Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hoş Geldin 2014!

26 Mayıs 2013 Pazar

\n

Siyasal anlamda 2014 yılının başladığı söylenebilir.

\n

2014’te irili ufaklı tüm yerleşim birimlerinin kimler tarafından yönetileceğinin belirleneceği yerel seçimler, devletin en tepesinin ilk kez \nhalk tarafından belirleneceği cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bu iki seçimin yanında bir de anayasanın kaderi belli olacak. İktidarın planı anayasa referandumunun da aynı yıl içinde yapılması ve yeni cumhurbaşkanının hangi yetkilerle Çankaya’da oturacağının belli olması.

\n

Bu trafik, “havada ikmal” diye özetlenebilir.
Başbakan’ın özel zevkleri arasında sürekli seçim tarihleriyle oynamak var.
Geçen sonbahar yerel seçimleri 6 ay erkene almak için adım atmış ancak partideki hesap Meclis’e uymamıştı. O gün başlayan plan sapması aşama aşama yaşanıyor olmalı ki, Başbakan ABD gezisi öncesi de genel seçimlerin bir yıl ileri atılabileceğini söylemişti.

\n

***

\n

Bütün bu gelgitler halkın sandık tercihlerini hükümetin de tam kestiremiyor olmasından kaynaklanıyor.
“Ne yesem yarıyor” diye bir söz vardır ya, 10 yıldır AKP ne yapsa yarıyordu. Reform diye bir adım atıyor, içte-dışta övgüler alıyor, bunun yanlış olduğu anlaşılıyor, değiştiriliyor, o da reform diye sunuluyor.
Ancak bu sihirin bozulmakta olduğu dikkati çekiyor. Artık AKP ne yapsa yaramıyor. Sık sık ters tepiyor.
Bu durum sandığa nasıl yansır?
AKP’nin hesaplarını yukarıda özetledik. Sorunun yanıtını CHP penceresinden vermeye çalışalım.
İktidar, 2014’te 3 sandık diyor ya, bakarsınız 4 olur. Yerel seçimle genel seçim birleşir, ya da genel seçimle cumhurbaşkanlığı seçimi bir arada olur. Bu olasılıklar CHP’nin içinde de konuşuluyor. Bir başka deyişle CHP’nin içinde sadece CHP’nin içi konuşulmuyor.
En son 19 Mayıs’ta olduğu gibi ulusal bayramları unutturmama kararlılığından terör örgütü ile yapılan pazarlığın sorgulanmasına kadar halkın sağduyusu hükümetin karşısında.
Bu sağduyunun doğal siyasal yatağı CHP’dir. 19 Mayıs etkinlikleri çerçevesinde örgütlü örgütsüz bir araya gelenler, hükümetin ülke bütünlüğünü zedeleyen bir tutum içine girdiğini düşünenler, Türkiye’nin bu hassasiyetlerine duyarlı bir iktidar tarafından yönetilmesini istiyorlar.
CHP’nin ilki 18 Mayıs’ta Aydın’da yapılan, ikincisi 1 Haziran’da İstanbul Kadıköy’de gerçekleştirilecek olan, devamı 8 Haziran’da Mersin’de, 15 Haziran’da Ordu’da planlanan demokrasi ve özgürlük mitingleri bu arayışın ufkuna oturuyor.
Mademki 2014 geldi; CHP’nin toplumun bütün kesimlerinde ortaya çıkan,
“nereye gidiyoruz” sorusuna cevap vermekle kalmaması gerekiyor. O aşama geçildi.
Seçim konuşulmaya başladığı an, yarış başlamış demektir. CHP doğal olarak bu yarışın ortağıdır. Başarılı olması için toplumsal etkenler uygundur. Toplumun birbirinden farklı gibi görünen pek çok kesimi AKP iktidarının icraatından rahatsızdır. CHP işte bu farklı kesimlerin içinde dağılmak yerine, onları yeni bir iktidar beklentisinde birleştirmek durumundadır.
Bu anlamda CHP’nin dağınık görüntü sergilediği algısıyla bütün kesimlere el uzatıp iktidara yürümekte olduğu algısı, bir dürbünü ters çevirerek düzgün bakmak kadar değiştirilebilir bir görüntüdür.
Bütün mesele iktidar hedefine odaklanmak, bunun gerektirdiği küçük-büyük bütün toplumsal mutabakatları gerçekleştirmektir.

\n

***

\n

Akla ilk gelen 1977 seçimleri olmak üzere CHP’nin zaferle çıktığı tüm seçimlerin altında, sandıktan önce yapılan böylesi mutabakatlar vardır.
Büyük ırmaklar, derelerin birleşmesiyle oluşur. Topluma dayanan güçlü iktidarlar da farklı kesimlerin eğilimlerini bünyesinde birleştirerek büyür ve bunu başardığı ölçüde kalıcı olur. Parti ruhu olmayan, sadece iktidar hedefiyle bu tür hareketleri başaranlar iktidardan düşünce dağılmıştır. Bunun yakın geçmişteki örneği ANAP’tır, yakın gelecekteki örneği AKP olacaktır.
CHP, parti ruhunu iktidar hedefi ile ete kemiğe büründürmezse, AKP’nin yerine bir başka toplama parti geçebilir.
CHP’nin 1 Haziran İstanbul-Kadıköy mitinginin büyük bir toplumsal buluşma olmasını diliyoruz.

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Söylenme... Söyle! 26 Aralık 2024
Şam mı yaşam mı? 24 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları