Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Kürtaj', Cinsiyet Ayrımcılığı ve Laiklik

02 Haziran 2012 Cumartesi
\n

\n

Tartışma programlarını özgür olmaktan uzaklaştıkları ve şartlandırma/propagandaya dönüştükleri için artık izleyemiyorum. Ekran karşısında sabrımın sınanmasına tahammül göstermekte, referandum sürecinden bu yana çok zorlanıyorum. Zurnanın zırt dediği yerde birisi boğazımı sıkıyor gibi oluyor. Bulunduğum kanalı hemen zaplıyorum. \n

\n

Geçen akşam Fatih Altaylının Teke Tekprogramını, sırf avukat Habibe Yılmaz Kayarın konuşmasını beklemek için -kurdeşen dökmek pahasına- izlemek zorunda kaldım. \n

\n

Kürtajgibi bir kadın konusu tartışılırken kadınve kadın haklarınıtemsilen programa yalnızca bir kadın, Habibe Hanım çağrılmıştı. \n

\n

Üç konuşmacının diğer ikisierkekti. \n

\n

Sunucunun da erkek olduğu düşünüldüğünde, kürtajdört erkeğe bir kadın tartışıldı. \n

\n

Bu başlı başına, kadına yapılan bir saygısızlık ve hakarettir. \n

\n

Kadın çeyrek porsiyon\n

\n

Kadının söz hakkı, özetle dörtte birle sınırlı tutuluyor. \n

\n

Ekrandaki manzara -çeyrek porsiyon olmak hasebiyle- kadının kafadan kaybettiğibir tablo çiziyor. \n

\n

Bu, yeterince sinir bozucu değilmiş gibikadınabir de söz sırası en sonra geliyor. \n

\n

Programı açtığımda kadın doğum uzmanı Prof. Engin Oral konuşmaktaydı. \n

\n

Kürtajın bilimsel açıdan cinayet olmadığınıaçıklayan ilk konuşmayı o yaptı. \n

\n

Hadi hekimdir diyelim. İlk söz onun olsun… \n

\n

Arkadan ilahiyatçıAli Rıza Demircanın şeddeli anlatımıyla uzattıkça uzattığı dini yorumlarını dinledik. \n

\n

Bir saatkadına sıra gelmedi! \n

\n

Cinsiyet eşitsizliğine ek olarak bir de vaaz dinlemek zorunda kalıyoruz. \n

\n

Yasanın her şeye rağmen hâlâlaikdiye tanımlandığı bir düzende ilahiyatçıyaneden böyle öncelikli referans önemverilsin ki? \n

\n

Ekran, ilahiyatçı görüşünün -konuya taraf olan kadınların görüşünden- çok daha önde ve önemli olduğu bir ortamı tanımlıyor. Ve bu ortam bize dayatılıyor...\n

\n

İslamda cinsellikuzmanı Demircanı, sonuna dek izlemek sabrını göstermezseniz kadın hukukçuyudinlemek şansına sahip olamıyorsunuz.\n

\n

Habibe Yılmaz Kayarı dinleyebilmek adına, yanında mutlaka bir de Ali Rıza Demircan nutku almak zorundasınız. \n

\n

Altaylı da dengesizliğin farkında olmalı ki, Habibe Hanıma söz verirken; Önceki konuşmalara cevap verebilmeniz için sizi sona bıraktım!kabili bir şeyler söyledi. \n

\n

Ama inandırıcı olamadı.\n

\n

Kürtaj yasasıuygar parametrelerle tartışılacaksa, bunun ilk şartı kadınıvelaik ölçüleriön plana çıkarmaktır. \n

\n

Tespih taneleri gibi ön sıraya erkeklerin dizildiği ve dinin ön plana çıktığı bir kürtaj tartışması, tartışmayı gereken yerden farklı bir platforma çekiyor. \n

\n

Aynı kaygıları paylaştığını düşündüğüm Kadınlara Hukuki Destek MerkeziBaşkanı Avukat Habibe Yılmaz Kayar da nitekim; Kürtaj, insan hakları ve tıp bilimi açısından, bilim verilerine göre tartışılması gereken bir konudur. Bu alanda ben din tartışması yapmayı uygun bulmuyorumdedi. Kadın örgütleri Türkiyeyi temsil etmiyor!görüşlerinden hareketle de; Türkiyeyi kim temsil ediyor? veReferans nedir?sorusunu sordu. \n

\n

Habibe Y. Kayarı bir saat beklememe değdi. Kürtaj tartışmasında sorulması gereken en anlamlı soru budur: \n

\n

Bizimreferansımız nedir?\n

\n

Bilim mi?”, “Din mi?\n

\n

Din kuralları dışında belirlenen laik devlet yasaları? \n

\n

Koşar adım yöneldiğimizdin devleti mi?\n

\n

Biz kiminle neyi tartışıyoruz? \n

\n

Önce onu bilelim. \n

\n

Fazıl Say’a destek\n

\n

Sevgili Zeynep (Oral) yazdı: Fazıl Say için imza kampanyası başlatıldı... \n

\n

Yalnızlık Kederi isimli kitabında Say,Değerli orkestra şefi Gürer Aykalın dediği gibider: Klasik müzikçiler bu ülkenin üvey evlatları mı? Doğduğumuz, yaşadığımız, müzik yaptığımız Emek verdiğimiz, hayaller kurduğumuz bu yer ülkemiz değilse Neresi bizim ülkemiz?\n

\n

Saya sahip çıkmayan/çıkamayan ülke olmak utancını yaşamayalım. \n

\n

Benim gibi düşünüyorsanız aşağıdaki bildiriye imzanızı ekleyerek lütfen sercan.aycan@andante.com.tr adresine ulaştırınız: \n

\n

Fazıl Say bu ülkenin yetiştirdiği ender değerlerden biridir. \n

\n

Sanal ortamda tweet ve retweet denilen yazışmalar nedeniyle hakkında soruşturma açılmış olması, 1.5 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanıp İstanbul Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesi, demokrasiye, insan haklarına, düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı, dahası utanç vericidir. Kaldı ki sanal ortamdaki o yazıları okumak ya da okumamak bireyin tercihine kalmıştır. Sadece uluslararası arenada değil, kendi ülkemizde de bu utancı hiçbir savcının, hiçbir mahkemenin bize yaşatmayacağına inanmak istiyoruz. \n

\n

Başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere, laiklik, çağdaş hukuk devleti gibi demokrasinin gereği olan kavramlarla uyuşmayan bu girişimin derhal durdurulması için tüm hukukçulara, sanatseverlere ve kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz. \n

\n

Bu amaçla Fazıl Sayın yanında olduğumuzu belirtip ülkemizin aydınlık düşünceli insanlarını, tüm kamuoyumuzu imzalarıyla destek vermeye çağırıyoruz. \n

\n

\t\tFazıl Saya Destek Girişimi

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları