Miyase İlknur

Hele durun kırkı çıksın

13 Aralık 2024 Cuma

Suriye’de her şey çok hızlı oldu. Zaferin bu kadar çabuk gerçekleşeceğine kendileri de şaşırdılar. Bu kadar hızla zafere ulaşmak, Emevi Camisi’nin haziresinde yatan Selahaddin Eyyubi’ye bile nasip olmamıştır. Olamazdı da zaten. Zira o dönemde Eyyubi’nin arkasında bugünkü gibi silah, lojistik, istihbarat ve mali yardım yapacak emperyal güçler yoktu.

BM’nin terör örgütleri listesinde yer alan HTŞ’nin zaferinden Suriye’deki muhaliflerden ziyade Türkiye’deki yandaşların başı döndü. Zafer sarhoşluğundan gelecekte bizi ve bölgeyi ne tür tehlikeler beklediğini sorgulayacak durumda değiller. HTŞ’yi özgürlük savaşçıları olarak cilalama, imajmaker’lık yapma çabaları şimdilik bu konuya yoğunlaşmalarına engel. Hele bir ayılsınlar sonra bu konuya kafa yorarlar belki. Hele durun HTŞ zaferinin bir kırkı çıksın görelim. İn midir cin mi?

Bizimkilere “Size ne oldu da bu kadar sevindirik oldunuz” diye sorulduğunda aldığımız ilk cevap:

- Esad diktatörlüğüne son verildi ya daha ne olsun?

Eh! Haklılar valla. Ortadoğu’da Suriye dışında kalan diğer ülkeler demokrasi ile yönetiliyor ya... Demokrasiye geçmeyen bir tek Suriye kalmıştı, HTŞ’nin “devrim”iyle o da tamamlandı şükür. Zaten HTŞ de insan hak ve hürriyetlerine çok bağlı bir sivil inisiyatif. Eminiz ki Suriye’de temel insan hak ve hürriyetlerini kısa sürede tesis edecektir. Darısı diğer diktatörlerin başına.

Sevinç histerilerinin tek gerekçesi Esad diktatörlüğünün yıkılması değil elbet. Suriye nüfusunun yüzde 13’ünü oluşturan AleviNusayriler ülkeyi yönetiyormuş. Bu çok büyük bir haksızlıkmış.

Esad monarşisinin bürokratik ve burjuvazisini çoğunlukla Sünniler oluşturuyor ama neyse. Ülkenin liderinin AleviNusayri olması bile onlara göre büyük handikap.

Bence de...

Suriye’de Sünni çoğunluğun iktidarı ele geçirmesiyle Sünniler için hak yerini buldu. Şimdi bizim hakkaniyetli siyasal İslamcılara bir görev daha düşüyor. Yürüyün Bahreyn’e o halde. Bahreyn’de de Sünni azınlık yıllardır iktidarı elinde tutuyor. Azınlık Bahreyn yönetimi, başka ülkelerden Sünnileri getirterek vatandaşlık vermesine karşın hâlâ çoğunluğu sağlayamadı.

SINIRDA BEKLEYENLER BİZIMKİLER OLMASIN?

Ha bir de Esad’ın arabaları, muhteşem sarayı ve kaçırdığı 13 milyar dolar var. Bunlar için bile HTŞ’nin zaferini kutlamaya değer.

Gerçi zalim Esad’ın sarayı, bizim Reis’in Saray’ının ancak müştemilatı olur ama niye olsun? Biz büyük bir devletiz. Bizim liderimize Beştepe Sarayı bile az gelir. Ülkenin itibarı söz konusu. Suriye gibi fakir bir ülkenin liderinin saray neyine. Kaddafi gibi çadırda yaşasaydı.

Esad’ın galerisindeki arabaları gördük. Hakikaten halkı açlıktan ölürken onun lüks araba koleksiyonu haram olsun. Bizim Reis yanlış anlamasın. Onun araba koleksiyonu daha zengin ama dedik ya biz büyük devletiz. Dost var düşman var. Elin liderlerini karşılamaya giderken hep aynı marka arabayla giderse onurumuz kırılır valla.

Yalnız Esad giderken yanında 138 milyar dolar götürdüğü olayını yeniden bir revize mi etsek sanki. Suriye’nin toplam GSYH’si bile 27.5 milyar doları zor buluyor.

Suriyeli sığınmacıların akın akın ülkelerine döndüğüne dair de bir düzeltmeye ihtiyaç var. Elbette durumu ve yakınlarını merak edip giden Suriyeliler var. Bunun sayısı da bir iki bin civarında. Zaten bu toz bulutu içerisinde hangi âdemoğlu riske girip Suriye’ye gider ki. Ama bizim yandaş medyaya bakarsanız sınır kapılarında milyonlar bekliyor. Sakın o kuyrukta bekleyenler, Emevi Camisi’nde şükür namazı kılmak için yola düşen bizim yerli cihatçılar olmasın?

Yakında Emevi Camisi’nde Türkiye’den turlar düzenlenirse şaşırmam. Emevi Camisi siyasal İslamcılar için niye bu kadar önemli diye soranlar var. Zannımca iki nedeni var. Biri Haçlıları yenmiş Selahaddin Eyyubi’nin mezarının bu caminin içinde olması. İkincisi de Emevi hanedanının zaferini simgeleyen Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in kesik başının burada sergilenmesi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları