Hrant Dink cinayetinde tetiği çeken Ogün Samast, bu davadan aldığı 22 yıl, hapisteyken işlediği suçlarda aldığı beş yıllık cezaların ardından “iyi halden” tahliye edildi. 

Şaşırma duygumuzu büyük ölçüde yitirdiğimiz için haberi aldığımızda ilk, “Bu da oldu” dedik.

Bazen bir olay o ülkedeki genel durumu en iyi özetleyen gösterge olabilir. Gazeteci Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesinin ardından yaşanan soruşturma ve yargılama süreci Türkiye’de hukukun geldiği noktanın en net fotoğrafıdır.

Dink davası 16 yılda defalarca yön ve içerik değiştirdi. Göz göre göre işlenen cinayette sorumlu olan kamu görevlilerini davadan ayrı tutma boyutundan tetiği çekeni neredeyse kahraman ilan etmeye kadar, sürece bir bütün olarak bakıldığında ortaya şu çıkıyor:

Ogün Samast’ı içeride tutmak bugünkü yargı sürecine yakışmazdı!

***

Neden yakışmazdı?

Anayasa Mahkemesi’ni kapatalım mı budayalım diye son derece demokratik bir tartışmanın yapıldığı, herkesin özgürce Anayasa Mahkemesi tarif ettiği bir ülkede Ogün Samast içeride tutulur mu?

Yakışmazdı!

Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hapiste tutulması için iktidarın tüm katlarının seferber olduğu, Atalay’ın özgürlüğünü isteyenin terörist ilan edildiği bir ortamda, mahkemede “Hrant Dink’i öldürdüğüm için pişman değilim” diyen Ogün Samast içeride tutulur mu?

Yakışmazdı!

Gezi Direnişinden darbe faaliyetinin çıkarıldığı, Gezi davasında yargılananların terör örgütü kurmakla suçlandığı bir ortamda, Hrant Dink davasında yargılanan İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlilerinin, “Dink cinayeti göstere göstere geldi. Olacağı biliniyordu” diye ifade vermesine karşın 20’yi aşkın sanıkla birlikte yargılanan Ogün Samast içeride tutulur mu?

Yakışmazdı!

İstanbul Cumhuriyet Savcısı İsmail Uçar’ın, “İstanbul Adliyesi’nde yargıyı etkileyen örgütlü örgütsüz yapılan var” dediği, bunu resmi yazıyla HSK’ye bildirdiği, bugüne kadar kamuoyunca bilinen sonuç alıcı bir adımın atılmadığı ortamda, Dink’i kendisine yardım edenlerle öldüren ama o yardım edenlerin çoğunun yargılama dışı kaldığı davada Ogün Samast içeride tutulur mu?

Yakışmazdı!

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan’ın adını vermediği yargı üyesine hakaret ettiği için aylarca hapis tutulduğu, denetimli serbestlikten yararlandırılmadığı bir ortamda, hapisteyken bile suç işleyip hüküm giymiş Ogün Samast içeride tutulur mu?

Yakışmazdı!

***

Gerçekten yakışmazdı! Adalet sistemimiz kendisine yakışanı en iyi şekilde yaptı. 

Başta vurguladığımız gibi Dink davasının bütününe bakıldığında Ogün Samast “en masumu”! Kendisine övünçle yapabileceği bir “iş” öğretilmiş. Başardıktan sonra da kahramanlar gibi kabul görüp Türk bayrağı önünde resmini de çektirmiş... Şimdi de iyi halden çıkmış!

Dink davası üç ana zaman dilimine ayrılıyor:

1- 2007’den 2014 yılına dek tetikçiler ve yardımcıları çerçevesinde yargılama.

2- 2014’te bazı kamu görevlilerinin de süreçten haberdar olduğu saklanamaz hale geldikten sonra derinleştirilip bataklığa sokulan soruşturma.

3- 15 Temmuz 2016 sürecinden sonra cinayetin FETÖ merkezli olduğunun ortaya çıkmasından sonra genişletilen yargılama.

Dink cinayeti hukuk devletine ulaşmak için daha çok yolumuzun olduğunu gösteriyor. Bugünkü tabloda Ogün Samast’ın içeride olması yakışmazdı!