Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çözüm Sürecinden Sürecin Çözülmesine

24 Mart 2015 Salı

“Çözüm süreci”... “Barış süreci”... “Açılım süreci” de neyin açılımı? Neyin çözümü? Kiminle barış?.. diye aylar önce yazmıştım... “Çözüm süreci” muamması için ayrıca şunları da burada kayda düşmüştüm:
Dünyada benzer süreçlere verilen isimlere açıp bakın, bizdeki gibi böyle adı konmayan, neyi tarif ettiği tam bilinmeyen genel geçer bir “süreç” markasına rastlayamazsınız.
Bu oranda ciddi, köklü, tarihi bir sorunu çözmek iradesi ortaya konduğunda; önce adıyla sanıyla adres betimlenmesi yapılır.
Kuzey İrlanda Barış Süreci” örneğin...
Veya...
Bask Barış Süreci/İspanya-Bask Barış Süreci
İnternette araştırın...
Kilometre taşı tüm çözüm/barış süreçlerini içeren siyasi başlıkların; hep üzerine basa basa konunun muhataplarını açıkça zikrettiğini göreceksiniz.
Afaki “çözüm süreci” ile yalnız Türkiye’den söz ediliyor.
Vikipedi’ye bu kaydı düştüğünüzde karşınıza sadece “AKP hükümeti tarafından başlatılan ve halen devam eden sürecin adıdır” diye bize mahsus Türk örneği geliyor.
Hiçbir spesifik çözüm sürecine bu şekilde başka nereye çekerseniz oraya gidecek bir genel başlıkla atıf yapılmıyor.
Adı baştan “Türk-Kürt Barış Süreci” olarak bile konmamış; tam nerede, ne zaman başladığı bilinmeyen; her yönüne “muğlaklık” sinmiş, sis perdesinde götürülen bir süreç bu sonuçta...
Resmi çevreler ve o çevrelerin yandaşlığını yapan medya tarafından salt propagandası yapılıyor...
Ortaoyununa dönüşen “akil adamlar” egzersizi ötesinde, sivil toplum düzeyine indirilemiyor.
Kurumsal içeriği” tam bilinmiyor ve açılmıyor...
Temcit pilavı gibi bir “çözüm sürecinden” hep bahsediliyor ama bu “Kürt” sözcüğü, resmi ağızlara -“kardeşler” retoriği ötesinde!- kolayına hâlâ alınmıyor.
Bilinmezliklerle kuşatılan ve gizem perdesi ardındaki “çözüm süreci”, konjonktür bağlamında böylece değişen koşullara göre, değişik içeriklerde değerlendiriliyor ve kullanılıyor.
Süreç”in arkasında “Bask/Kuzey İrlanda barış süreci” örneklerinde gördüğümüz koordinatları önden tespit edilen uzun soluklu “strateji”ler yerine yalnız “taktik” bulunuyor. Bunların hepsi Erdoğan’ın kişisel projelerine yarayan taktikler...
Vaktiyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci turu bertaraf etmek ya da ilerde anayasayı değiştirecek oy çoğunluğuna erişmek için devreye sokulan taktik adımlar...
Türk kamuoyu işte ne olduğu belirsiz bu göz boyamalı “süreç”le aylar filan değil iki yıl boyunca oyalandı.
Sürecin mimarı” bir gün sonra birdenbire çıkıp; “Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşimin sorunları vardır” diyerek ekledi:
Bu başka bir şey, yatıp kalkıp Kürt sorunu şöyle Kürt sorunu böyle, başka şey yok ağızlarında. Kardeşim bana bırak bu işleri söylemeyi!
Tabii ya... Bir sorun mu var? Varsa nedir? Tek bilen olarak bunu Türkiye’de sadece “O” tayin edecek. Sorunun adı varsa gerekirse “O” koyacak. Ama tercihan olay yol boyunca “adsız”, “ortada” kalacak ki.. şartlar neyi gerektirirse.. “çözüm” de “süreç” te kıvraklıkla biçimden biçime girebilsin.
Sağlam irade” böylece her konuda yaptığı gibi, hem inisiyatifi kendinden başka hiç kimseye bırakmıyor...
Hem de kritik 7 Haziran dönemecinde, milliyetçi oylara mukayyet olmak adına frene basıyor.
Kendisi için çok akıllıca.
Akılsızlığı yapanlar, sözde “demokratik açılım” adına sahneye konan bu acıklı vodvilde rol almayı sorgulamaksızın önden kabul edenlerdir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Noel katliamı kâbusu 22 Aralık 2024
Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları