Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Diyalog ayrı, ‘normalleşme’ ayrı...
31 Mart
seçimlerinin
ardından
CHP ile iktidar cephesi
arasındaki “normalleşme”
havasında rüzgârlar
sertleşiyor. Yargıdaki
tartışmalı kararlar,
halihazırdaki anayasaya
uyulmaması, çağdaş,
bilimden yana laik eğitimi
baltalayacak adımlar,
kamuda tasarrufu
şimdi akla getiren
ama faturayı yurttaşa
yükleyen çıkışlar, iktidarın
“normalleşmeyi” nasıl
değerlendirdiğine yönelik
soruları da beraberinde
getiriyor.
Geçen hafta 28 Şubat
davası çerçevesinde
cezaevinde tutulan
emekli komutanlar tahliye
edildi. Cumhurbaşkanı
Erdoğan imzalı “af
kararında” gerekçe olarak
“sürekli hastalık hali”
gösterildi. Bin günü aşkın
süre sonra gelen tahliye
için “Adalet bu değil”
diyen komutanlardan
Çetin Doğan’ın tepkisi
dikkat çekiciydi: “Af söz
konusu değil, doğrudan
doğruya anayasal
görevin cumhurbaşkanı
tarafından yerine
getirilmesidir.”
Siyaset, mafya,
çete, tarikatlar arası
kapışmaların iç içe
geçtiğine yönelik
haberler, iddialar da
geçen haftanın gündem
başlıklarındandı.
Ayhan Bora Kaplan
soruşturması, yurtdışına
nasıl olduysa kaçabilen
bir itirafçı, Ankara
Emniyeti’nde deprem
yaratan gelişmeler gibi
pek çok haber birbirini
takip etti. Kim kime
operasyon yapıyor, hedef
ne, bir bilinmezlik hali
var. Kısaca ortalık toz
duman. Acı olan ise artık
yurttaş olarak adeta pek
de şaşırmadığımız bir
tablonun içinde olmamız.
Yerli, yabancı suç
örgütlerinin cirit attığı bir
ülkeye dönüştüğümüzü
neredeyse her gün
yapılan operasyonlar,
yakalanan çete
liderlerinden de anlamış
durumdayız.
"AJANLIK" BİLMECESİ...
Gazetemizin geçen hafta sayfalarına taşıdığı gündem başlıklarına bakınca demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesinin, siyasi, toplumsal etik değerlerin önemi bir kez daha görülüyor. Tıpkı ifade ve basın özgürlüğünün önemi gibi. Yeni yargı paketi de tartışmaların odağında. Geçen hafta Aytunç Ürkmez’in haberinde taslakta, Türk Ceza Kanunu’nda tarif edilen “casusluk, ajanlık” gibi kavramlara “etki ajanlığı” eklenmeye hazırlanıldığı kaydedildi. Bu tanımın içeriğinin ve sınırının bilinmediğine işaret edilen haberde hukukçuların, “Böyle bir düzenleme demokratik hukuk devletinde olamaz. kanunların keyfi bir şekilde yorumlanması ve bir baskı unsuru olarak kullanılması otoriter ülkelerin işi” tepkisi de aktarıldı.
AKP’nin ağır
ekonomik
krize karşı
son hamlesi
ise “Kamuda
Tasarruf ve
Verimlilik
Paketi” oldu. Ama bu kemer sıkmanın
asıl faturası yine
sıradan yurttaşa çıkmış
görünüyor. Mustafa
Çakır imzalı haberde,
pakette milyarlarca liralık
Hazine garantili projelere
değinilmediği belirtildi.
“Tasarruf” kalemlerinde
ise personel servislerinin
kaldırılması, lojman
kiralarının artırılması var.
Geçen hafta Dünya
Çiftçiler Günü’ydü. Ali
Can Polat’ın “Çiftçi
var olma savaşında”
başlıklı haberine göre,
çiftçilerin banka ve
şahıslara borcu 850
milyar TL’yi aştı. Sektör
temsilcileri, “İthalat
ve düşük alım fiyatı
sonumuzu getirecek”
diyor. Tarım ülkesinden
bugünlere getiren
zihniyet karşısında ne
denir? Artık beton eker
biçeriz, yabancı işlenmiş
gıdaları raflara dizeriz, oh
ne güzel afiyetle yeriz mi!
19 MAYIS RUHU
Sorunlar dizi dizi...
Gözler, yerel seçimlerden
birinci çıkan CHP’nin,
iktidar cephesiyle diyalog
hamlesi gibi, kritik
gündem başlıklarına
yönelik izleyeceği yol
haritasında. Diyalog
demokratik işleyişlerde
olması gerektiği gibi
karşılıklı konuşmadır,
“normalleşme” ise
bundan çok daha geniş
bir kapsamı barındırır.
Ülke siyasetinde
normalleşme tablosunun
olduğunu söylemek ne
kadar doğru?
Bu çerçevede,
toplumun öncelikli
sorunları arasında yer
alan yargıdaki tartışmalı
kararlar ve eğitim
konusunda CHP’nin
çıkışları önemli. CHP
lideri Özgür Özel,
gazetemiz Cumhuriyet’in
Ankara’daki 100.
yıl etkinliğinde
yaptığı konuşmada
“eğitim mitingi”
düzenleyeceklerini
duyurmuştu. Şevval
Aydoğan İstanbul’da
önceki gün düzenlenen
mitingi takip etti, Özel’in,
atanmayan öğretmenlerin
sıkıntılarını vurguladığını
aktardı. Özel’in, Atatürk
ve Cumhuriyet ilkelerinin
tırpanlandığı, laik, bilimsel
eğitimin aşındırıldığı
müfredat taslağı için “Yok
hükmünde” ifadesi de
gündeme yansıdı.
Dün, ulu önder
Atatürk’ün bağımsızlık
ateşini yaktığı 19
Mayıs 1919’un
yıldönümünüydü.
O günlerin zorlu
koşullarında Milli
Mücadele’nin nasıl
zaferle taçlandığının
ve kurtuluş destanıyla
Cumhuriyete giden
sürecin değerini bilenler
olarak coşkuyla kutladık.
Atatürk’ün ülkeyi
emanet ettiği gençler
her daim direncimiz,
umudumuz. Gericilere,
karşıdevrimcilere karşı
19 Mayıs ruhuyla genci,
yaşlısı ilk günkü gibi
mücadeleye devam.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- Bakan Tekin skandal sözlerine sahip çıktı