Miyase İlknur

Ya cahilsin ya da hain

03 Eylül 2022 Cumartesi

Yüce Meclis’in başkanlık koltuğuna oturmuş bir zat, “Şehirlerin kurtuluş günleri kutlanmaz” dedikten sonra hızını alamayıp “Cihan Harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki” sözleriyle Kurtuluş Savaşı’na olan öfkesini dile getirdi.

Ne bitmez bir öfkeymiş?

Üstatları Fesli Kadir (Kadir Mısıroğlu) da “Keşke Yunan kazansaydı” diye hayıflanmıştı.

Bir insan hem yurtiçinde hem de yurtdışında yüzlerce akademik çalışma yapılmış, kitaplar yazılmış bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nın olmadığını nasıl öne sürebilir?

Bunu öne sürmek iki şeyden kaynaklanır. Ya cehalet ya da hıyanetten.

Kurtuluş Savaşı’nı küçümseyenler ya da yok sayanlar sadece gerici taife arasında yok. Sözüm ona kendisini solcu, devrimci diye tanımlayanlar arasında da bolca var.

Bu kanattan bir arkadaşımla yıllar önce sohbet ederken o da İsmail Kahraman gibi “Aslında Kurtuluş Savaşı diye bir şey yok. Bu savaşta şehit sayısı da bir yıldaki trafik kazasında ölenlerin de altında” demişti. İngiltere’de yaşayan bu arkadaşıma “Sana şimdi Türk tarih araştırmalarından kaynaklar önersem ‘resmi tarihe mi inanacağım dersin’ diye itibar etmeyeceksin. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın savaş yıllarındaki belgeleri halka açıldı. Bi zahmet oradan oku hiç olmazsa” önerisinde bulunmuştum.

Peki Milli Mücadele döneminde kurulmuş Meclis’in eski başkanına ne önereyim. Meclis kütüphanesinde savaş yıllarının bütün toplantı tutanakları var. Gizli oturumların bile.

Beyefendi! Madem biz Kurtuluş Savaşı vermedik, müstevliler alacaklarının birkaç katını alıp öyle gittilerse İngiliz Başbakanı Lloyd George 19 Ekim 1922’de neden istifa etti? İngiliz parlamentosunda Lloyd George neyle suçlandı?

Yunanistan’da başbakan ve generaller için neden darağaçları kuruldu? Bugün bile Yunan halkının “Küçük Asya Felaketi” dediği felaket nedir Sayın Kahraman?

Anadolu’da bir deprem oldu da Yunan askerleri enkaz altında mı kaldı da “Küçük Asya Felaket’i”nden söz edilir? Bu felaketin Mustafa Kemal başkomutanlığında yapılan milli bir direniş olduğunu çocuk bile bilir.

Ancak anlaşılan o ki Anadolu’nun işgalcilerden kurtuluşu sadece onlar için değil sizin için de büyük bir felaketmiş.

Şehirlerimizin kurtuluş günü niye kutlanamasın?

O şehirler kanla geri alındı, kimse bize ihsan da bulunmadı beyefendi. Antep’te Şahin Bey’i, Karayılan’ı, Maraş’ta Sütçü İmam’ı, Ege’de Yörük Ali Efe, Kıllı Hüseyin Efe, Demirci Mehmet Efe, Albay M.Şevki Bey ve Milli Mücadelede şehirlerini işgalcilere karşı savunanları ne yapacağız? 

Bunlar hayali kahramanlar mıdır?

Torunları hâlâ hayatta. İlginizi çekerse sizinle görüştürebiliriz.

İlle de fetihler kutlanacak görüşündesiniz. Fethedilen topraklar elimizden çıkmıştı a beyim. Kurtuluş Savaşı’nda ikinci kez fethetildi de ondan kutluyoruz. 

Bunlardan haberiniz olmaması da mümkün Sayın Kahraman. Belki bizim dedelerimiz gibi onun dedeleri bu mücadeleyi ona anlatmamış ya da anlatamamıştır. Kim bilir o sırada bugün kendisi ve arkadaşlarının iade-i itibar etmek istedikleri Vahdettin’in Hilafet Ordusu’na katılmış olmaları nedeniyle Milli Mücadele’ye ilişkin bir tanıklıkları yoktur.

Yok Kurtuluş Savaşı’na ilişkin her türlü bilgiye sahip olduğu halde bunları savunuyorsa o zaman bunu cehaletle değil hıyanetle açıklamak mümkün olabilir.

Hangisini isterseniz onu seçin Sayın Kahraman.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları