Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Avusturya modeli

21 Kasım 2021 Pazar

Avusturya’da “zorunlu aşı” haberi önüme düşene dek aklımda bambaşka bir yazı vardı. Yazı planlarımı tümüyle değiştirmek zorunda kaldım.

Çünkü Avusturya’nın aldığı karar, Avrupa’da Covid’le mücadele konusunda bir tabunun yıkılması ve bir eşiğin aşılması anlamına geliyor. 

AB coğrafyasında aşı tartışmalarının ortaya çıktığı ilk günden beri ısrarla vurgulanan şey, bunun -insan hakları, demokratik kriterler şu bu nedeniyle- tümüyle gönüllülük temelinde olacağı idi.

Aşılar, malum pandeminin ilk yıldönümü, 2021 başında ortaya çıktı. Baharda hız kazananan kampanyaları, yaz sonundaki “aşı pasaportu” uygulamaları izledi. 

Aşı pasaportu”nda kıtanın örnek aldığı İtalya’da, bu belgeler ilk etapta, yalnız düğün dernek gibi kalabalıkların bir araya geldiği ortamları denetlemek uğruna kullanılan bir araçtı. 

Araç, hızla birkaç haftada kademeli olarak restoranlar, müzeler, sinemalar, tiyatrolar, spor salonları, her tür kültürel faaliyet için de devreye sokulur oldu. Yetmedi. Eylülde tren, otobüs, uçak, vapur gibi yolculuklarda “zorunlu” kılındı. 

Ekim ortasında el artırıldı, “pasaport” işyerlerinde de “olmazsa olmaz” nitelik kazandı. Aşılı olmayana iki günde bir Covid testi dayatması getirildi. 

Aşı”, İtalyan usulü, adı konmaksızın “zımnen zorunlu” olmuştu. 

YAPTIRIMI NE OLACAK?

1 Şubat itibarıyla Avusturya’da başlatılacak uygulama şimdi, bu zımni zorunluluğu, aleni hale getiriyor. 

Sorumluluk, yurttaşın kişisel iradesinden çıkıp devlete geçiyor. Bu netleşme iyi, olumlu bir şey de uygulama nasıl olacak? 

Merak edilen bu. 

Aşı olmayı kategorik olarak reddedenler, polis marifetiyle mi aşıya götürülecek? Aşı olmayan işini de misal, kaybetme riski ile karşı karşıya kalacak mı? Para cezası ile yırtmak mümkün olacak mı? “Cezamı öder, aşıyı olmam” diyene ne yapılacak? Yolun sonu enterne etmeye dek vardırılacak mı?

Bu soruların henüz karşılığı yok. 

Aşı karşıtlarını ikna yoluyla kazanamadıklarını gören, kontrolden çıkan dördüncü dalga baskısıyla istemedikleri bu kararı almak zorunda kaldıklarını beyan eden Avusturya Başbakanı Alexander Schallenberg, yanıtı olmayan soruların daha ayrıntılı çerçevesini belirlemek üzere işte şubata dek zaman istiyor. Uygulamanın derhal başlatılamamasının nedeni bu.

Şimdiye dek sadece Türkmenistan, Endonezya misali Asya ülkelerinde görülen “aşı zorunluluğu”nun Avrupa’ya yatay geçiş yapması, komşular başta eski kıtada hissedilir bir dip dalga etkisi yarattı.  

Avusturya bu noktaya “aşısızlara seçici karantina” uygulamasıyla geldi. 

Henüz çok yeni, geçen hafta gündeme gelen bu “Viyana modeli”, birkaç günde halka halka Slovenya, Slovakya, Yunanistan gibi çevre ülkelere yayıldı.

Zorunlu aşı”nın da şimdi benzer bir domino etkisi yaratması işten değil. 

AÇIĞI KAPATMA ZAMANI

Avusturya’nın kapı komşuları İtalya ile Almanya mesela tetikte. 

Çizme’deki ilk açıklamalar, “Bu dramatik önlemlere bizim ihtiyacımız yok! Yetişkin nüfusumuzun yüzde 87’si zaten gönüllü biçimde aşı oldu” şeklinde.   

Ancak dördüncü dalganın yoğun bakımlar üzerindeki baskısı, “Avusturya modeli”ne ilgiyi eşzamanlı olarak artırıyor.

İtalyan TÜSİAD’ı Confindustria’nın başkanı Carlo Bonomi hemen anında çıkıp “Hepimizi güvenceye alacak tek yol, aslında aşının zorunlu olması” dedi örneğin. 

Başbakan Draghi’nin ise “zorunlu aşı”ya en baştan olumlu baktığı biliniyor. 

Dördüncü dalganın göbeğindeki Almanya da halihazırda temkinli ama “Avusturya tecrübesi”ni çok yakın bir ilgiyle de izlediği görülüyor.

Alman Sağlık Bakanı Jens Spahn, “Öyle bir evredeyiz ki hiçbir önlemi olasılık dışı bırakamayız!” diyor.

Etkili kamu sağlığı kurumu Robert Koch Enstitüsü’nün başındaki Lothar Wieler daha açık konuşuyor ve “Aşı açığını artık kapatmanın zamanı geldi” değerlendirmesini yapıyor. 

Özetle Avrupa’nın son bir ayda dördüncü dalga içine savrulmasıyla “siyaseten uygun” tüm söylemler unutuldu.

Baş döndürücü hızla Amerikalıların “Whatever it takes” dedikleri “İlkeleri boş ver, ne gerekiyorsa yapalım” noktasına sürüklenildi.

Avusturya modeli eski kıta için bir dönemeç. 

Gerçek bir paradigma değişikliği.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları