Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Karadeniz Vapuru'muz...
Cumhuriyetin 3’üncü yılında Türkiye’yi Avrupa’ya tanıtan sergi gemimiz 1951’de yok edildi
\n\n\n\n\nFilistinlilere yardım götürürken İsrail baskınıyla durdurulan “Mavi Marmara” gemisi ülke gündemindeydi... Trabzonlu mimar dostum Bekir Gerçek’ten aldığım bir e-postayı gururla okumuştum.
\nTHY’nin başarılı yayını Skylife’ın Şubat 2007 sayısında Lemi Özgen’in kaleme aldığı yazı, “Karadeniz Vapuru”nun belgeselini anlatıyordu. Cumhuriyetin ilanından 3 yıl sonra “devrim”i dünyaya tanıtmayı amaçlayan “yüzer sergi” 12 ülkede 16 kenti ziyaret etmişti.
\nBarselona, Le Havre, Londra, Amsterdam, Hamburg, Stockholm, Helsinki, Leningrad, Danzig, Gdynia, Kopenhagen, Anvers, Marsilya, Cenova, Napoli gibi büyük limanlarda gemimizi gezmek isteyenlere kabul törenleri (resepsiyonlar) düzenlenmiş, gemideki “Riyaset-i Cumhur Orkestrası” konserler vermişti… 12 Haziran 1926’da İstanbul’dan hareketle 86 günde 10 bin mil yol katedilerek 5 Eylül’de geri dönülmüştü.
\nCumhuriyeti tanıtmayı amaçlayan geminin yolcuları arasında 3’üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın oğlu Refi Bayar, Anadolu Ajansı’nın kurucularından şair Kemalettin Kamu, İstiklal Marşı’nın bestecisi Zeki Üngör, ilk Türk kadın gazetecilerden Bedia Arseven, ilk Türk kadın milletvekillerinden Mebrure Gönenç ve şair Orhan Veli Kanık’ın babası müzisyen Veli Kanık gibi isimler de yer almıştı...
\nAtatürk, geminin hatıra defterine şunları yazmıştı: “Sergi, başarıya ulaşmış bir eserdir. Bende gayet iyi izlenimler meydana getirdi. Sunuş tarzı çok iyidir. Hazırlayıcısını takdir ve tebrik ederim.”
\nMarsilya’daki şaşkınlık
\nBu heyecanla ziyaret edilen limanlardan örneğin Marsilya’da yaşananlar, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bin bir fedakârlıkla Avrupa’ya yolladığı sergi gemisinin öyküsünü anlatan “Karadeniz: Seyr-i Türkiye” belgeselinde de çok özel anılarıyla yer alıyor…
\n“Marsilya Limanı kentin ileri gelenlerinin akınına uğramıştı. Gemimiz Şehir Bandosu’yla karşılanmış; Fransızlar bayrağımızı selamlarken güverteden kendilerine bakan Türklerin giysilerine ise hayret etmişlerdi. Erkekler koyu renk takım elbise, beyaz gömlekler giymiş ve çoğu zarif bir iğneyle süslenmiş boyunbağları takmışlardı. Kadınlar ise erkeklerden daha şıklardı.
\nGemi uzun ve neşeli tek bir düdük ile Marsilyalıları selamlıyor; bir subayımız Fransızları sergi salonuna götürüyor; herkes hayranlıkla Türk mavisi sırlı Kütahya çinilerine; bin bir nakış ve renkli Osmanlı, Yörük, Selçuklu ve Acem halılarına; yeşim, yakut, firuze gibi değerli taşlarla süslenmiş, tamamıyla elle yapılmış çeşmibülbül, laledan, gülabdan gibi cam ürünlerine bakıyordu...”
\n‘Seyr-i Türkiye’
\nLemi Özgen diyor ki: “Garanti Bankası’nın bünyesindeki Osmanlı Bankası Müzesi’nde Türkiye’nin ‘kendini tanıtma çabası’na farklı bir bakış açısı getiren iki önemli proje sergileniyor. Biri ‘Karadeniz: Seyr-i Türkiye’ belgeseli; ötekisi, yani ‘Ulusu Tasarlamak: 1920’ler ve 30’larda Avrupa Devletleri’ sergisi ise Karadeniz gemisinin rotasındaki Avrupa ülkelerinde, o dönemdeki siyasi rejimleri gösteriyor.”
\nGaranti Bankası’yla birlikte belgeselin destekleyicisi (sponsor) Netherlands Culture Fund’un çalışmalarında, araştırmacı Eray Ergeç gazete arşivlerini tararken 1926’da Amsterdam’a gelen bir Türk sergi gemisinin haberini görmüş. Bu pek bilinmeyen tarihi olayın belgelenmesine Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bülent Çaplı da katılmış. İki yıl sonra Karadeniz gemisinin Avrupa limanlarındaki ziyaretlerini gösteren görüntü, fotoğraf ve belgelere ulaşılmış.
\nGenel koordinatörlüğünü Gülay Orhan’ın üstlendiği belgeselin senaryosu, Tannur Arat ve Nedim Olgun tarafından kaleme alınırken “seyir defteri” bölümleri Kaptan Süreyya Gürsu, Celal Esat Arseven ve Orhan Kızıldemir’in anılarından derlenerek hazırlanmış. Emre Irmak’ın özgün müziklerini bestelediği belgeselin yönetmeni ise Soner Sevgili...
\n... Ve geminin ‘akıbeti’
\nKaradeniz Gemisi Avrupa yolculuğu öncesinde Haliç’te üç ay bakıma alınır. Henüz üç yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti milletvekillerinin buna kaynak bulmak için nasıl çırpındıklarını insan ibret ve gururla izliyor.
\nProjeyi yaratan Atatürk’ün daha yedi yıl önce, 19 Mayıs 1919’da ülkeyi kurtarmak için Samsun’a benzer bir vapurla ulaştığı düşünüldüğünde ise Karadeniz Vapuru ulusal bir duygunun simgesine dönüşüyor...
\nGeminin “akıbeti”ne gelince... 46 yıl iç yolcu taşımaya devam eden Karadeniz, 50’li yıllarda, ticaret filomuzun yeni satın alınan gemilerle takviye edilmeye başlanması üzerine, 1951’de kadro dışı bırakılarak bağlanır... sonra da sökülmek üzere satılır.
\nKeşke Seyr-i Türkiye belgeseli, o talihsiz satıştan önce hazırlanıp yetkililere gösterilebilseydi... Cumhuriyeti tanıtan “ilk müzemiz”e bu vefasızlık yapılabilir miydi?
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- 'Açız' diye bağırdı, yaka paça dışarı atıldı!