Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Düğüm ve Çözüm
TUHAF bir ülkede yaşıyoruz; darbeciler ya da darbe hazırlığı yaptıklarından kuşkulanılanlar yargılanıyor da, darbelere sebep olan siyasal sorumluların yargılanmasına özen gösterildiği pek olmuyor. Yalnız 27 Mayıs sonrasında oldu ama darbe yapmış olanların yönetimde bulunduğu bir döneme rastladığı için süreç ve sonuç bakımından pek inandırıcı olmadığı gibi, sonraki siyasal dönemi de yaralayıcı oldu.
\nDarbelere meşruluk kazandırmak isteyenler, kendilerinden önceki dönemin meşru olmaktan çıktığını ileri sürerler. Ayrıca, ülkenin yönetilemez duruma düşmüş olması ve sistemin kilitlenmesi de pek sevdikleri nedenlerden biridir.
\nÖyle olduğu içindir ki, iyi yönetimin vasıflarından biri, hukuka uygunluğun yanında, bir de işlerin hiçbir kilitlenmeye yol açmadan tıkır tıkır yürütülmesi olarak bilinir. Şimdiki düğümün hukuka uygun olarak bir an önce çözülmesi o bakımdan önemli.
\nBu açıdan bakınca, CHP liderinin Meclis’e girmemek biçimindeki boykot kararı yanlış.
\nTutuklu yargılananların aday olması ve seçilmesi dolayısıyla ortaya çıkan durumlar konusunda çok şey söylenebilir. O konudaki yargı makamlarının kararları konusunda da... Sorun, o değil. Sorun, bu durumdan ortaya çıkan düğümün yine hukuka uygun biçimde çözülmesi.
\nBu da ancak Meclis’in yapabileceği yasa ya da anayasa değişiklikleriyle mümkün. Bir günlük boykot, belki sembolik bir dayanışma jesti olarak hoş görülebilir. Ama bunda ısrar etmenin tutuklulukları biraz daha uzatmaktan başka “yararı” olamaz. Bu da yararsa eğer.
\nDicle konusu, ne yazık ki, aynı değil ve onu “kriz” denen düğümün bir parçası saymak da yanlış. Çünkü ortada, beğenelim beğenmeyelim, kesinleşmiş bir yargı kararı ve milletvekilliğine aday olurken bilinen bir anayasal yemin metni var. O yemindeki “bölünmez bütünlük” ve “büyük Türk milleti” gibi ifadeleri beğenmeyip değiştirmek için Meclis’e girmek ve bu ifadeleri ağza alınmayacak kadar kötü saymamak gerekiyor. Kaldı ki, bir devletin bütünlüğüne inanmadan o devletin parlamentosuna girmeyi istemek ve değişik etnik kökenli bireyleri birleştiren “millet” kavramının insancıl yüceliğini benimsemeden o farklı insanların hepsi için karar verici duruma gelmeye kalkışmak biraz tuhaf değil mi?
\nSistemin kucağına oturup sakalını çekmek olmaz.
\nBugün “Denizcilik Bayramı”. Bağımsızlığı ve Lozan’ı kazandırıp bu bayramların gururunu veren bir Cumhuriyet çok mu kötü, Allahaşkına?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!