Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
MasterChef mutfağı
“Yaşam yolumuzun ortasında karanlık bir ormanda buldum kendimi, çünkü doğru yol kaybolmuştu...”
İlahi Komedya’nın ilk dizeleri.
MasterChef’in son haftasındayız...
Yarışmayı şampiyonlukla bitiren “Gökçeadalı” Eren dışında, stüdyoda üç yarışmacı kalmış: Hasan, Tahsin ve Sergen.
Çiğ kıyma, çiğ yumurta ile yapılan “steak tartare”la yarışıyorlar.
Altı aydır süren yarışmanın son ayağında, yarışmacılar pert olmuş.
Tadım aşamasında İtalyan şef Danilo ayakta zor durduğu izlenimi veren Hasan’a bakıyor ve ağzından doğaçlama Dante’nin İlahi Komedya’sının bu dizeleri dökülüyor.
“Nevşehirli” Hasan şaşkın. Tezgâhına döndüğünde kendisini sahiden karanlık bir ormana savrulmuş gibi hissediyor, sıra arkadaşı “köfteci” Sergen’e soruyor: “Şef bana şimdi ne dedi? Niye böyle bir şey söyledi ki?”
Danilo’nun gerçekte düzayak “Yorgunsunuz. Yolunuzu yitirmiş görünüyorsunuz” demek istediğini Sergen de çıkaramıyor: “Ne bileyim?” diyor Hasan’a; “Belki bir şey eksiktir! Ya da çok güzel olmuştur...”
Dördüncü sezonunu kapatan MasterChef tam bu yüzden izlenmesi hoş, keyifli bir program: Farklı insanlar, farklı kültürler, o kültürler arasındaki şaşırtıcı kimya ile ortaya çıkan ve izlerken hiç fark etmeden öğrendiğiniz şeyler.
KADIN ŞEF OLMAYINCA
Programın İtalya versiyonunu da gördüm.
Çizme en şamatacı, gürültücü, ele avuca sığmaz, sempatik şefini buraya göndermiş.
İtalya’nın bol Michelin yıldızlı şefleri, çok ukala ve sıkıcılar. Format ise bire bir aynı.
Buradaki gibi yarışmacıların orada da ülkenin değişik yörelerinden seçilmesine, bunun yanı sıra özel “küresel” dokunuşlara da yer verilmesine özen gösterilmiş.
Yarışmacılardan biri, misal çatır çatır İtalyanca konuşan bir Japon. Diğeri Nijerya asıllı bir İtalyan. Konuk şeflerin çoğu yabancı...
Türk ve İtalya MasterChef’i arasındaki belirleyici fark, yaş araları...
En yaşlı yarışmacı bizde, dönem arkadaşlarının “ihtiyar” lakabını taktığı 32 yaşındaki “şampiyon” Eren.
İtalya da 50-60-60+ yarışmacılar var. Yaşam 30 yaşında bitmiyor. 30 yaş üstüne “ihtiyar” gözüyle bakılmıyor.
Kadınlar keza sadece yarışmacı olarak değil; şefler arasında da öne çıkıyor. Kâh programın “jüri ekibi”nde, kâh “konuk şef” kontenjanından “karar verici” konumunda fark yaratıyorlar.
Önceki yıl Cemre’nin kazandığı yarışma hariç Türkiye’deki bu erkek egemen bakış, MasterChef’in final bölümlerini yavan ve zevksiz bir erkekler kahvesine dönüştürüyor.
Bu açıklarına rağmen, MasterChef gene de sıradan bir yemek yarışması değil. Benim gibi mutfak becerileri sınırlı izleyiciler için bile eğlendirici, sürükleyici, dinlendirici olabiliyor.
Türkiye’deki gibi hemen her yerde yüksek reytingler alan programın en başat özelliklerinden biri zira yemek denli “drama”.
Yarışmacıların stüdyoya girişleri dahi drama ile oluyor.
Açılışı, mutfağa değil de opera sahnesine girer gibi yapıyorlar.
Beri yandan katılımcıların öyküleri de drama öğeleri barındırıyor.
Annesiz-babasız Uzakdoğu’da büyümüş Diyarbakır asıllı, “Asya mutfağı uzmanı” Burcu örneğin. Keskin baharat farkındalığı ile aklımda kalan annesi Faslı Görkem...
İran-Türk mutfağı ustası, babası İranlı Araz...
Avusturyalı Konya asıllı Emre, Karadeniz uşağı Tahsin, Tekirdağ-Trakyalı Sergen... Hepsi çok özgün ve renkli karekterler.
KARİZMA FARKI
Yaratıcılık, teknik, vizyon, zekâ, esneklik, uyum, takım oyunu, strateji-teknik becerisi kadar yarışmacılar, karizmaları ile fark atıyor.
Kendisi değin renkli, cıvıl cıvıl Ege tabakları yapan en karizma yarışmacı “kızıl sakal” Eren’in “şampiyon” olması örneğin rastlantı değil.
Şeflerin karizması unutulmamalı. Günün sonunda programı onlar götürüyor.
Yarışmacılar gibi onlar da çok farklı, değişik kökenlerden geliyorlar.
Son derecede tanıdık, “halk adamı” Bolulu Mehmet Şef: İçten, duygusal, candan olabildiği değin sert, kaba ve nobran olabiliyor.
“Teşekkür ederiz”, “elinize sağlık”, “kolay gelsin” sözlerini ağzından hiç düşürmeyen İtalyan şef Danilo ise onu dengeliyor...
Danilo ile Mehmet arasındaki köprüyü dünya görgüsü olan, kültürlü, kozmopolit şef Somer tamamlıyor.
Şefler arasındaki bu hesaplanmış ince denge, sürprizlere açık ve değişken öğeleri bir araya getiren programın ahengini sağlıyor.
MasterChef’ten en çok aklında ne kaldı derseniz... Adlarını Türk mutfağında hiç duymadığım yemekler: Sülüklü çorba, batırık, gıcıdık, göbede, kübbülmüşviyye, cennet çamuru, şilofta, etli gölevez...
Bir de Sanayi Bakanı Mustafa Varank’ın katılımı ile “İcraatın İçinde”ye dönüşen Bilişim Vadisi’ndeki çekim.
“İcraatın içinde”lerden yıldığımız için biz MasterChef izliyoruz.
Propaganda, tek boş alan bırakmamak adına mutfak programlarına da sızacaksa, TV’nin düğmesini yekten kapatalım gitsin.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- AKP'li Tayyar'dan Uras'a: 'Sanki hükümet sözcüsü'