Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ayşe Hanım Teyzeye Jobs'ı Nasıl Anlatalım?

08 Ekim 2011 Cumartesi

ABD başkanı ölse habere bu kadar yer ayrılır mıydı; bilmiyorum?

Steve Jobsın ölümünden bahsediyorum.

Yabancı haberlere genelde yüz vermeyen Türk basınında bile Jobsın ölümüne -şaka değil!- iki tam sayfaayıran gazeteler oldu.

Enformasyon teknolojisiyle içli dışlı olanlar için -hangi milletten olursa olsun!- Jobs kuşkusuz çoktan bir yabancıolmaktan çıkmıştı. Sanal âlemin parçası olan insanlık için; Jobs başarılı bir Amerikan CEOsu olmanın ötesinde tartışmasız bir zamane kahramanıydı.

Olaya bu yönden bakıldığında Jobsın ölümünün Türkiye dahil dünyanın her yerinde ortalığı yıkması normal

Ama yadijital duvarınberisinde kalanlar için Jobs ismi ne ifade ediyor?

Bildiğim kadarıyla internet kullanıcılarının oranı Türkiyede yüzde 45i geçmiyor. Bu iletişim dünyasına dahil olmayan nüfusun diğer yarısı; Jobsın acaba kim olduğunu biliyor mu? Ayşe Hanım teyzeelinde tuttuğu gazetenin sayfalarının neden bu adama ayrıldığının farkında mı?

Pakize Suda elinde mikrofonla sokaktan geçenlere Steve Jobs kimdir?sorusunu yönelttiğinde konu hakkında daha ayrıntılı bir fikir edinebiliriz ama ben gene de muhtemel Jobs kazalarınakarşın Ayşe Hanım teyzeyi -elimden geldiğince!- hazırlamak istiyorum.

Sevgili Ayşe Hanım teyze, aslına bakarsan dünyanın konuştuğu bu sıra dışı adamın mahiyetini ve tam manasıyla kim olduğunu ben de yeni keşfettim diyebilirim.

Sırrı 'iletişimi kişiselleştirmek'

Jobsı, TVlerde çoğu kez hızla zapladığım teknoloji haberlerinden tabii ki tanıyordum. Çoğu defa dev bir sahnenin ortasında, elinde iletişim teknolojisinin son imkânlarıyla üretilmiş bir yeni icatla kameralar karşısına geçiyordu: iPod, iPhone, iPadgibi her biri anında etkili markalara dönüşen isimlerle ilk defa gördüğümüz bu aletleri tüketicilere tanıtıyordu.

Jobsın hemen her zaman üzerinde bohem siyah bir kot pantolon ve siyah bir dik yaka kazak bulunuyordu. TV ekranlarında kimliğinin alameti farikası haline gelen bu kılık içinde belirmesiyle; bahsettiğim yeniliklere kavuşmak isteyen sabırsız kitleler dünyanın büyük metropollerinde hemen dükkânlar önünde birikiyor; itiş kakış kuyruklar oluşturuyordu.

Jobs yaklaşık on yıl önce, böyle -bir vakitler plakdenen!- CDleri minik cep telefonu büyüklüğünde bir elektronik araca sığdıran yeni bir buluşla karşımıza çıktı: Bunun adı iPod!dedi.

Dört yıl önce de şimdi artık nerdeyse herkesin elinde gördüğümüz küçük bir adres defteri büyüklüğündeki dokunmatik telefonlarla”, insanlığı iPhonela tanıştırdı.

En son geçen yıl, şimdi artık okullara giren iPad” -kitap boyutundaki- tablet bilgisayarlarlaortaya çıktı.

Uzun zamandır merak ettiğim, bu isimlerin başına konan küçükiler, İngilizcede I” -ben!- sözcüğünün karşılığıymış.

Steve Jobs; gerçekte bu aletleri sıfırdan kendisi icat etmemiş. Dijital müzik okuyucuları, akıllı telefonlar, tablet bilgisayarların işlevlerini kısmen de olsa yerine getiren dijital kitaplar”; Jobsın yaptığı bu muazzam küresel tanıtımlardanönce varmış.

Jobsın hikmeti; daha önce var olan bu icatları geliştiripkişiselleştirerek”, küresel piyasalara başarılı, benzersiz yöntemlerle pazarlaması ve bu nesnelerin her birini rakip tanımayan popüler kültür araçlarına dönüştürmesi olmuş.

O bir modern Edison mu?

Ayşe Hanım teyzeciğim; her biri ayrı ayrı hızla markalaşan bu isimlerin başlarına aldıkları o i-beneki işte; iletişimdeki bu cinfikir kişiselleşmeyi/kişiselleştirmeyiifade ediyor.

Sokakta minik iPodlarıyla koşan gençler o el kadar aletlerin içine koskoca müzik dolaplarını sığdırabiliyor.

iPhoneve iPadsayesinde her an her saat interneti -sanal âlemden hiç kopmadan- yanlarında taşıyorlar. Bu dünyanın gerisiyle insanlara sürekli irtibat imkânı/hali/duygusu veriyor. Bir yıl öncesine dek sahip olmadığımız bu olanak; iletişim çıtasını”, hayal etmediğimiz noktalara taşıyor.

Bu nedenle şimdi işte Steve Jobsın ölümüne insanlık -lamı cimi yok!-modern zamanların Gütenberg’ini kaybettik; Edison denli büyük bir mucit aramızdan ayrıldı!” diye yas tutuyor.

Yönetmen Steven Spielberg örneğin; Steve Jobsı Edisona benzetiyor..

Matbaayla yeni bir çağ açan bir Gütenberg ya da ampulü icat eden Edison denli büyük bir kâşif miydi Jobs? Bundan çok emin değilim. Teknolojiye yaptığı katkılar daha çok; Obamanın söylediği gibienformasyon devrimini (daha!) erişilebilir ve (daha!) eğlenceli kılması.”

Görebildiğim kadar herkesin birbirinden değişik ve farklı Steve Jobs değerlendirmeleri var.

Bırakın hayatlarında tek bir iPod”, “iPhone”, “iPade dokunmamış ve dijital duvarıaşmamış insanları, enformasyon çağının göbeğinde yaşayan kişiler bile önümüzdeki günlerde çok tartışılacak bu müthiş iletişim dehasını daha tam nereye oturtacağını bilemiyor.

Diyeceğim o ki Ayşe Hanım teyzeciğim, içinde yaşadığımız çağı henüz çok yeni, el yordamı anlamaya çalışıyoruz.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları