Mümtaz Soysal

Çelişki Korkusu

19 Mart 2014 Çarşamba

BU ürpertici “korku” sözcüğünü bir yazı başlığında kullanmak bile tahmin edemeyeceğimiz sayıda soruyu yanıtlamayı göze almak demektir.
Olağandışı yetkiler elde etmek için yasa çıkarmak, sonuçlarını fazla düşünmeden olur olmaz anlatımlarla sonu gelmez açıklamalara sapmaya yol açar. Apar topar “özel yetkili yasa” yapma yoluna gitmek zorunda kalmak ve hele hemen uygulamaya koymak elbet tehlikelidir. Bu konuda toplumsal uyum sağlanmış mıdır? Özgürlükler güvenceye bağlanmış mıdır?
Ortaya çıkan tablo tam tersi. İlan edilmemiş bir sıkıyönetim midir söz konusu olan?
Bununla da ilgili bir başka konu: Ekonomik verilerin alarm verdiği anlaşılıyor. Kimilerinin aptalca “saçma, çağdışı” filan gibi sıfatlarla nitelendirdikleri, oysa doğru ve planlı uygulanınca pekâlâ doğru sonuçlar veren karma ekonomi gibi ciddi bir kavrama sarılmak varken, uçlara kaçarak yanlış siyasal tercihler yapıldığında, sosyo-ekonomik politikalar alarm vermeyi kaçınılmaz kılan tablolar yaratıyor.
Acaba zorunlu sayılan bir dış politika çizgisi değişikliğine kalkışınca, o yolda gerekli bütün koşulları belirlemek ve uygulanmalarını sağlayıcı hükümler getirmek daha tutarlı olmaz mıydı?
Yine ister istemez, “inceldiği yerden kopsun” diye hiç yakışıksız, yersiz, kötü, kendinize aykırı sözler gelebilir dilinizin ucuna ve buna da engel olamazsınız.
O zaman, görmemeye, düşünmemeye, yazmamaya, konuşmamaya, öğrenmemeye ve hatta öğretmemeye mi karar vermeli?
Böylesine çelişkili bir tutum olur mu?
Kültürümüzde “çok şükür eliniz ayağınız tuttuğu sürece sonuna kadar uğraşmalı” diye bir söyleyiş var ve başka türlüsü de mümkün değil.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları