Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

TBMM’nin 15 Temmuz raporu neden önemli?

19 Temmuz 2022 Salı

16 Temmuz günü bu köşede TBMM’nin hazırladığı 15 Temmuz darbe girişimini araştırma raporunun neden resmi kayda girmediğini sormuştuk. 

Meclis araştırma komisyonlarının raporları geleneksel olarak TBMM başkanına sunulur. Devamında genel kurul gündemine alınır. Başta raporu hazırlayanlar olmak üzere parti temsilcileri rapor ve raporun konusu üzerinde görüşlerini açıklar. Görüşmeler tamamlanınca oylama yapılır. Rapor kabul edildiği andan itibaren artık resmi bir belgedir.

Bu belge ışığında önerilen kimi yasal düzenlemeler de ayrıca Meclis’e gelir. En önemlisi konu hakkında Meclis’in genel bir bakışı oluşur. 

Örneğin 1990’lı yıllarda Meclis’in faili meçhul cinayetleri araştırma komisyonu raporu sonraki yıllarda da tartışılmıştır.

15 Temmuz raporu da resmi bir kimlik kazansaydı FETÖ ile mücadelede kimsenin karşı çıkamayacağı, herkesin bir ucundan tutabileceği bir süreç oluşabilirdi. AKP’nin bunu yapmayacağını biliyoruz ama gerçeği yazmak sorumluluğumuz.

***

Bu raporun hazırlanmasında görev alan milletvekillerinin işin peşini bırakmaması gerektiğini vurgulamıştık. O dönem AKP milletvekili olan ve komisyonun başkan yardımcılığını üstlenen, halen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcılığı’nı yürüten Selçuk Özdağ aradı. Komisyon çalışmalarını özetledi. Durumu ne kadar ciddiye aldıklarını anlattı. FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in nasıl adım adım büyüdüğünün, büyütüldüğünün tarih tarih kayda geçirildiğini söyledi.

Özdağ rapor hazırlanıp Meclis’e sunulduktan sonra peşini bırakmamış. Raporu komisyon başkanı Reşat Petek’ten alan TBMM Başkanı İsmail Kahraman işleme koymamış. Sonraki başkan da durumu devam ettirmiş. Sonunda Özdağ’a şu yanıt verilmiş:

“O rapor kadük oldu!”

“Kadük”ün sözlük anlamı şu:

“Değerini, önemini yitirmiş, eskimiş olan.”

Hukukta ise anlamı şöyle:

“Bir yasama dönemi içinde görüşülmeyen, bu nedenle de bir daha gündeme getirilmeyecek olan yasa tasarısı, teklifi...”

Rapor da bu kategoriye giriyor.

2016’da kurulan komisyonun raporu zamanında Meclis Genel Kurulu’na getirilmediği için artık “yok” hükmünde!

Türkiye ne yazık ki 15 Temmuz öncesinde de darbeler, darbe girişimleri yaşadı. En alçağı 15 Temmuz’du. Bu alçaklığın nedenlerinden biri de TBMM’nin de saldırıya uğramasıydı. Bu saldırının izleri büyük bir özenle korundu, çevrelendi ve ziyarete açık hale getirildi. Meclis’e gelenler o izleri görüyor ama buna neden olan sürecin ortaya çıkarılması için hazırlanan raporu göremiyor.

İzleri sakla, yapanları gizle!

AKP tipi darbelerle mücadele!

***

Biz toplum adına bu raporun izini sürmeye devam edeceğiz. 

“Kadük oldu” ile geçiştirilemez!

15 Temmuz’un hemen sonrasında 7 Ağustos’ta Yenikapı’da iktidar ve muhalefet liderleri bir araya gelmişti. Buna “Yenikapı ruhu” adı verilmişti ama bu ruhun sona erdiği Saraçhane mitingi ile ilan edilmiş oldu. Gerek mitinge katılım gerekse mitingdeki milli birlik ve beraberliğe saldırı içerikli konuşmalar bunu gösteriyor.

15 Temmuz gecesi ne olduğuna, hedefine ilişkin farklı yorumlar var. Bizim değerlendirmemiz şöyle:

15 Temmuz’un başarısız olması, özellikle güvenlik yapısının devlet-cemaat olarak ikiye bölünüp iç savaşa dönüşmesi hedeflenmiş bir plandı. 

ABD yönetiminden gece yarısı gelen, “Tarafları sağ duyuya davet ediyoruz” açıklaması bunun kanıtlarından sadece biri.

Bu planı Türkiye’nin ortak gücü engelledi. Bir daha olmaması için o gece tam aydınlatılmalı. O gecenin karanlıkta kalmasını isteyen o gecenin ortağıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları