Hey gidi Ergenekon hâkimleri...

02 Temmuz 2024 Salı

Gündem yargı... 10 Ekim gar katliamı, Sinan Ateş, Kayseri’deki çocuk istismarı davası dünün başlıca konusuydu. Hukukun işlememesi ekonomiden toplumsal barışa her alanı etkiliyor.

10 Ekim 2015, bir saldırıda en çok canımızı yitirdiğimiz olay. Dokuz yıldır adalet bekleniyor. Olay soruşturulurken ilke şuydu; kamuya dokunamazsınız!

Sinan Ateş davası 18 aydır sürekli kapsam, içerik, hâkim ve savcı değiştiriyor. Dava 26 Haziran’da Erdoğan’ın AKP grup toplantısında yaptığı konuşma ile büyük ölçüde sonuçlandırıldı!

Kayseri’deki çocuk istismarı davasından ise ilk şu haber geldi:

Yayın yasağı!

***

26 Haziran Çarşamba günü Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Ergenekon davasındaki bütün hukuksuzlukların uygulayıcısı hâkimler için kararını verdi. Ergenekon davasının görüldüğü 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı Köksal Şengün’ün özgürlüklerden ve hukuktan yana tavır koyması nedeniyle görevden alınmasının ardından başkanlığa getirilen Hasan Hüseyin Özese ile mahkeme üyeleri Hüsnü Çalmuk, Fatih Mehmet Uslu, Nejat Topal şu iki suçtan 21-22 yıl hapis cezasına çarptırıldı:

- Zincirleme şekilde görevi kötüye kullanmak.

- Terör maksadıyla zincirleme şekilde hürriyetten yoksun bırakmak.

Bu kişiler FETÖ’den ayrıca yargılandı, yargılanıyor. Onu da izliyoruz.

12 Haziran 2007’de başlayan, 1 Temmuz 2019’da terör örgütü kapsamında yargılanan bütün sanıkların beraatıyla sonuçlanan Ergenekon davası tarihe akıldışı uygulamaların yaşandığı en vahşi süreçlerinden biri olarak geçti.

Başkan Özese’nin hukuk fakültelerinde “Hukuk nasıl katledilir” dersine konu olacak t-onlarca uygulamasından birkaçını, tarihe not düşmek için aktaralım…

Ağır ceza davalarında, sanıklar bir tanık getirilmesini sağlamışsa, mutlaka dinlenir. Yasanın emredici hükmü. Bu kapsamda bir tanık getirildi. Avukatlar dinlenilmesini talep etti. Özese başkan kürsüsünden şu karşılığı verdi:

“Yasanın o maddesini uygulamama kararı aldık!”

Heyet kendisini yasa koyucunun da üstünde yasaya karşı posta koyucu olarak görüyordu!

Gizli tanık uygulaması Ergenekon’la başladı. Tanığın yüzü görünmüyor, özel bir odada buzlanarak kameraya veriliyor. Sesi metalikleştiriliyor. Tanımak mümkün değil. Hapisten çıkması nerdeyse olanaksız kişilerden seçiliyor. İstenilen sanığı suçlaması karşılığında özgürlük vaat ediliyor. Bir cümlesi bile yanlış çıkarsa ifadesi geçersiz oluyor.

Başkan Özese... Bir gizli tanık önüne geleni suçlarken resmen saçmaladı. Özese maddi hataları düzelterek devam etti. O kadar yanlış şeyler söyledi ki biz tutuklu sanıklar artık gülmeye başladık. Özese araya girip şu kararı verdi:

“Gizli tanığın hazır olmadığı görüldü. Hazırlandıktan sonra dinlenmesine karar verildi!”

Ne söylemesi gerektiği tam öğretilememişti!

***

Ergenekon adlı bir terör örgütü olmadığına dair MİT, Genelkurmay, Emniyet ve jandarmanın resmi yazılarına karşın mahkeme, böyle bir örgütün varlığına dayanarak cezalar verdi.

Uzun duruşmaların sonunda tutukluluğa devamı da içeren mahkeme kararlarını genellikle heyet üyesi Sedat Sami Haşıloğlu okurdu. Tutukluluğa devam şu gerekçeye dayandırılırdı:

“Delil durumu, dosya kapsamı ve yurtdışına kaçma ihtimali...”

Birinde bağırdım:

“Şu anda beni Kapıkule’ye götürüp ‘Türkiye’ye bir daha girmemek şartıyla özgürsün’ deseniz, kabul etmem. Bu gerekçeleri kaldırın...”

Yargıtay, Fikret Seçen ve Zekeriya Öz’le birlikte Haşıloğlu’nun dosyasını ayırdı…

Neden mi?

Onlar şimdi kaçak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İstanbul güzel ama... 4 Temmuz 2024
Suriye denklemleri... 3 Temmuz 2024

Günün Köşe Yazıları