Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Memur sendikalarına baraj...

27 Aralık 2022 Salı

Geçen hafta siyasetin kuru gürültüsü arasında memur sendikalarıyla ilgili yeni bir düzenleme yasalaştı. Buna göre bulunduğu işkolunda yüzde 2’nin üzerinde örgütlenmiş olan sendikanın üyesine 700 lira toplu sözleşme ikramiye verilecek. Bunun dışındaki sendikalara üye olanlara 250 lira!

“Elektrik piyasası kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair” torba kanunun içine konan bu madde ile büyük çoğunluğu iktidara yakın sendikalara üye olanlar ödüllendiriliyor, olmayanlar cezalandırılıyor.

Neresinden baksanız çalışma ahlakının dışında bir durum!

2 Temmuz 2022’de yayımlanan Çalışma Bakanlığı istatistiklerine göre 231 memur sendikası var. 188’i yüzde 2’nin altında örgütlenme gücüne sahip. Bunların çoğu son dönemde “iktidar korkusunu” atmış olan kamu çalışanlarının üye olduğu, daha iyi hak mücadelesi verdiğine inandığı sendikalardan oluşuyor. Hızla büyümekteydiler. Vakitlice önleri kesilmeli ki iktidara yakın sendikalar erozyona uğramasın!

*** 

Yine Temmuz 2022 istatistiklerine göre 3 milyon 239 bin kamu çalışanı var. Bunların 1 milyon 54 bini Memur-Sen konfederasyonuna bağlı, yani yaklaşık üçte biri. Memur-Sen genel olarak iktidarın büyük ortağının attığı her adımı mamur görüyor. 530 bini Kamu-Sen’e bağlı. Kamu-Sen de iktidar ortaklığının bir yansıması! 150 bini KESK’e bağlı. 102 bini de Birleşik Kamu-İş’e üye...

Bu tabloda özellikle Birleşik Kamu-İş’in son aylarda ciddi bir üye artışı dikkati çekiyordu. Yukarıdaki istatistikler her şeyi ortaya koyuyor. İktidarın iki ortağına yakın duran sendikaların ezici bir üstünlüğü var. Temel amaç “tümü benim olsun” olunca ona dahi tahammül yok. 

İktidar geçtiğimiz aylarda yüzde 1’lik bir baraj koymuştu. Büro-İş Sendikası Danıştay’a dava açtı. Danıştay yürütmeyi durdurdu. İktidar, “Mademki yüzde 1’i yüksek buldular. Geri alıyorum, yüzde 2 yapıyorum” dedi!

Meclis’ten geçen her yasanın mutlaka bir “gerekçe” bölümü olur. Yasaya niçin gereksinim duyulduğu anlatılır. Bu değişikliğin gerekçesinde şu yazılı:

-Sendika üyeliğini teşvik etmek. Sendikaların daha güçlü olmasını sağlamak. 

Neyle teşvik edecekler?

Yüzde 2’yi geçen sendikanın üyelerine 700 lira vererek.

Ya ötekilere?

Onlara 250...

Bu, sendikacılığı teşvik değil, belli sendikalara parayla üye çekmek.

Kimin parasıyla?

Halkın ödediği vergilerden oluşan devletin bütçesiyle. Yılbaşından sonra 700 liranın, 1000 lirayı bulma beklentisi var!

***

Bu duruma herkesten önce büyük sendikanın yöneticileri karşı çıkmalı. 

Eğer bir nebze sendikacılık ahlakına saygıları varsa!

Çalışma Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin’le geçmişte kimi konferanslarda yan yana konuşma yaptık, televizyonda canlı yayın tartışmalarında karşılıklı saygıyı gözeterek düşüncelerimizi paylaştık. Vicdanının böyle bir ayrımcılığa izin vereceğini sanmıyoruz.

Türkiye’de memur sendikacılığı mücadelesinin uzun bir geçmişi var. Bugüne gelinen süreç 1989’da Niyazi Altunya’ların öncülük ettiği bir grup öğretmenin eğitim alanında fiilen kurduğu sendika ile başladı. Önce muhatap bile bulamadılar. İktidarlar baktı ki öğretmenler kararlı, bu kez kendi sendikalarını kurdular. Atanan okul müdürü sendika kurdu, başkan oldu, herkesi oraya yönlendirdi. Bunlara “müdürler sendikası” adı verildi.

Bugün iş daha da densiz hale geldi...

Memur sendikacılığı “para”lanıyor...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları