Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ferhan Şensoy: Sahnede yazan büyük usta...

01 Eylül 2021 Çarşamba

Ağaçlar gibi ayakta son nefesini veren bir büyük sanatçıyı daha kaybettik. Ferhan Şensoy, tiyatroyla ve onun etrafındaki neredeyse tüm sanat dallarıyla barışık, üretmeyi en büyük devrim sayan, aydın tanımını en çok hak eden sanatçıların başında geliyordu.

Hiçbir devrin adamı olmadı, her devrin en gerçekçi anlatanı oldu.

1987’de başladığı Ferhangi Şeyler, tiyatronun her şeye karşın ayakta kalacağını, en eski ama en canlı sanat dalının gerçeğe ayna tutmaya devam edeceğini gösteriyordu. 

Oyunu izlemiş olanlar bilir... O günün, o haftanın önemli olayları mutlaka onun dilindeydi. Masada genellikle o günün Cumhuriyet gazetesi olurdu. Birinci sayfa haberlerini okur, yorumunu yaparak oyununu oynardı. Turgenyev’in “Hayat silgi kullanmadan resim yapma sanatıdır” sözünü sahneye taşır, o günü oynardı. Akıl, bellek, zekâ, oyun gücü, refleks, insana dair her şeyin sahne yarışı yaptığı tek kişilik dev bir topluluk!

Ortaoyuncular’ı yaratarak tiyatroya kurumsal kimlik de kazandıran Şensoy’un yazarlığına girersek çıkamayız!

Mizah çok güçlü bir izah tarzıdır. Bir kişiyi, bir olayı mizah konusu yapmak kadar ağır bir eleştiri yoktur. O, bunu en ustaca yapanlardandı. 

Hep kara mizahta kaldı.

Hiç para mizaha bulaşmadı!

***

Ferhan Şensoy’u ilk 1980’li yılların başında tanıdım. İzmir Fuarı’na “Şahları da Vururlar” oyunu ile gelmişti. Ben 20’li yaşların başında, o 30’lu yaşların başında... Fuar döneminde İzmir gazeteciliği akşam saatlerinde başlar, sabah erkenden biter! Öğle saatlerine doğru da gazeteye gelip haberleri yazmak gerekir. 

Ferhan Şensoy’la oyundan sonra sahne arkasında buluşup uzun bir söyleşi yapmıştım. Meslek heyecanının da getirdiği tezcanlılıkla yaptığımız röportajın bir an önce gazeteye girmesini istiyordum. Haber şefi, “çok acelesi yok, birkaç güne girer” deyince çıkışmıştım:

“Ama ağabey ileride daha da büyüyecek... Muhteşem bir sanatçı!”

Böylesi durumlarla çok karşılaşan bir gazete yöneticisinin doğallığıyla şefim şu karşılığı vermişti:

-Bak, ileride daha da büyüyecek diyorsun... Demek ki vaktimiz var!

Haber yayımlandıktan sonra böyle bir alışkanlığım olmadığı halde gazeteyi kendim götürmüş, bir çay içimi sohbet etmiştik.

Sonraki yıllarda da devam etti seyrek ama sıcak görüşmemiz. Silivri’ye yollardan gönderdiği o güzelim mektup var hâlâ belleğimde.

En son geçen mayısta konuştuk. Son kitabı Derdeste’yi göndermişti. Bodrum’da Yalıkavak Geriş’teydi. Mutlu değildi. Salgın nedeniyle sahneye çıkamamak onu çok etkilemişti. Kitabın arka kapağında da şu yazıyordu:

“ebn-e koronavirüs günler 

kapandı tiyatrolar 

tamam oldu derdeste 

bunun ardı ferdeste”

Şensoy, son kitabında Türkiye’nin ortaçağa doğru sürüklendiğini söylüyordu. Şiirsel kitap sanki sahneden sesleniyordu.

***

Sanat, bizi insan yapacak en güçlü ışık.

Sanat, bugünün karmaşasında gerçeği görmemizi sağlayan en güvenilir kaynak.

Sanat, karanlığa karşı en iyi mücadele sahası...

O yüzden diktatörler, mutlak iktidarını kaybetmek istemeyenler, sanatı yok edilmesi gerekenler sırasında en başa koyuyorlar. 

Gülmek, iki insan arasındaki en kısa mesafe...

Ağlamak, kalbin ve beynin alınteri...

Düşünmek, yarına dair en güçlü inancımız...

Sanat bütün bunların kaynağı...

Sait Faik diyor ya; bir insanı sevmekle başlar her şey!  

Sanat, bütün insanları sevmenin pınarı...

Sanatçılarımızı elbet unutmamalıyız, ölümünde hak ettiği saygıyı göstermeliyiz.

Ama en az bunun kadar önemli olan şu:

Sanatçılarımızı yaşarken yaşatmalıyız. Yaşarken sevgimizi, saygımızı, ilgimizi göstermeliyiz.

Bu sadece sanatçılar için değil, bizim için, kendimiz için, ülkemiz için, gelecek kuşakları için, dünya için...

Bir Çin sözü var:

Bir yıl sonrasını düşünüyorsan, tohum ek.

On yıl sonrasını düşünüyorsan, ağaç dik.

Yüzyıl sonrasını düşünüyorsan, toplumu eğit.

Bu söze bizim naçizane ekimiz şu:

Bin yıl sonrasını düşünüyorsan, sanatçı yetiştir!

İşte Ferhan Şensoy, böyle bir sanatçıydı.

Yine naçizane önerim şu:

Ferhangi Şeyler devam etmeli...

Tıpkı Ferhan Şensoy’un sahneye koyduğu biçimde sahnede kalmalı...

Ortaoyuncular bunu başarır!

Güle güle Ferhan Şensoy...

Senin için her şey sahne dekoru olabilirdi...

Şimdi bulutlar! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları