Belleğimiz Ali abimiz...

18 Mart 2024 Pazartesi

Bu haftanın yazısı seçimler ve ekonomik kriz olacaktı. Ama sabah gelen telefon içimizi yaktı geçti. Basınımızın çınarı, gazetemizin usta kalemi Ali Sirmen’i yitirmiştik. Bir süredir sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu ama içimde “Eski toprak, toparlayacak ve yine o çok sevdiği yazılarına, bizim dört gözle beklediğimiz Dünyada Bugün köşesine dönecek” umudu vardı. Pazar günleri Cumhuriyet’in vazgeçilmezlerinden “Sevgiliye Mektuplar”la o çok sevdiği, onu çok seven okuyucusuyla buluşacaktı. Biz cumartesi gününden çocuksu heyecanla acaba ne yazdı diye yazısını yollamasını bekleyecektik. Ama ne yazık ki bu kez olmadı...

Sevgili Ali abimiz, devrimci ruh, mücadeleci, ilkeli kalem... Kalemini bükmeyen bir Cumhuriyet ve Aydınlanma çınarı. Nadir Nadi, İlhan Selçuk, Uğur Mumcu dönemlerinin dost tanıklarından... Ali abi, her zaman zarif, sakin güç olarak bizlere ışık oldu. Onun fikirleri, ince mizahi bakış açısı, bizlere yol gösterdi. Cumhuriyet’in belleğiydi. Son yazısı 6 Mart’taydı. Gündemi her zamanki gibi yakından takip ediyordu. Usta kalemini yine konuşturmuş; “Laiklik mevcut değilse bir yerde demokrasi de yok demektir” diye yazmıştı. Onu çok özleyeceğiz. Ama fikirleri, yazıları, eserleriyle hep bizimle olacak...

AVRUPA’DA BİRİNCİYİZ...

Ülkece yıllardır görmediğimiz manzaralara tanık oluyoruz. Ağır ekonomik kriz tablosunda indirimli gıda satışları kuyruklarına her geçen gün daha fazla yurttaşın katılması yeni gerçeğimiz haline geliyor. Geçen hafta sizlere aktardığımız haberlerden biri de ekonomik daralma nedeniyle işsiz sayısına ocak ayında 85 bin kişinin daha eklendiğiydi. Yüksek enflasyon sürerken asgari ücretin geçinmeye yetmediği ortada.

İktidar cephesi, “Çok da kötü değiliz” havasında giderken Eurostat verilerine göre gelir adaletsizliğinde Türkiye, 36 Avrupa ülkesi arasında birinci. Dünyadaki 130 ülke arasında da 28’inci. Geçen hafta ekonomi sayfamızda yer alan bir haberde de Türkiye’de bu yıl iflasların yüzde 20 artabileceği öngörüsü dikkat çekiyordu. Şimdi Avrupa bizi kıskanıyor mu desek... Döviz böyle uçarken belki de derler, kim bilir... Seçim havasında siyasiler, vaat deryasında gençten yaşlıya yardım paketlerini sıraladıkça sıralıyor. İktidar kanadı, “Bize oy vermezseniz size hizmet de yok” noktasına varacak şekilde gözdağı siyasetine bile soyunabiliyor. Bir bakıyorsunuz belediye başkan adaylarının kampanyalarında validen bakana sahada destek hali. Yurttaşa sıkın dişinizi derken devlet kaynaklarıyla dizi dizi araçlar, korumalar ordusuyla ordan oraya kampanyalar yürütülüyor.

Kutuplaştırıcı siyasi söylemlerle birlikte karşılıklı güven duygumuzda ciddi bir erozyon yaşanıyor. Yoksulluk, yolsuzluk, yozluk artıyor.

Şehriban Kıraç’ın “İŞ’te Gündem” sayfasının geçen haftaki konuğu Konda Araştırma Genel Müdürü Aydın Erdem’di. Erdem’in görüşüne göre mayıs seçimlerinden sonra her iki seçmenden biri parti adı belirtmeden kararsıza döndü. Muhalif seçmenler seçim sonrası yaşanan tartışmalardan yoruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy verenler de ekonomideki kriz nedeniyle kararsızlığa düştü.

Bu saptamaları da dikkate alırsak seçimlerin son düzlüğüne yaklaştıkça kararsızların, küskünlerin, bıkkınların oyunu alma konusu daha da kritikleşiyor. 

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

Ve bugün Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yılı, yani tarihin seyrini değiştiren sürecin başlangıcı. Mustafa Kemal önderliğinde zafere ulaşma ve bağımsızlık ateşinin yakılması... Ve Milli Mücadele’yle birlikte Cumhuriyete giden yolda yazılan kahramanlık destanı. Yokluklara karşın büyük bir mücadele. Çanakkale’yi geçilmez yapan Atatürk ve şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uyanık kalmalı 18 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları