Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Dünya Mirası' Selimiye

18 Ağustos 2011 Perşembe
\n

UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin oybirliğiyle aldığı kararı ne zaman kutlayacağız?

\n\n\n

\n\n\n

Tarih, 27 Haziran 2011... Türkiye 12 Haziran genel seçimlerinin sonuçlarıyla meşgulken, Anadolu Ajansı bir haber geçti: UNESCO Edirnedeki Selimiye Camisini Dünya Mirası listesine ekledi.”

\n

Pariste toplanan UNESCO Dünya Mirası Komitesi, Edirne Selimiye Cami ve Külliyesinin, Dünya Mirası Listesine girmesi için gerekli bütün özelliklere sahip olduğunu; korunması için de tüm önlemlerin alındığını belirtmişti. Türkiye 10uncu kez dünya miras listesine girerken, dünyadan da 5 yeni bölge daha ekleniyordu...

\n

Aynı günlerdeki gazete arşivlerine baktım. Bu uluslararası başarımız ya arka sayfalarda ya da kısa haber sütunlarında sıradanmış gibi yer aldı. Buna karşın İstanbulda Haliç üzerine kurulacak metro köprüsüyle ilgili yine UNESCOnun adeta bıktım sizden, ne yaparsanız yapın gibilerden raporu, büyük manşetlerle verilmiş; hatta TVlerde özel program konusu olmuştu. Neredeyse sekiz sütuna manşetlerin altında deniyordu ki; UNESCO projeyi onayladı; İstanbulun Dünya Mirası listesinden çıkartılması ertelendi.”

\n

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşın şu anlama gelen sözlerini de günlerce okuduk, dinledik; Sınıfı geçtik, İstanbulu korumak için her şeyi yaptığımızı UNESCOya kabul ettirdik.”

\n

Böylece Türkiyeyi İstanbuldan ibaret sanan sözde ulusal basınımız sayesinde, ülkede herkes Topbaşa aferin derken, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçinin Selimiye ile kazanılan ulusal gurur hakkındaki şu sözleri sadece yerel basında yer alabildi:

\n

Edirne Belediyesi 6 yıldır Selimiyenin UNESCOnun Dünya Kültür Mirası Listesine girmesi için büyük çaba sarf ediyor. Bu gurur listesine iki eseriyle birlikte giren ender illerden biri Edirne. Kırkpınar Yağlı Güreşleri de dünyanın en önemli ve tarihsel spor geleneklerinden biri..

\n

Selimiyenin artık dünyanın mirası olduğunu belirten Sedefçi, önceki yıl düzenledikleri Selimiye ve Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışmasına da değinerek özetle diyordu ki; Ödül alan projelerimizi, UNESCOnun görüşlerini de alarak gerçekleştireceğiz.”

\n

İstanbuldaki Metro Köprüsü için de mimarlarımızın hünerlerini gösterecekleri bir yarışma düzenlenemez miydi? Böylece UNESCOya tek bir projeyle yalvar yakar olmak yerine, Edirnenin yaptığı gibi ulusal mimarlık birikimlerimiz gösterilemez miydi?

\n

90 yaşın ustalığı

\n

Selimiye Camisinin Dünya Mirası sayılmasıyla, Başbakanın ustalık dönemimiz başlıyor demesi eşzamanlı... Çünkü Başbakan bu sözünde Sinandan esinlendi. Selimiye için de Koca Mimar ustalığımın en iyi eseri demişti..

\n

Buna rağmen UNESCOnun ülkemize bu armağanı hakkında ne Başbakandan, ne Cumhurbaşkanından, ne de temsilcilerinden şöyle yüksek sesle gür bir teşekkürü hâlâ duy(a)madık.

\n

Oysa 2nci Selim bu eseri Sinandan istediğinde, büyük ustamız tam 90 yaşındaydı. Yapımına 1568de başlanmış, ancak tamamlanması 2’nci Selimin ölümünden sonra, 1575te gerçekleşmişti. UNESCO Komitesinin oybirliği ile aldığı karardaki gerekçede de Sinanın ilerlemiş yaşıyla gerçekleştirdiği bu eserdeki mimari zarafet, anıtsal nitelikler ve kent- le bütünleşen oranların mükemmelliği de vardı.

\n

Uluslararası gurur

\n

UNESCOnun 1972 tarihli Dünya Doğal ve Kültürel Mirasının Korunması Sözleşmesine göre başlattığı ve dünyada evrensel seçkin değer ölçütlerine uyan varlıkların Dünya Mirası sayılmasını öngören insanlık mirası listesi, her ülke için yüksek düzeyde bir prestij ve gurur belgesi... Bu nedenle tüm ülkeler, önemsedikleri eserlerinin bu listede yer alabilmesi için inanılmaz çaba içindeler... UNESCO komitesini ikna edebilmek için akla ne gelirse esirgemiyorlar. Başardıklarında ise adeta bayram yapıyor ve dünyaya övünçle duyuruyorlar.

\n

Türkiye ise bayram yapmasa bile, Selimiye ile aynı listeye 10uncu yapıtını kazandırmış oluyor. Bunda Edirnelilerin 6 yıllık çabaları ne kadar etkili ise Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyinin (ICOMOS) desteği ve olumlu görüşlerinin de payı çok büyük.

\n

Aynı ICOMOSun Türkiye Milli Komisyonunca İstanbulda süregelen tarih tahribatına yönelik uyarılarının, ilgilileri hemen hiç etkilemediğini de ekleyelim..

\n

Diğer 9 dünya mirasımız olan İstanbulun Tarihi Alanları (Suriçi), Safranbolu, Hitit Başkenti Hattuşaş, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon antik kentleri, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Troya, Pamukkale-Hierapolis ve Kapadokyanın yaşatma ve koruma çabalarında ne durumda olduğumuz ise bir başka yazının konusu...

\n

Edirneyi yürekten ve candan kutluyoruz. Darısı yine yıllardır UNESCO gündemine alınmayı bekleyen Mardin, Ahlat, Cumalıkızık, Diyarbakır Surları, Afrodisias, Harran, Efes, Sümela, Antakya, Bergama ve diğer onur kaynaklarımızın başına...

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları