Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kurmay Albay BabamınSavaş Düşünceleri

27 Kasım 2011 Pazar
\n\n\n

Öteden beri savaşları siviller istemişlerdir. Vatan savunması dışındaki bütün savaşlar ekonomik çıkarlar içindir.

\n

2003’te yitirdiğimiz babam Topçu Kurmay Albay Süleyman Ekincinin savaş hakkındaki düşünceleri kısaca böyleydi...

\n

Söz ne zaman savaştan açılsa -ki örneğin o yıllarda Yunanistanla savaşmamız körüklenirdi- aile ve yakın dostları arasında derdi ki: Sadece Atatürk, yurtta ve cihanda barışı ülkesinin milli ilkesi yapmıştı. Ömrü savaşlarda geçmiş bir komutan, savaşı sevmez ve istemez; çünkü ne demek olduğunu ancak yaşayan bilir.

\n

Bu nedenle tüm ülkeleri ateşe atan 2. Dünya Savaşına Türkiyenin -onca baskılara rağmen- katılmamış olmasına şöyle sevinirdi: “..deniyor ki ekmeği karneyle yedik, bezi karneyle aldık. Oysa hiç yiyemeyebilir, kefen bezi bile bulamayabilirdik. Ne uğruna? ABDnin, İngilterenin çıkarları uğruna... Şükür o duruma düşmedik.

\n

Bugünlerin bedelli askerlik kararına benzer şekilde, Almanyadaki gençlerimizin de bilmem kaç mark karşılığında askerlik yapmış sayılmaları yeni gündeme gelmişti... Onu da sivillerin önerdiğini vurgulayarak derdi ki: Her Türk genci vatan savunmasında görev almalıdır. Parayı verenin bundan muaf tutulması, askerliğin sadece yoksullara yüklenmesi demektir ki bu da bize yakışmaz.

\n

Albay Ekincinin eminim ki aklına bile gelmeyen vicdani ret ile profesyonel ordu konularında ne düşüneceğini ise tahmin edebiliyorum.. ancak teğmenliğinden albaylığına, hatta 27 Mayıs 1960ı izleyen dönemde ihtilalin kurmaylarından olduğu için generalliğe yükseltilmeyip EM-İN-SUların (Emekli İnkılap Subayları) arasına katılıncaya kadarsadece savaşı öğrenen ve öğreten bir askerin, savaş kararlarını sivillerin aldığını söyleme gereğini duyması, acaba nedendi?

\n

O yıllarda savaşların sorumlusu olarak -babama rağmen- orduları görebildiğim bilinçsiz günlerimi anımsadıkça içimi pişmanlık yüklü bir sıkıntı sarıyor; babamı ve fikir birliği içinde olduğu merhum silah arkadaşlarını daha bir özlemle anıyorum. Hele ki Suriyeye ilgisiz kalamayız sözlerinin açıkça savaş ilanı anlamına geldiği şu günlerde...

\n

Savaşı yine siviller istiyor; üstelik seçilmiş sivil oldukları için de bunu adeta demokratik hak sayıyorlar. Neyin uğruna? Yanıtı sevgili babam 50 yıl önce vermişti...

\n

Kim kazanıyor?

\n

Dünya ekonomisi ne kadar krize girerse girsin, kârlarına kârlar katanlar hep silah üreticileri ve bu üreticilerin durmadan savaş çıkartan, her bahaneyle yoksul ülkelere saldıran ülkeleri.

\n

Bizim gibi gelişmekte olan ya da geri kalmış falan değil, açıkça ve kanıtlarıyla geri bırakılmış ülkeler içinse her savaş sadece insani ve kentsel yıkımların değil, kalkınma kaynaklarının da yok olması ve ulusal ekonomisinin olan gücünü de yitirmesi demek.

\n

Deniyor ki Esadın akrabalarımıza zulmüne seyirci olamayız!

\n

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 rejimlerinde hapishanelerimiz doldu taştı; işkencehaneler romanlara konu oldu; öldürülenlerin sayısı bile bilinmiyor; fidanlarımızı darağaçlarında yitirdik; Türkiye kan ağladı...

\n

Hangi komşumuz, üstelik iki devlet tek milletiz diyen Azerbaycan, kadim dostumuz Pakistan, Kurtuluş Savaşımızı desteklemiş Ruslar ve diğerleri.. bu mezalime seyirci kalamayız deyip Evren rejimine karşı savaş tam tamları çaldılar?

\n

Kıllarını oynatmayıp Biz iç işlerine karışmayız diyerek aynı rejimle ekonomik işbirliği toplantıları yaptıklarını bile anımsıyorum. Kaldı ki devletler hukuku da bunu öngörür...

\n

Şimdi Suriyeyi kurtarma peşindeki sivillerimiz için babamın söyleyemediğini ben söyleyeyim: Siz mi savaşacaksınız; elde tüfek siz mi saldıracaksınız; kızgın tankın içine siz mi gireceksiniz; sırtınızda 60 kilo silahla siz mi sürüneceksiniz? Buyurun uçağı da siz kullanın, inşallah paraşütle atlar, hayatta kalırsınız...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları