Selçuk gelecekmiş gibi temiz, tertipli tutulmasında baş emektar Handan Selçuk ve yardımcısı Şengül Hanım

\n

Handan ve İlhan Selçukun ışıklarla uyumalarına dua ederken, Oktay Akbalın aydınlanma öğretmenliğini daha nice sağlıklı yıllarda Ayla Hanımla el ele sürdürmesini diliyoruz

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları