Oktay Ekinci
Oktay Ekinci ekinci@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'50. Sanat Yılı'nın armağanı

28 Haziran 2012 Perşembe
\n

Aksoy’un ‘İlhan Selçuk ve Cumhuriyet Aydınlanmasını Yaratanlar’ heykelini görmelisiniz

\n\n\n\n\n

Tarih 8 Haziran 2012 Cuma Eskişehirin bilim ve kültür merkezine dönüşen Tepebaşı ilçesinde, Belediye Başkanı Ahmet Ataçın davetiyle sürdürdüğümüz Kent ve Kültür Söyleşilerinin yaz tatili öncesi son konuşmacısı Heykeltıraş Mehmet Aksoyla birlikteyiz.\n

\n

Geçen Martta 50. Sanat Yılını kutladığımız sanatçımız, o gün hem heyecanlı hem de düşünceliydi… “Heyecanlıydı, çünkü Aksoy için kentten ve heykelden söz etmek, o hiç ödün vermediği toplumsal sorumlulukları da anımsamak demekti. Zaten sözüne de kamusal alanda heykelle başlamış, bunun herkese ait alanda, herkes için sanat anlamına geldiğini anlatmıştı\n

\n

Düşünceli olmasının nedeni ise 21 Hazirana yetiştirmesi gereken ve çok önemsediği bir çalışmasına ara vererek Eskişehirlilerle buluşmasının yarattığı vicdan muhasebesiydi Ya heykel yetişmezse?..\n

\n

Neyse ki uykusuz gecelerle tamamladığıİlhan Selçuk ve Cumhuriyet Aydınlanmasını Yaratanlar heykeli, İstanbulun Beşiktaş ilçesindeki Ulusta ve tam 21 Haziran günü coşkulu bir katılımla açıldı. Aksoy, Tepebaşı söyleşisinde demişti ki: Bir kentin kamusal alanları, o kenti yönetenlerin kültür düzeyini de yansıtır.”\n

\n

Nitekim heykelin ev sahibi ve ilçesindeki kamusal alanlara 8 yılda 150den fazla heykel kazandıran Beşiktaş Belediye Başkanı Mimar İsmail Ünal, törende şunu söylüyordu: Mehmet Aksoy 5 m. yüksekliğinde 10 m. genişliğindeki heykelin 30 ton ağırlığındaki taşını tam 1.5 yıldır yontuyordu. Bu anıtı İlhan Abinin ölümünün 2nci yıldönümünde Beşiktaşlılara, İstanbullulara, tüm ulusumuza armağan etmenin gururu içindeyiz.\n

\n

Cumhuriyet Vakfı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç de İlhan Selçukun sadece Aydınlanmanın Bilgesi değil, Aydınlanmanın Simgesi olduğunu da vurgulayarak şunu anımsattı: “Biz Cumhuriyet çalışanları olarak, İlhan Ağabeyin bize bıraktığı görevi, onun ilkeleri ve çizdiği yol çerçevesinde sürdürmeye devam ediyoruz.”\n

\n

Aydınlanma’nın Neferleri\n

\n

Mehmet Aksoyun konuşması ise İlhan Selçuk aydınlanma hareketinde yalnız mıydı, nasıl başladı? Bu sorulara cevap aradım kendi kendime.. sözleriyle başladı ve bakın nasıl devam etti: Onun baktığı pencereden bakmaya çalıştım ve şunları gördüm; Fransız Devrimi’yle başlayan ve sonunda Immanuel Kantın devam ettirdiği aydınlanma hareketinin Tevfik Fikretten Atatürke kadar gelen bir çizgisi olduğunu gördüm Bunları bir arada göstermeye çalıştım. Belki bu, Türkiyede ilk tespittir; bu bakımdan da mutlu oluyorum.\n

\n

Bu tarihsel birlikteliğin heykeldeki kahramanlarını da yine Aksoydan dinleyelim: Tevfik Fikretin yanında Atatürk var; Atatürkün yanında Immanuel Kant var... yanında Nâzım Hikmet var. Turhan Selçuk, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat ve de Aziz Nesin, Muhsin Ertuğrul, Vasıf Öngören, Genco Erkal, Rutkay Aziz, Tarık Akan bunun dışında Sabahattin Eyüboğlu, Halikarnas Balıkçısı, Tonguç, Hasan Âli Yücel, Can Yücel var.\n

\n

Her biri Türkiyenin çağdaşlaşmasına kendi alanlarında eşsiz katkıda bulunmuş bu kişiler arasında 68 kuşağının tarihsel isimlerinden Deniz Gezmiş ve arkadaşları da yontuda yerlerini alırken yaşadığımız coğrafyanın geçmişini belgeleyen Son Sümer Kraliçesi Muazzez İlmiye Çığ ise tümünün ortasında adeta bir tarih güneşigibi..\n

\n

Aksoyun, bu isimleri anımsattıktan sonra konuşmasınıBuradan Karsa, Karslılara selam gönderiyorum diye tamamlaması ne kadar anlamlıysa, dakikalarca alkışlanması da ucube denilerek yıkılan İnsanlık Anıtının gönüllerde yaşadığının kanıtı gibiydi...\n

\n

‘Ödün Vermeyen Sanatçı’lar\n

\n

Mehmet Aksoyun 50nci Sanat Yılında hepimize ve dünyaya armağanı olan anıtın açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Konuşmasında, politikadaki gündelik polemikler yerine sadece sanata ve sanatçı duyarlılığına değinmesi, yıllardır ülkemizdeki siyasette olgunluk ve düzey bekleyenleri çok mutlu etmiş olmalıydı.\n

\n

İlhan Selçukun gerçek bir aydın olduğunu vurgularken Aydınların bir toplumda sorumluluğu vardır. Aydın, okur, dinler, kültür ateşinde pişer ve olgunlaşır Aydının bir diğer önemli sorumluluğu sorunlara eleştirel yaklaşmasıdır. Aydın olmak elinde meşale tutmak demektir. İlhan Selçuk bunu yaptı. Bedel ödedi, ama ödün vermedi. Bu heykeli yapan sanatçı arkadaşımıza da bedel ödettiler. O da ödün vermiyor sözleri de açılışın unutulmayacak vurgulamaları arasında yer aldı.\n

\n

‘Işık, Zaman, Mekân’\n

\n

Peki, İlhan Selçuk penceresinden bakarken, aynı pencerenin zaman tünelinden günümüze yürüyen Aydınlanma neferlerinin bu anıtsal beraberliklerini hangi sanat düşünceleri yarattı?\n

\n

Yanıtı için yine Mehmet Aksoyun Tepebaşı söyleşisinden bir bölümü paylaşayım. Heykeltıraşımız, Işık heykelin canıdır; kütleyle ışık 24 saat farklı etki verir ve bulunulan yere, yani mekâna sürekli anlam katar demişti.\n

\n

Siz de Ulustaki heykele günün her saatinde, hatta geceleri bile uğrayın; İlhan Selçuk ve Aydınlanmamızın neferleriyle farklı ışıklardaki tarihsel kucaklaşmayı yakından izleyin. \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları