Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anayasada 'Değişmez'lerimiz

05 Ekim 2011 Çarşamba
\n\n\n

Cumhurbaşkanı Gül yasama yılını açarken yeni anayasaya ağırlık verdiDeğişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerini gözeten konuşmasına da malum tepkiler yükseliverdi... Çünkü kimilerine göre demokratlığın gereği, cumhuriyetimizin laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olmamasını isteyebilmek!

\n

Yani laiklikle bütünleşen çağdaş, demokratik sosyal hakları ve bunları koruyan hukuku yok etmek de demokrasi sayılıyor!

\n

Böylelerine Allah akıl fikir versin demekten başka çare de kalmıyor..

\n

Faşizmin anayasası

\n

12 Eylül Anayasasını neden Türkiyeye yakıştırmıyoruz?

\n

Birincisi düzmece değil, gerçek bir faşist darbenin ürünü... Arkasında nice ölümler, işkenceler, hukuk dışı sorgulama ve eziyetler olan ve topluma adeta zorla oy verdirilen bir anayasa...

\n

Oktay Akbal 1982’deki halkoylamasından önce Ben hayır diyeceğim diye yazdığı için ceza yemedi mi? Yüzde 90 evet, böylesi bir ortamda ve oyun rengini gösteren şeffaf zarflarla elde edilmişti?

\n

İkincisi, anayasadaki olumlu maddelere, ancak denilerek faşist niyetlerin eklenmesi Sayısız toplumsal dava, o ancaklı ilavelerle yitirildi. Birçok madde de zaten dünyanın hayran kaldığı 61 Anayasasındaki maddelerin tersi eklemelerle düzenlenmişti.

\n

Dokunulmaması\t gerekenler

\n

Şimdi denebilir ki 12 Eylül Anayasası ekleme hükümlerden arındırılsa, 61 Anayasasına yakın bir düzenleme elde edilebilir. Bu yorum çok da yanlış sayılmaz ama bizim de değişmez ve değiştirilmesi önerilemez maddelerimizin kabulü şartıyla

\n

Çünkü hükümetlerin çevre, kent ve toplum yararına olmayan uygulamalarını önlemek için açtığımız davaları, anayasanın örneklerini vereceğim maddeleri sayesinde kazanıyoruz.

\n

Örneğin madde 11deki Kanunlar anayasaya aykırı olamaz hükmüne sakın dokunulmasın. Bu madde sayesinde kıyı yağmasından tarih tahribatına kadar birçok doğa ve kent düşmanı düzenleme iptal edildi; rantçılar kaybetti, Türkiye kazandı.

\n

35’inci maddedeki mülkiyet hakkı toplum yararına sınırlanabilir hükmü ise şehirciliğin güvencesidir. Aksi halde yapı yoğunlukları arsa sahibi yerine kentin çıkarına belirlenemezdi..

\n

Kıyılardan yararlanmaya ait 43üncü maddedeki öncelikle kamu yararı ve toplum çıkarı gözetilir koşulu ile 45inci maddedeki devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemekle görevlidir hükümleri de değişmesi teklif bile edilmeyecek maddeler Aksi halde henüz betonlaşmayan kıyılarımızı ve hâlâ işgal edil(e)memiş tarım alanlarımızı da hemen kaybederiz

\n

Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, devletin ve vatandaşların ödevidir diyen 56ncı; Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlar diyen 63üncü maddeler de yüz akımızdır; uygulanmasını sağlayacak hükümlerle donatılmalıdır.

\n

Hele Konut Hakkıyla ilgili olan 57nci maddedeki Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır hükmündeki şehrin özelliklerine dayalı bir planlamakoşulu, evrensel övgülere neden olmuştur. Bunun da yaşama geçebilmesi için aynı koşulun tam tersini simgeleyen TOKİ vb. uygulamalara engel olabilecek hükümler gerekiyor.

\n

Örnekleri çoğaltmaya yerimiz yok; gerek de yok... ancak anayasanın değişmezleri arasına ülkenin yağmalanmasına karşı hükümleri de katabilirsek, işte o zaman çağdaş ve kimlikli Türkiyeyi yaratabiliriz..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları