Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP ve Yeni Avrupa Solu…

11 Eylül 2014 Perşembe

 

 

Hepsi genç…
Hepsi aynı sahnede…
En genci 39 (Renzi), en yaşlısı 55 yaşında (Achim Post)...
Hepsi spor ve rahat. Koyu pantolon, beyaz gömlek giymişler…
Gömlek yakalarını açmışlar, kollarını samimiyet ifadesi olarak sıvamışlar…
Çizme’de her yıl bu mevsim yapılan “sol birlik-Unita festivalinin” kapanışında çekilen bu kare, “21.yüzyıl Avrupa solunun fotoğrafı” olarak kayda geçti.
Fotoğrafa bakın ve bizim CHP ile arasındaki ortak noktaları bulun!

‘Büyük geçmiş, büyük gelecek!’
Pazar günkü yazımda, Marksist düşünür Gramsci’nin 90 yıl önce kurduğu Unita gazetesi öncülüğüyle düzenlenen geleneksel bu sol festivalden bahsetmiştim…
İşte tam bu pazar… Çizme’nin “kızıl kuşak bölgesi”nin tarihi merkez üssü sayılan Bologna kentinde, bu yılın “Unita festivali”ni kapatırken; İtalyan merkez solunun lideri, başbakan Matteo Renzi; festival için Avrupa’dan gelen konukları… sosyalist Fransa Başbakanı Manuel Valls, Alman Sosyal Demokrat lideri Achim Post, Hollanda İşçi Partisi lideri Diedrik Samson ve geçen temmuzda Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) liderliğine gelen İspanyol Pedro Sanchez’i sahneye çağırdı...
Arkalarında dev puntolarla yazılı “Büyük geçmiş, büyük gelecek/che storia, il futuro” sloganının bulunduğu bir podyuma çıkan

Avrupa solunun çiçeği burnunda bu genç liderleri; “Geleceğimiz de geçmişimiz denli büyük olacak. Sol, geçmişe gömülmedi. Bu böyle biline! Solun hâlâ büyük bir geleceği var. O gelecek, bizim gibi parlak genç liderlere emanet. Geleceği birlikte inşa edeceğiz!” mesajı verdiler. Ve müthiş sükse yaptılar.

Yeni kuşak liderler
Unita festivalinin en ilgi çeken yıldızı, İspanyol solunun 42 yaşındaki yakışıklı yeni ismi Pedro Sanchez oldu.
Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kaybı yaşadığı için koltuğunu derhal terk eden 60’lık Alfredo Perez Rubalcaba’dan boşalan yere, seçmenlere açık bir “önseçim”le gelen Sanchez, Avrupa çapındaki ilk çıkışını böylece Bologna’dan yapmış oldu.
Bir parantezle bu arada İspanyol sosyalistlerinin de, son dönemde benimsediği “önseçim metoduna” ilişkin bir noktaya açıklık getireyim…

‘Önseçim’ şart
Renzi’yi baş döndürücü zaferle lider yapan yeni “önseçim pratiğine” ilişkin geçen yazılarıma gelen yorum/sorulardan; yarıştaki liderlerin “parti üyeleri tarafından” oylandığına dair çok yaygın ve yanlış bir algının oluştuğunu görüyorum.
Çizme’de yükselen trend olarak uygulamaya konan ve hemen ardından İspanyol sosyalistlerince benimsenen Akdeniz’in merkez sol partilerinin “önseçimlerinde”, salt parti üyeleri değil, seçmen kütüğünde kayıtlı tüm seçmenler oy kullanıyor..
Tıpkı genel seçimlerde olduğu gibi…
Tek fark; mahalle okulunda değil de, merkez sol parti binaları ve merkezlerinde oy kullanmak oluyor.
Kimlik kartları ve seçim pusulalarını yanlarına alan seçmenler, en yakın parti merkezine gidip isimlerini önce kaydettiriyor ve sonra sandığa oy atıyorlar.
Tüm seçmen kitlesine açık bu yöntemle Aralık’ta yüzde 68’le genel sekreterliğe seçilen medyatik Renzi’nin ardından geçen temmuzda da, İspanyol sosyalistlerinin aktör kadar alımlı ve telejenik lideri Pedro Sanchez, yüzde 50’ye yakın oyla liderliğe geldi.

Onarım Çizme’den başlıyor
Sanchez görevi devralırken; “reformcu sol” adına, “İspanya’da demokrasiye geçişin lideri Felipe Gonzalez ile İtalya’da Renzi’yi model aldığını” söyledi.
Bologna’daki “Unita buluşması”nda rol modeli Renzi ile ilk defa yan yana gelen Sanchez, diğer Avrupalı liderlerle beraber; sol için en büyük tehlikenin “sola inancı yitirmek ve umudu kaybetmek” olduğunu vurguladı.
İnancı onarmak ve solu tekrar inşa etmek amacıyla Çizme’den yeni “birlik, beraberlik” sözü ile yola çıkan Avrupa’nın yeni kuşak sol liderleri; uzun zamandır ilk kez “sağ karşısında savunmada olmayan” ve “atağa geçen” tavır sergiledi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları