Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ulusal Bayram Mücadelesi...
Bir toplumun belleğindeki en taze olay, o ülkenin tarihindeki en güncel olaydır.
\nBunun zaman dilimiyle tarifi yoktur.
\nBazen bir asır öncesi daha dün gibi akıldadır. O gün başarılanlar bugün de canlılığını korur. Bazen birkaç yıl öncesi tarihin sayfaları arasında kaybolup gitmiştir.
\nTürkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş günlerinin kilometre taşları bunun en canlı örneğini oluşturuyor.
\nUlusal bayramlar ne kadar unutturulmaya, içi boşaltılmaya çalışılırsa çalışılsın, halkın belleğindeki tazeliğini koruyor.
\nİktidarın ilk yıllarında ulusal bayramlara ilişkin söylem şuydu:
\nEfendim bu bayramlar kuru bir devlet töreni olarak kutlanıyor. Halk katılmıyor. Bunu değiştirelim.
\nBuna ilişkin kamuoyu oluşturulunca devlet törenleri adım adım küçültüldü. Ancak bunun yerine halkın katılımını artıracak, bayramın halkla kutlanmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmadı.
\n***
\nToplumun duyarlı kesimleri ulusal bayramların adım adım unutturulmaya çalışıldığını görünce, geçen yıl başlayan “çelenk yasağıyla” birlikte daha farklı, daha anlamlı kutlamalar gerçekleştirdiler.
\nBu tür girişimler zaman zaman tepkisel kalıyor, o an gösterilen refleks uzun ömürlü olmuyor. Ancak bu genelleme ulusal bayramlarımız için geçerli değil.
\nİşte 23 Nisan.
\nTBMM’nin açılışının 93. yılı birkaç dakikalık devlet törenlerine inat Türkiye’nin pek çok yerinde, özü korunarak ama üzerine güncel anlamlar yüklenerek kutlandı. Toplum günlük siyasi tartışmalarla ulusal bayramların unutturulmaya çalışılması arasındaki bağlantıları kurdu. Bu, İzmir Çeşme’den Anıtkabir’e kadar her yerde hissediliyordu.
\nMademki ulusal bayramları unutturmaya, içini boşaltmaya girişmek siyasal bir amaca dayalı, buna karşı çıkışlar da aynı temeldedir. Bir başka deyimle ulusal bayramlarda gösterilen duruş, aynı zamanda siyasal duruştur. 23 Nisan günü Ankara Yenimahalle Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir araya gelen binlerce kişi, milyonlarca insanın söylemek istediklerini haykırmıştır.
\nBu birliktelik, net bir hedef ortaklığıyla yola çıkılması halinde, 23 Nisan’ın ruhuna yakışan bir Türkiye’nin gerçekleşebileceğini gösteriyor.
\nYazının başında vurguladık; toplumun belleğinde zaman kavramı çok farklıdır. Atatürk, 23 Nisan 1920’de Meclis’i açmadan önce, yüreği vatan toprağı için çarpan tüm kesimleri bir araya getirdi. İstanbul’daki Meclis’in aynı duyguları paylaşan üyelerini de aynı çatı altında olmaya çağırdı. Başarı da sağladı.
\nAtatürk’te birleşmek bu anlamda son derece güncel ve 21. yüzyıl değerleriyle örtüşen bir çağrıdır.
\n***
\nGeçen yılın toplumsal yükselişine 1 Mayıs ve 19 Mayıs damgasını vurmuştu. Bu yıl da benzer bir iklim var.
\nTürkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerine yönelik hassasiyetler için buluşanlar “emek” kavramını da kapsama alanlarına katıyorlar.
\nEmeğin mücadelesiyle yurtseverliğin mücadelesini birleştirmekten çok büyük bir enerji doğar.
\nDileyelim ve hedefleyelim ki 1 Mayıs’tan 19 Mayıs’a mücadele, umut, coşku dolu günler olsun.
\nMilyonlarca yurtsever yalnız olmadığını hissetsin, birlik olmanın gücünü yaşasın.
\nİktidar da hesabını ona göre yapsın.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!