Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İspanya’nın Ayrılıkçılık Kâbusu Derinleşiyor
Avrupa 2014’e güçlü ayrılıkçılık rüzgârıyla giriyor.
İskoçlar önümüzdeki yılın eylül ayında bir bağımsızlık referandumu yapacak. Katalanlar da İskoçların derhal kuyruğuna takılmaya hevesli.
İskoçlardan bir buçuk ay farkla 9 Kasım 2014’te atik tetik... bir bağımsızlık referandumu yapmak fikri ile hemen ortaya çıktılar.
Yerel Katalan partilerinin tümü tarafından desteklenen proje temelinde Katalan halkına,
1. Katalonya’nın bir devlet olmasını istiyor musunuz?
2. Bu devletin bağımsız olmasını istiyor musunuz? sorularının sorulacağını belirttiler.
Madrid’in söz konusu referandumun önüne geçmek için elindeki her imkânı kullanacağını, Katalanlar dahil gerçi herkes biliyor...
Ama gene de ellerini artırmak, masada siyasi pozisyonlarını güçlendirmek için Katalan milliyetçileri Madrid’i provoke etmekten geri kalmıyor.
Danışıklı dövüş
Diğer deyişle olay şimdilik hâlâ bir “danışıklı dövüş” aşamasında.
Ancak bu kolaylıkla rayından çıkabilecek, sarpa sarabilecek bir danışıklı dövüş sayılıyor.
Referandum seçeneği tehdit olarak epeydir masadaydı...
Merkezi hükümete bir sürpriz olmadı...
İspanyollar, Katalanların eninde sonunda bu kozu gündeme getirebileceğini biliyor ve en kötü kâbus senaryosu olarak tasavvur ettikleri bu ihtimalle yüz yüze gelmemeyi umuyorlardı.
Geçen kış Madrid’e gittiğimde hava buydu.
Madrid’de görüştüğüm İspanyol parlamentosunun genç üyelerinden sosyalist milletvekili Juan Moscoso duygularını ve kaygılarını hiç gizlemeden, “Katalan ayrılıkçılığında son dönemde 30 yıllık (Franco’nun uzlaşma kabul etmeyen kutuplaşma dönemine) geri gidişten” bahsetmiş, şunları söylemişti:
‘Rulete dönüştü!’
“Katalonya ve Bask ülkesinde ‘egemenlik’ yanlısı duygular tarih boyunca hep olageldi. Ancak bu duygular azınlıktaydı. (Katalonya’nın hâkim siyasi gücü, merkez sağdaki) CIU partisinin yerel milliyetçiliği hep güçlü olmuştu. İspanya’nın (merkezi) anayasasının kurucuları arasında ne var ki bu partinin liderleri de vardı. Katalan milliyetçileri özetle İspanyol anayasasına angaje olmuşlardı... Ancak son dönemde her sürprize açık bir dejenerasyon ve kısırdöngü içine girildi. Bu spiralin içine bir kez girildi mi, buradan çıkmak çok zordur. (Katalanlar) ‘Bağımsız olmaya karar verdik’ derlerse ne yapacaksınız? Katalonya’ya tankları mı yollayacaksınız? Katalanların tüm sınırları zorlamak istediklerini ve bu yolda kararlı olduklarını düşünüyorum... Ancak Madrid’le karşıtlaşmayı tam nereye dek götürebileceklerinden emin değiller. Madrid de gerçekte bilek güreşini nereye dek götüreceğini bilmiyor. O yüzden iş biraz rulete dönüştü.”
‘Bölünmez bütünlüğü koruruz’
Sosyalist vekil Moscoso ile bu görüşmeyi ocak sonu (26 Ocak 2013) yapmıştık.
Katalan parlamentosu çiçeği burnunda bir “egemenlik bildirisini” yeni oylamıştı...
Madrid’de temas ettiğim kişilerin bir kısmı, bu girişimin boş bir retorik olduğunu, asıl maksadın merkezi hükümetten mali ayrıcalıklar ve tavizler kopartmak olduğunu söylüyor; başka bir kesim gözlemci de Moscoso gibi... çok büyük kaygıyla okun artık yaydan çıktığını, olayların kolayca denetim dışına kayabilecek bir mecraya girdiğini, Katalan ayrılıkçılığının “somut bir tehdide” dönüştüğünü belirtiyorlardı.
Katalanlar son “referandum kartını” böyle bir atmosferde açtı.
İpler, bir yıl öncesinde Madrid’in ne kadar elindeyse, bugün de o kadar elinde...
Madrid... oto-determinasyonla sonuçlanabilecek böyle bir referandumun-vaktiyle Katalanların da desteğini alan-İspanyol anayasasına bütünüyle aykırı olduğunu, bu itibarla yapılamayacağını söylüyor.
İspanya Başbakanı Mariano Rajoy “Oto-determinasyon amaçlı bir referandum fikri, anayasanın kurucu ilkesi ‘bölünmez bütünlüğe’ aykırı olduğu için hayata geçirilemez” diyor:
“Konu hiçbir şekilde pazarlık konusu edilemez. İspanya’nın egemenliği, İspanyol halkının geneline aittir. İspanya’nın nasıl düzenleneceğine (İspanya’nın tümünü içeren) İspanyol halkı karar verir. (Bu nedenle) Bu referandumun yapılmayacağına/yapılamayacağına İspanyol yurttaşlarını temin ederim!”
Türkçesiyle “Bölünmez bütünlük söz konusu olduğunda gerisi teferruattır!” diyor İspanyol Başbakanı ve “Katalanlar hadlerini bilsinler. Had bilmeyene had bildirmesini biliriz!” ayarı veriyor.
Katanlar ise Madrid’den bu sert yanıtı alacaklarını bile bile, kör parmağın gözüne referandum kartını oynamaktan geri kalmıyor.
Onlar da “Hodri meydan!” demekten çekinmiyor: “Halkımıza yönelteceğimiz sorular, aha bakın, işte önünüzde! Yapmayı hedeflediğimiz referandumun tarihi gene bakın açık seçik şurada. İskoçya örneği de çok yakınınızda! Edinburgh oradaysa, Barselona burada...” diyorlar.
Bu gözü kara restleşmenin nerede duracağını kestirmek zor.
Avrupa’nın tüm fabrika ayarları bozulmuş durumda.
Ekonomik kriz bir yandan, Brüksel’in prestij krizi başka yandan; alevlenen ırkçılık, ayrılıkçılık, popülizmler beri yandan...
Eski kıtanın imparatorluklarını yerle bir eden “1914”ün 100. yılına tekabül eden 2014 yılı, tarihin garip tecellisi bir hayli sert geliyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- İşte en yüksek faiz veren bankalar...
- Enes'in cezaevi konuşmaları ortaya çıktı
- Nevzat Bahtiyar'ın oğlu ilk kez konuştu
- İmamoğlu'ndan Bakan Tunç'a sert yanıt
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'
- DP'de deprem: İstifa ettiler
- Cemal Enginyurt'tan Cumhuriyet'e ilk açıklama!
- Tutuklu hemşire: İlaçlar ziyan olmasın diye satıyorduk